Kürt tiyatrosunun 2022’si

Kültür/Sanat Haberleri —

Recep İçen, Gulan Mizgîn, Yakup Selimoğlu

Recep İçen, Gulan Mizgîn, Yakup Selimoğlu

  •  2022 yılında en az 60 tiyatro gösterimi mesnetsiz gerekçelerle yasaklandı. Bu yasaklamaların içerisinde oyuna birkaç saat kala yasaklanan tiyatrolar da var, hiç gösterim izni alamayanlar da. Yasaklanan oyunların neredeyse tamamı Kürtçe. 
  • Kürt tiyatrocular kayyumlara ve bütün yasaklamalara rağmen 2022 yılının Kürt tiyatrosu için verimli geçtiği görüşünde. En az 11 grup kesintisiz Kürtçe tiyatro yapıyor, haftanın iki veya üç günü sahne alarak kitlelere ulaşıyor. 

MIHEME PORGEBOL 

Kurdistan’ın tamamında uygulanan kayyum politikaları ve Türkiye’de derinleşen faşizmin 2022 yılında en çok etkilediği alanlardan biri de sanat, tiyatro alanı da bu etkilenmenin  içerisinde yer alıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren muhalif tiyatro toplulukları ayrımcı ve ötekileştirici muamelelere maruz bırakıldı, kimi topluluklar bizzat Kültür Bakanlığı tarafından hedef gösterildi. Türkiye’nin tamamında muhalif tiyatrolar ekonomik sorunlarla ‘terbiye’ edilmeye çalışılırken Kürt tiyatrocular ise yasaklamalarla sindirilmeye çalışıldı. 2022 yılında en az 60 tiyatro gösterimi mesnetsiz gerekçelerle yasaklandı. Bu yasaklamaların içerisinde oyuna birkaç saat kala yasaklanan tiyatrolar da var, hiç gösterim izni alamayanlar da. 

Gerekçe ‘kamu güveliği’!

Amed Şehir Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu “Tartuffe” adlı oyun, yasaklananlar arasında. Tartuffe, Adana ve Mersin valilikleri tarafından “kamu güvenliği” gerekçe gösterilerek oyuna saatler kala yasaklandı. Yine Amed Şehir Tiyatrosu’nun dünya edebiyatının temel direklerinden biri olan Cervantes’in ‘Don Quijote’tan uyarladığı “Don Kîxot” da AKP’li Çayırova Belediyesi tarafından tüm sözleşmeler yapılmasına rağmen yasaklandı. Benzer bir yasaklama da Şermola Performans’ın klasik Kürt destanı ‘Mem û Zîn’den uyarlayarak sahneye koyduğu aynı isimli oyunda görüldü. Oyun, Cizre Kaymakamlığı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden, her türlü tanıtım yapılıp, salon kirası dahi ödendikten iki gün sonra yasaklandı. 

Çoğu Kürtçe oyunlar 

İktidarın ırkçı yaklaşımı dolayısıyla şaşırtıcı olmayan bir diğer konu ise yasaklanan oyunların neredeyse tamamının Kürtçe olması. Üstelik Kurdistan’ın birçok yerinde keyfi ve karşılıksız gerekçelerle uygulanan toplantı ve gösteri yasakları da tiyatroya dönük dolaylı yasaklamalardan. İlk ürünlerinden bugüne dek yasakçı uygulamalarla karşı karşıya bırakılan Kürt tiyatrosu, buna rağmen 2022 yılında da üretimlerini sürdürdü. Kurdistan ve Türkiye’de sayıları yüzlerle ifade edilen tiyatrocular, çok sayıda tiyatro grubunun çatısı altında Kürtçe tiyatro yapmaya devam etti. Çok sayıda yeni oyun sahnelendi, çok sayıda turne organize edildi. Biz de tiyatroculara, 2022 yılını Kürt tiyatrosu açısından nasıl değerlendirdiklerini sorduk. 

Recep İçen

‘Romantik teatral süreç tamamlandı’

Recep İçen (Şaneşîn Performans): 2022 yılı ne yazık ki Bakur özelinde Kürt tiyatrosu için baskının, antidemokratik uygulamaların ve keyfi yasaklamaların olduğu bir yıl oldu. Kimlik gerçeğinin kendi doğal sürecinde yaşanmadığı bir coğrafyada, egemen dilin özellikle “yerel halk”, “yerel kültür”, “yerel dil” gibi ifadelerle sindirmeye çalıştığı Kürt tiyatrosunun, bence çok büyük bir direnç göstererek gerek alternatif tiyatro festivalleriyle, gerek alternatif tiyatro mekânlarıyla ve yine yapılan prodüksiyonlarla bu uygulamaları boşa düşürdüğünü düşünüyorum. Bugün Kürt tiyatrosu romantik teatral sürecini tamamlamıştır. Bu durumu ortaya çıkan eserlerden, yapılan rejilerden, oyunculuk anlamında yapılan teori çalışmalarından ve akademik çalışmalardan okumamız mümkün. Umut ediyorum ki, yeni yıl beraberinde izleyicileriyle daha özgür bir zeminde buluşabileceğimiz bir yıl olur.

Gulan Mizgîn

‘Pratik süreç, kurumsallaşmayla oluştu’

Gulan Mizgîn (Nîsk Huner): 2022 yılını Kürt tiyatrosu açısından değerlendirecek olursak, önce kısa bir tarihçesine değinmek gerekir. Tarihsel olarak bilinen ilk Kürtçe edebi eser Evdirehim Hekarî’nin Kovara Jin dergisi için yazdığı “Memê Alan” piyesidir (1918). Musa Anter’in 1959 yılında yazdığı “Brîna Reş” (1959) adlı oyunla birlikte bu iki metin, Kürt tiyatrosunu kamusal alanda temsil eden herhangi bir kurum/kuruluş olmadığı için edebi metin olarak kalmıştır. 90’lı yılların başında Mezopotamya Kültür Merkezi’nin de kuruluşuyla Teatra Jiyana Nû tiyatro grubu ile ciddi bir adım yapılmış, daha sonra İzmir, Mersin, Adana, Diyarbakır ve Batman gibi merkezlerde tiyatro topluluklarının oluşmasına öncülük etmiştir. Elbette tarihleri bilinmeksizin köy seyirlik oyunları, geleneksel halk tiyatroları da olmuştur. Fakat baktığımız zaman Kürt tiyatrosunun pratik sürecinin kültür merkezlerinin kuruluşu ve sanata yönelik çalışmaları sonucu oluştuğunu söylemek mümkün. Yıllar içerisinde tiyatro gruplarının sayısı gittikçe artmaya başladı. Batman’da yaşayan ve tiyatroya ilk adımını burada atmış yeni bir oyuncu olarak çoğu zaman biletlerin kısa sürede tükendiğine şahit oluyorum. Bu muazzam bir hissiyat. Oyunlara baktığımız zaman hepsi birbirinden farklı içerik ve dekorlarla zenginleştirilmiş oyunlar. 

Baskılara karşı dayanışma ruhu

İzleyicinin Kürt tiyatrosuna en büyük eleştirisi çeviri metinlerin çoğunlukta olmasıdır. Bu eleştiriyi elbette faydalı buluyorum ve zamanla da bu eleştirilere cevap niteliğinde güçlü edebi eserlerin çıkacağına, dolayısıyla da Kürt tiyatrosunun da bundan besleneceğine eminim. Kürt edebiyatı zenginleştikçe Kürt tiyatrosu da zenginleşecektir. Bir diğer yandan sürece hepimiz şahit oluyoruz. Daha bu sene Amed Şehir Tiyatrosu’nun “Tartuffe” oyunu yasaklandı. Moliere’nin eseri olan ve her dilde oynanan bu oyun Kürtçe oynanınca neden rahatsızlık veriyor? Yani aslında özetle hâlâ Kürt tiyatrosunun ‘son gün yasaklama’, ‘salon bulamama’, ‘Kürtçe nefreti’ gibi türlü baskılarla karşı karşıya olduğunu söylemeliyiz. Fakat böylesi bir süreçte söz ettiğim tiyatro gruplarının birbirleriyle sıkı bir dayanışma içerisinde olduklarını da belirtmem gerekiyor. Ben bu dayanışma ruhunu gördükçe daha bir hırslanıyorum ve kendi ana dilimde tiyatro yapma isteği daha da artıyor. Son olarak eklemek isterim ki, özellikle pandemi sonrası Kürtlerin tiyatroya olan ilgisini ne kadar çok arttığını görmekle birlikte bu ilginin daha da artarak devam etmesini umut ediyorum.

Yakup Selimoğlu

‘Yasaklamaların halkta karşılığı yok’

Yakup Selimoğlu (Batman Yenisahne): Kayyumlara ve bütün yasaklamalara rağmen 2022 yılı Kürt tiyatrosu için oldukça verimli geçti. 2022 yılında Türkiye’de aktif olarak Kürtçe tiyatro yapan en az 11 grup var. Batman’da 4, Amed’de 2, Mêrdîn’de 2, İstanbul’da 2 ve Wan’da 1 kesintisiz Kürtçe tiyatro yapan grup var. Birçok grubun repertuarında Kürtçe oyunlar var. Gruplar haftanın iki veya üç günü sahnelemek üzere geniş kitlelere ulaşabilen oyunlar yapıyor. Evet yasaklamalar var, önümüz kesilmeye çalışılıyor ama bunun halkta hiçbir karşılığının olmadığını salonlarımızın dolmasından görebiliyoruz. Gerek yerelimizdeki gösterilerde gerekse de turnelerde halk, oyunlara büyük destek veriyor. Salonlarımızı dolduruyorlar. O yüzden Kürt tiyatrosunun altın çağını yaşadığını düşünüyorum. Her ne kadar istediğimiz seviyede olmasa bile Kürt tiyatrosunun geçmiş yıllara göre oldukça iyi durumda olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bu saydığımız grupların sürekli Kürtçe oyunlarla her hafta gösteriler yapması, geniş kitlelere ulaşması, yeni oyuncu, yönetmen ve sponsorlukların ortaya çıkması bunu gösteriyor. Sponsorların ortaya çıkıyor olmasını ayrıca önemli buluyorum. Eskiden böyle bir şey yoktu ama artık Kürt tiyatrosuna sponsor olmak isteyen insanlar ve kurumlar çıkıyor. 

Gösterim sayıları arttı

Diğer yandan oyunlar eskiden ya belediyelerin festivallerinde ya da kendi bölgelerinde, dar bir alanda birkaç gösterimle sınırlı kalıyordu. Ama şu an oyunların gösterim sayıları 70-80’i buluyor. Bu da artık bir dönemin kapandığını gösteriyor. Evet, bu oyunlar hâlâ yer altında olabilir ama izleyicinin ilgisini çekebiliyor. Dolayısıyla şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Kayyumlar ve yasaklamalar hiçbir işe yaramadı. Aksine bizi daha fazla üretime sevk etmiş. Bu kadar yasaklama ve baskının olduğu bir süreçte 11 farklı grubun, her grubun 2-3 farklı oyununun, farklı türlerde tiyatro oyunlarının şu an oynanıyor olması bu yasaklamaların boşa çıkarıldığını, bu yasaklamaların bir işe yaramadığını aksine Kürt tiyatrosu için daha verimli bir ortam oluştuğunu gösteriyor. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.