64 yaşında şehadete yürüyen Mizefer

Mizefer Mehmûd Remedan (Bavê Yûsif)
- Düşmana karşı mahallesinden başlayarak ülkesi için direnen 64 yaşındaki Mizefer Mehmûd Remedan (Bavê Yûsif), Tişrîn Barajı direnişindeki şehadetiyle ailesini, dostlarını ve halkını gururlandırdı.
Tirbespiyê'nin Til Şiyîr köyünden olan Mizefer Mehmûd Remedan (Bavê Yûsif), 1961'de Qamişlo kentinin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Qudûrbeg Mahallesi'nde doğdu. İlk ve orta öğrenimini kentteki okullarda tamamladı. 1990'da evlendi, ikisi kız 6 çocuğu oldu. Suriye rejimine ait bir petrol şirketinde 34 yıl çalışarak,eşi Ayîşa Xelîl ile birlikte çocuklarını büyüttü. Çocuklarını ülkesinin ve Kürt halkının değerlerini bilecek şekilde yetiştirdi. Kürt ve Kürdistan tarihinin her konusunu çocuklarına taşıdı. Çocuklarıyla her zaman bir arkadaş gibi yaşadı.
Mizefer Remedan 1990'lı yıllarda Kürt Özgürlük Hareketi'ni tanıdı ve Suriye kentlerinde birçok çalışma yürüttü. 19 Temmuz Devrimi'nin başlamasıyla birlikte Qudurbeg Mahallesi'nde çalışmalarını sürdürdü.
Demokratik Birlik Partisi'ne (PYD) 2013'te katıldı ve Şehit Medya Komünü Eşbaşkanlığını üstlendi. Mahalle meclisinde (Qidûrbeg), ardından 2015'e dek Qamişlo Halk Meclisi'nde çalıtı. 2017'ye kadar Qamişlo Halk Meclisi Eşbaşkanlığını üstlendi.
Komün ve meclislerde birlikte çalıştığı çalışma arkadaşı Hesna Remo, Mizefer'ın mahallede ayrım gözetmeden yaşayan Kürt ve Arap yurttaşlar ile Halep, Dêrazor ve Efrîn kentlerinden gelen göçmenlerden kendini her zaman sorumlu hissettiğini, kadınlara karşı bir gün dahi üstünlük anlayışıyla yaklaşmadığını ve bir parça ekmeğini arkadaşları olmadan yiyemediğini ifade etti.
Yaşına bakmadı
Mizefer, siyasi ve sosyal faaliyetlerinin yanı sıra Toplumsal Savunma Güçleri (HPC) saflarına katılarak toprağına, ülkesine karşı yurtseverlik sorumluluklarını yerine getiriyordu. Qamişlo Şehit Aileleri Meclisi Üyesi ve Mizefer’in arkadaşı Hisên Ebdulrehman, Mizefer’in büyük yaşına rağmen yorulmadan gece ve gündüz HPC içinde nöbet tuttuğunu söyledi.
Şengal'den Efrîn'e kadar
Mizefer Remedan, vicdani sorumluluklarını yerine getirmek, topraklarını savunmak ve askeri gücüne destek olmak amacıyla 2014'te Şengal'e, 2018'de Efrîn'e, 2019'da da Serêkaniyê ve Girê Spî’ye gitti. Oğlu Mehmûd, Girê Spî'ye yönelik işgal saldırılarında babasının ön saflarda savaşçılarla omuz omuza yer aldığını dile getirdi.
Türk ordusu ve çetelerinin 27 Kasım 2024’te Tişrîn Barajı'na yönelik saldırıları başlayınca Kuzey ve Doğu Suriye halkı barajı savunmak için 8 Ocak’tan itibaren direniş nöbeti başlattı. Cizîrê Kantonu'ndan Mizefer Mehmûd ve bir grup arkadaşı da Tişrîn Barajı’ndaki nöbete katıldı. Mizefer, Tişrîn Barajı'na gitmeden önce torununa “Ben direnişe gideyim ki bir şehidiniz olsun” dedi. İşgalci Türk devletinin insansız hava araçlarıyla nöbet grubunu hedef alması sonucu, Mizefer’in umduğu şehitlik Tişrîn Barajı tarihi direnişinde gerçekleşti. Onurlu duruşuyla Mizefer ve onun gibi Qamişlo kentinden 5 arkadaşı, 18 Ocak’ta şehitler kervanına katıldı.
Şehit Mizefer Remedan'ın oğlu Mehmûd Remedan, babasının şehadetiyle ilgili şunları dile getirdi: "Eskiden babamızla gurur duyardık, şimdi onunla başımız dik. Babamın yolundan ayrılmayacağız.”