72’sinde bir direnişçi

Kadın Haberleri —

Makbule Özbek

Makbule Özbek

  • Barış Anneleri’nden 72 yaşındaki Makbule Özbek’e ‘örgüt üyesi suçlamasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. İki çocuğu şehit olan Özbek’in yaşamı direnişi ve bir hak arama hikayesi.

 

MAHİR FIRAT FİDAN / AMED

Makbule Özbek, Barış Annesi, 72 yaşında “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Hukuki hiçbir zemin olmadan verilen cezaya; Leyla Güven açlık grevine girdiği dönemde yapılan eyleme, HDP’li kadın adayların tanıtım toplantısına katılması ve Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) delegeleri arasında isminin yer alması gerekçe gösterildi. Hakkında açılan dava nedeniyle 29 Haziran 2020’de tutuklanan ve cezaevindeyken kalp krizi geçiren Makbule Ana, avukatlarının başvurusuyla 5 Eylül 2020’de tahliye edildi. Hakkındaki ceza ise 2 Aralık 2021’de kesinleşti. 

İki çocuğu şehit Makbule Ana’nın hayatı hak arama, pes etmeme, ısrarla, inatla barış için mücadele hikayesi.

Mücadelesi 80’li yıllara uzanıyor

1950’de Amed’in Bismil ilçesinde doğan Makbule Özbek, eşinin memuriyeti dolayısıyla 1980’li yılların başında Amed’e yerleşmiş. Hala da Amed’de yaşıyor. Eşinin vefatı ardından tek başına yaşadığı evinde ziyaret ettiğimiz Makbule Ana, yaşamı mücadeleyle geçmiş direngen bir kadın. Ailesinin geçmişten gelen bir Kürtlük bilinci olduğunu söyleyen Ana, “1980 askeri darbesi, 1990’lı yılların zorlu koşulları ile faili meçhullerin ve tutuklamaların başlaması benim ve ailemin mücadeleye daha aktif bir biçimde katılmasında büyük bir etki yaptı” diyor.  

İki çocuğu mücadeleye katıldı

Makbule Ana’nın altı çocuğundan ikisi 90’lı yıllarda yönünü dağlara çevirmiş. O dönemki baskıların gençleri arayışa ittiğini anlatan Makbule Ana, “Devletin, halkımız aynı zamanda ailemiz üzerinde de artan baskıları sonucu, ortanca oğlum Nihat (Haki Amed) 1993 yılında katılım yaptı. En büyük kızım Nilüfer (Beritan) ise 1994 yılında mücadeleye katıldı. Çocuklarım gittikten sonra devletin aile üzerindeki baskısı ise daha da arttı. Evimiz sürekli polisler tarafından basılıyordu. Polisin GBT kontrollerinde aile üzerinde psikolojik baskı oluşturuluyordu. Çocuklarım ve eşimi gözaltına alınarak baskı yapıyorlardı” diyor. 

Oğlunun cenazesini ararken tutuklandı

1997 yılında oğlu Nihat’ın şehit düştüğü haberini alır. Onun cenazesini ararken bir itirafçının ihbarı sonucu gözaltına alınır. Evlerinin basıldığını ve kızı Münevver ile birlikte gözaltına alındıklarını anlatan Makbule Ana “10 gün işkence gördük. Kızım serbest bırakıldı ve ben ‘örgüt üyeliğinden’ tutuklandım” diyerek, ilk olarak 1998’de cezaevine girdiğini anlatıyor. İki buçuk yıllık tutsaklık ardından üyelik suçlaması ‘yardım yataklığa’ düşer. Makbule ana serbest bırakılır. Ancak savcı tahliyeye karşı çıkar. 

12 yıl kaçak yaşadı

Üyelikten 2002 yılında ceza alan Makbule Ana’ya 12 yıl ceza kesilir. O günden sonra onun için kaçak günler başlar. Yaklaşık 12 yıl kaçak yaşar, sürekli ev değiştirmek zorunda kalır. Hastalanıp doktora gittiğinin ertesi evi basılır ve gözaltına alınır. 2014 yılında tekrar tutuklanan o dönem 65 yaşına merdiven dayamış olan Makbule Ana bu kez de 2 yıl cezaevinde kalır. Cezasının bitmesine birkaç ay kala Makbule Ana, yaşı ve hastalıkları nedeniyle denetimli serbestlikle tahliye edilir. 

Tekrar cezaevi yolu görüldü 

Tahliye olduktan sonra kaldığı yerden, Barış Anneleri içerisinde mücadelesine devam eden Makbule Ana, 29 Haziran 2020’de Barış Anneleri’ne ve DTK’ye üye olduğu gerekçe gösterilerek tekrar tutuklanıp Amed cezaevine konulur. Bu kez 70 yaşındadır Makbule Ana. Cezaevinde kalp krizi geçirip anjiyo alan Makbule Ana, avukatlarının ısrarlı talepleri sonucu tutuksuz yargılanır. “2021 Aralık ayında devam eden Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkımda açılan davada ‘örgüt üyeliğinden’ yeniden 7 buçuk yıl ceza aldım. Ceza gerekçesi ise DTK üyesi olmak, Barış Annesi olarak taziyelere katılmak. Basın açıklamalarına katılmak gibi saçma sebepler” diyen Makbule Ana, avukatı tarafından karara Bölge İstinaf Mahkemesi’nde itiraz edildiğini belirtiyor.

Ailede 6 şehit var  

Ciddi sağlık sorunları olan ve artık cezaevi koşullarını kaldıramayacak yaşta olan 72 yaşındaki Makbule Ana, verilen cezanın ne hukukta ne de vicdanlarda yerinin olmadığının altını çiziyor. Sadece kendisinin değil bütün aile fertlerinin cezalandırılmaya çalışıldığının altını çizen Makbule Ana, “İki şehidim var. Cenazelerini göremedim, alamadım ve mezarları nerede bilmiyorum. Bunlar çok ağır acılar. Benim iki, kaynımın bir, diğer kaynımın da bir şehidi var. Bir kardeşimin oğlu da Sur direnişinde şehit oldu. 6 şehidimiz var” diyor. 

Oğulları işten atıldı, gelini tutuklandı

2016 yılında belediyelere kayyum atanmasıyla birlikte iki oğlunun da belediyeden hiçbir gerekçe gösterilmeden KHK ile işten çıkartıldığını anlatan Makbule Ana, “Bir gelinim ise ‘örgüt üyeliği’nden 6 yıl 3 ay ceza alıp tutuklandı. 2020 yılında beyin ameliyatı geçirdikten sonra tutuklandı ve sağlığından endişeliyiz. Hiçbir hasta tutuklunun cezaevinde kalmaması gerekiyor. Derhal serbest bırakılmalılar” çağrısında bulunuyor.   

Barışı birlikte haykıralım  

Bunca yaşanan zulme rağmen  görüşmemiz boyunca “barış” sözcüğünü dilinden düşürmeyen Makbule Ana, “Sağlığım el verdiği sürece barışı haykırmaya devam edeceğim. Çünkü çocuklarımıza güzel yarınlar bırakmak için hep birlikte mücadele etmeli, barışı yüksek sesle haykırmalıyız. Annelerin beyaz tülbentlerinden, barış zılgıtlarından korkmamak gerekiyor” mesajı veriyor. 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.