ABD ve Avrupa, Türk faşizmine zemin oluyor

Forum Haberleri —

  • Erdoğan’ın işlemediği suç kalmadı. Özellikle Kürt halkına karşı MHP ile kol kola soykırımı tamamlamak istiyor. Devletler hukukunu da tanımıyor. Dünyaya meydan okuyan Türk Hitler’i şimdi ABD ve Avrupa ona ambargo uygulamasın diye kıvranıp duruyor.

ZEKİ AKIL

AKP ve Erdoğan utanma ve sıkılma duygularını tümüyle yitirmiş durumdalar. Özellikle Bahçeli’nin kendisine kayyım olarak atanmasından sonra olanları dile getirmek bir makalenin işi değil. Politikayla ilgilenenler ve araştırmacı olduğunu söyleyenler konu üzerinde çalışırlarsa çok zengin verilerle karşılaşacaklar. Erdoğan’ın kendi iradesiyle hareket edemediği ve atanan kayyım tarafından vesayet altına alındığı ayan beyan ortadadır. Vesayet altına alınanlarda utanma duygusu kalmaz. Günü kurtarmaya ve iktidarda kalmaya bakarlar. Herhangi bir ilkeleri ve ahlak ölçüleri kalmaz.

Erdoğan 2002’den beri Türkiye’yi yönetiyor. İki yılı aşkın bir süredir bütün yetkileri elinde toplayan cumhurbaşkanlığı, Türk işi başkanlık sistemine sahip. Tıpkı Hitler gibi klasik faşist bir sistem kuruyor. Bütün yetkileri elinde topluyor. Demokratik kurum ve mekanizmaları ortadan kaldırıyor. Türk milliyetçiliğine daha belirgin biçimde İslam’ı da monte etti. Türk-İslam sentezini esasında Kenan Evren onlar başlattı. Ancak egemen kılan ve ona kan can veren AKP ve Erdoğan oldu.

Erdoğan, Türkiye tarihinin en fazla yönetimi elinde tutan kişisidir. Şimdi de deyim yerindeyse mutlak iktidar sahibidir. Ama hali perişan. AKP bir türlü parti olamadı. Barajı aşamayacak olan MHP ne diyorsa o oluyor. Hükümete ve devlete ayarı Bahçeli veriyor. Erdoğan kendisini içte ve dışta herkese dayatıyor, ancak Alaattin Çakıcı gibilerle iktidarı paylaşır duruma düştü. Tarikatlar, milliyetçilik, vurguncular yetmedi şimdi de iktidarını mafya artıklarına dayandırmaya çalışıyor. Güç olsa veya siyasi iradesi ve utanma duygusu olsa Çakıcı’nın bir parti liderini öldürmekle tehdit etmesini kendisine yedirmezdi. Anlaşılıyor, Çakıcı Bahçeli’nin ülküdaşıdır. Onlar mafya ve gladyo olarak iç içeler. Kirli işleri yapmaktan sakınmazlar. Ama iktidarda olan ve bütün vatandaşlarının can güvenliğinden sorumlu olan Erdoğan’ın söyleyeceği bir şeyi olmaz mı? Tersini düşünelim. CHP veya HDP’ye yakın birisi aynı tehditleri AKP veya MHP’ye yapsaydı Erdoğan ne yapardı? Lafı mı olur, kıyameti koparırdı denileceği kesin. Peki Çakıcı’ya neden bir şey diyemiyor? Nasıl desin, Çakıcı, Bülent Arınç değil ki, fitne ekiyorsun diyebilsin. Çünkü Çakıcı’nın arkasında Bahçeli var.

Erdoğan’ın işlemediği suç kalmadı. Özellikle Kürt halkına karşı MHP ile kol kola soykırımı tamamlamak istiyor. Şengal’den Efrîn’e, Şırnak’tan Heftanîn ve Hakurkê’ye kadar katliamlar eşliğinde bir saldırı halinde. Bunu bütün dünyanın gözü önünde yapıyor. Ona göre Kürtleri kıstırmışlar. ABD ve Avrupa PKK’yi terörist ilan etmiş. Ortadoğu ağır bir kriz içinde. Ayrıca Kürtlerin statü kazanma ihtimali var. O zaman krizi derinleştirip DAİŞ ve El Kaide dahil bütün çetelerle ittifak kurarak Kürtleri ezmeli. Nasıl olsa kimse Kürtlerle ittifak yapmıyor. Gerektiğinde Rusya gerektiğinde ABD’yle anlaşarak Kürtleri darbeleyebiliyor.

Devletler hukukunu da tanımıyor. Libya, Suriye ve Irak’ta güç kullanarak işgal edebiliyor. Bütün fanatik ve çeteci güçleri etrafına topladı. Arap ülkelerini tehdit ediyor. Avrupa’yı bu çetelerle tehdit altına almış. Suriyeli göçmenleri tehdit ve şantaj aracı olarak kullanıyor. NATO sistemi içine Rusya’nın S-400 füzelerini sokuyor. Azerbaycan’ı silahlandırıp, çeteleri de yanına katarak Ermenistan’da savaş çıkarıyor. Kıbrıs ve doğu Akdeniz’de kriz yaratıyor.

Bütün dünyaya bu kadar sorun ve bela çıkaran, dünyanın en milliyetçi ve ırkçı yönetimi olarak Kürtlerin başına neler getiriyor? Bunu tahmin etmek o kadar zor olmasa gerek. Kaldı ki, savaş suçlarını araştırma komitesi Türklerin işgal ettiği Suriye topraklarında savaş suçları işlediğini raporunda kanıtladı. Türkiye yaptıklarıyla da yetinmiyor. Suriye’nin Eyn İsa, Til Rıfat, Minbic ve diğer bölgelerine sürekli saldırıyor. Fırat’ın doğusunu da işgal etmek için fırsat kolluyor. Bunu ABD ve Rusya, Avrupa da biliyor.

Türkiye çözüm ve demokrasiden sürekli uzaklaşıyor ve bölgenin sorunlarını derinleştiriyor. ABD, Kürt halkı üzerindeki katliamı durdurmak ve tutarlı bir Kürt politikası oluşturmak yerine Türk faşizmini nasıl yatıştıracağına ve ilişkilerini düzelteceğine bakıyor. Avrupa da farklı değil. ABD Şengal’de yaptığı gibi KDP, Irak ve Türk yönetimi ortaklaşsın ve PKK’yi tasfiye etsin, diyor. Aynı biçimde PKK’yi Irak topraklarından çıkarın, diyor. Çünkü görüldü ki, Türkiye tek başına bunu gerçekleştiremiyor. Bunun için Erdoğan KDP’yi devreye sokmaya çalışıyor. Bu da yetmeyeceği için ABD, Irak’ı da dahil etmeye çalışıyor. Bu oyunlar ve komplolar, tutarsız politikalar Kürt sorununu çözmüyor. Sadece Türk devletine daha fazla katliam yapma ve Ortadoğu’da krizi derinleştirme olanağı sunuyor.

Sonunda gelinen yer ABD ve Avrupa, Türkiye’ye yaptırımları tartışmak mecburiyetinde kaldı. Halbuki Kürtler Ortadoğu’nun demokrasi dinamiğini oluşturuyorlar. Irkçılık, dincilik ve milliyetçilik zihniyetiyle hareket etmiyorlar. Kadının özgürleşmesi başta olmak üzere demokratik bir sisteme açıklar. Bu Ortadoğu’nun çehresini değiştirecek ve krizleri, savaşları sonlandıracak bir olanaktır. Batı dünyası bütünlüklü bir Kürt politikası oluşturacağına onların en etkili örgütlerini terörist listelerine alıyor!

Dünyaya meydan okuyan Türk Hitler’i şimdi ABD ve Avrupa ona ambargo uygulamasın diye kıvranıp duruyor. Kuyruğu dik tutmaya çalışsa da Erdoğan’ın bir ambargoyu kaldıracak potansiyelinin olmadığı biliniyor. Ortada ne ekonomi ne de dünyada itibarı kalmış. Bahçeli’nin yöneteceği bir Erdoğan ve Türkiye’nin gideceği yer başka neresi olabilir ki?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.