• Amed’te uyuşturucu kullanım yaşı 12'nin altına düşerken, Amed Barosu Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, devletin uyuşturucuyla mücadeledeki ‘ciddiyetini’, “Diyanetin dahi olduğu BMYK’da işin uzmanlarının olmadığını tespit ettik” diyerek anlattı. Özdemir acil önlem çağrısı yaptı.

Türkiye’de, AKP milletvekili Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde artan uyuşturucu ticareti, uyuşturucu madde kullanımında da ciddi artışlara neden oldu. Geçtiğimiz aylarda Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) 2022 raporunu yayınladığında, Türkiye’deki uyuşturucu ticareti ve kullanımının katlanarak arttığına özellikle dikkat çekmişti.

Daha önce uyuşturucuyla mücadele konusunda verilen Meclis Araştırma Önergeleri AKP oylarıyla reddedilirken, AKP’li çalışanların araçlarında uyuşturucu maddelerin bulunması, kokain içerken çekilen videoların paylaşılması ve hatta AKP’li belediyelere ait tabutlarda esrar ele geçirilmesi bu korkunç tablonun kaynağının 22 yıllık suç örgütü AKP iktidarı olduğunu gösteriyor.

2022 yılında yüzde yüz arttı

Amed Barosu’nun 15 Eylül’de kamuoyuna açıkladığı “Madde Kullanımıyla Mücadele” raporu, bölgedeki uyuşturucu madde kullanımında gelinen tabloyu gözler önüne serdi. Baronun 1 Ocak-9 Eylül tarihlerine odaklanarak hazırladığı rapora göre, 12 yaşından küçük çocuklara ilişkin kayıtlarda, 2020'de 15, 2021'de 8 ve 2022'de ise 16 çocuk hakkında adli işlem yapıldı. Her ne kadar 2021 yılı itibariyle, sayısal veri de düşüş gözlense de 2022 yılında yüzde 100 bir artış söz konusu.

12 yaşından küçük çocuklar uyuşturucu satıyor

Raporda, geçen 9 aylık sürede, Diyarbakır’da “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti” suçu kapsamında, 12 yaşından küçük 7 çocuğun olması dikkat çekti. Bu tabloyu, 12-15 yaş arası 2, 15-18 yaş arası 27, 18-25 yaş arası 479 (29’u kadın), 25-60 yaş arası bin 617 (75’i kadın), 60 yaşından büyük 41 (5’i kadın) kişi takip ediyor.

Rapora göre bu yıl içerisinde “Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak” ya da “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak” suçundan, yargılananlar arasında 12 yaşından küçük 1, 12-15 yaş arası 6, 15-18 yaş arası 43 çocuk var.

Rapor hakkında konuşan Amed Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Mehdi Özdemir, bu verilerin sadece baroya intikal edenler olduğunu ifade ederek, birçok kişinin özel avukat tuttuğunu dolayısıyla bu sayılardan çok daha fazlasının olduğunu söyledi.

 

 

Ticaret okullara kadar yayıldı

Uyuşturucu kullanımı, madde bağımlılığı ve ticaretiyle 3 başlık altında mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Özdemir, şöyle devam etti: “Madde bağımlılığıyla mücadele kapsamında kişinin maddeye ulaşımının önüne geçmek açısından ilk olarak adli ve idari faaliyetler bu anlamda farkındalık çalışmaları yapmalı. Uygulanacak olan cezai yaptırımın kapsamı, türü değerlendirme suretiyle kişiler açısından bir farkındalık sürdürecek ve içsel bir çalışma yürütülebilir. Fakat bu eğitsel çalışmaların etkin bir şekilde yürütülmediğini ve hatta sağlık kuruluşlarına yakın yerlerde, okul önlerinde, uyuşturucu madde ticaretinin yer yer yapıldığını biliyoruz.”  

Caydırıcı cezalar şart

Bağımlılıkla mücadele kapsamında yargılama sürecinde uygulanan denetimli serbestlik sürecinde sağlık tedbiri ve gerekli rehabilite çalışmalarının da yürütülmesi gerektiğinin altını çizen Özdemir, “Türkiye'de gerek ceza mevzuatında yapılan değişiklikler gerekse İnfaz Kanunu'nda yapılan değişiklikler incelendiğinde, suç tanımına uygun ceza verilmediği gibi infaz süreci de işletilmiyor” dedi.

Rapor BMYK’ye gönderilecek

“Biz BMYK’ye, raporu sunacağız ve bu anlamda önleyici faaliyetlerini yürütülmesi adına etkin bir çalışmanın yürütülmesi noktasında taleplerde bulunacağız” diyen Özdemir, Özdemir, diğer kentler açısından da durumun benzer olduğunu kaydederek, uyuşturucuyla mücadeleye sivil toplum kuruluşlarının da etkin bir şekilde dahil edilmesi gerektiğini hatırlattı. AMED

 

*****

BMYK’da diyanet var işin uzmanı yok!

Özdemir, pandemi gibi kapanmanın yoğun yaşandığı dönemde dahi uyuşturucu kullanımında ciddi artış gözlemlendiğini aktararak, “Devlet, Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nu (BMYK), Cumhurbaşkanı yardımcısının koordinasyonunda, 11 bakanlığın eş güdümünde çalışma yürütüyor. Fakat Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı’nın dahi yer aldığı bu kurulda, sağlık alanında çalışan, madde bağımlılığıyla mücadelede görev alabilecek uzman sivil toplum örgütlerinin bu çalışma kapsamında yer almadıklarını tespit ettik” dedi.