Açlık grevi 113. günde

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsakların, "Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" kampanyası kapsamında 27 Kasım'da başlattığı dönüşümlü açlık grevi, 113. günde. Tutsaklar adına Deniz Kaya tarafından 12 Şubat’ta yapılan açıklamada, "Seçim sonrasına kadar Önderliğimiz üzerindeki tecridin devam etmesi halinde eylemimizi bir üst aşamaya taşıyacağımızı ve sonuç alana dek sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz" denilmişti. Tutsak yakınları öncülüğündeki Adalet Nöbeti de 7 kentte yeni katılımlar ve yoğun ziyaretlerle devam ediyor. AMED

 

* * *

CPT ve AİHM'e sansürlü mektup

Antalya S Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak İslam Erdoğan ve Feyaz Tahsuk’un Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderdikleri mektupların büyük bölümü cezaevi yönetimi tarafından silinerek, sansürlendi.

Tutsaklardan Feyaz Tahsuk, AİHM’e gönderdiği mektupta, Kürt halkına yönelik baskı, şiddet, sürgün,  sansür, kıyım ve asimilasyon politikalarına dair tarihsel geçmişine de değinerek dört sayfalık bir mektup yazmıştı. Tahsuk’un mektubunun 3. sayfasının tamamen yok edildiği ve 4. sayfasının ise yarısının silinerek, sansürlendiği görüldü. İslam Erdoğan’ın ise CPT’ye yazdığı arkalı önlü mektubunun arka sayfasının tamamı ile ön sayfasının yarısı silinerek, sansürlendi.

 

* * *

Darp edilen tutsağın ailesi endişeli

Samsun Kavak S Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Selami Üstündağ, annesi Mülkiye Üstündağ ile yaptığı telefon görüşmesinde cezaevinde kendilerine işkence yapıldığını söyledi. Açlık grevi eylemini sürdüren Üstündağ, İnfaz Hakimliği ve Savcılığa yazdıkları mektupların ulaşıp ulaşmadığını da bilmediklerini belirtti. Anne Mülkiye Üstündağ, "Oğlumun hayatından endişe duyuyorum. Oğlumun ve onun gibi işkence gören diğer tutsakların başka bir cezaevine nakledilmesini talep ediyorum” dedi. Ebubekir Üstündağ da "Yeğenimin can güvenliğinden endişe duyuyorum. Her kuruma dilekçe gönderiyoruz ama dilekçelerimizden hiçbir yetkilinin haberi yok. Mahkumlara esir muamelesi yapıyorlar” şeklinde konuştu.

 

* * *

Kanser ilaçlarını vermiyorlar

Mehdi Boz, 14 Şubat’tan beri açlık grevinde olduğunu belirterek,“13 gündür kanser ve tansiyon ilaçlarımı alamıyorum” dedi. 

İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenlediği  “F Oturması” eyleminin 625’incisini dernek binası önünde yaptı. Bu haftaki eylemde Elâzığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki ağır hasta tutsak Mehdi Boz’un durumuna dikkat çekildi. İHD Üyesi Taylan Bekin, Boz’un durumunu paylaştı. Boz’un, tiroit bezi kanseri, KOAH, hipertansiyon, böbrek, mide, prostat ve diş hastası olmasına rağmen sağlık ve tedavi hakkına erişimi engellendiğini hatırlatan Bekin, 25 Mayıs 2016'da tiroit ameliyatı olan ve kanser teşhisi konulan Boz’un, tedaviye erişemediği gibi kelepçeli muayene dayatmasına da maruz kaldığını aktardı. Bekin, hasta tutsak Boz’un derneğe yaptığı son başvuru metnini okudu. Boz, başvurusunda, "14 Şubat'tan beri açlık grevindeyim. 13 gündür kanser ve tansiyon ilaçlarımı alamıyorum“ dedi.

 

* * *

ATK'nin kararı ölüm fermanıdır

ATK, tek başına yaşamın idame edemeyecek durumda olan ağır hasta tutsak Abdulalim Kaya hakkında 11 Mart'ta “Kendi ihtiyaçların karşılayabilir ve cezaevinde kalabilir, hayatını idame edebilir” şeklinde karar verildi.

Felemez Kaya, babasının yatalak bir durumda olduğunu ve koğuş arkadaşlarının yardımı olmadan hiçbir ihtiyacını karşılayamadığını belirterek, şunları söyledi: "ATK’nin bu kararı babamın ölüm fermanıdır. ATK vicdanını yitirmiş bilimsellikten uzak bir yer. Tüm kararlar siyasi. Bu kararı kabul etmiyoruz. Babam şu anda hukukun işletilmediği bir sistemin kurbanı, her an yaşamını yitirebilir. Bunun sorumluları onu ısrarla cezaevinde tutanlardır.”

Batman M Tipi Cezaevi’nde tutulan 81 yaşındaki ağır hasta Abdulalim Kaya’ya, 2008'de katılmış olduğu bir basın açıklaması gerekçesiyle 5 yıl hapis cezası verilmişti.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.