Açlık grevi 13. grupta

  • Türk cezaevlerinde tecride karşı devam eden açlık grevini, 13. grup devraldı.

 

Açlık grevine karşı sessizliğini koruyan Türk hükümeti, tecritte ısrar ediyor. Öcalan’ın avukatlarının görüşme başvurusu bir kez daha reddedildi.

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 27 Kasım’da başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevini, dünden itibaren 13. grup devraldı. Tutsakların 62 gündür devam eden eylemine Mexmûr ve Yunanistan’da da eşlik ediliyor. Mexmûr Şehit Aileleri Derneği’nde sürdürülen eylem, 41. gününe; Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda 24. gününe girdi.

Görüşme başvurusuna ret

Öcalan’ın avukatları Raziye Öztürk, İbrahim Bilmez ve Serbay Köklü’nün dün sabah yaptığı görüşme başvurusu, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6 aylık görüş yasağı gerekçesiyle reddedildi.

Öcalan’ın avukatlarından Rezan Sarıca ve Nevroz Uysal, müvekkilleriyle 8 yıl aradan sonra 2-22 Mayıs, 12-18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde görüşebildi. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Öcalan’ın 2009 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderdiği savunmasına ek olarak hazırladığı ”Yol Haritası” gerekçesiyle 23 Eylül’de 6 aylık avukat görüş yasağı getirdi. Öcalan ve İmralı’daki diğer üç tutsaktan 8 aydır haber alınamıyor.

Hücresini ateşe verdi

Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Garibe Gezer, cezaevinde maruz kaldıkları hak ihlallerini haftalık telefon görüşmesinde ailesine aktardı. Telefon görüşmesinde uzun zamandan bu yana tek kişilik hücrede tutulduğunu belirten Gezer’in annesi Halime Gezer, görüşmeyi “Telefon açılır açılmaz durumunun iyi olmadığını söyledi. Sürekli baskı altında tutulduklarını söyledi. Halen hücrede tutuluyormuş” şeklinde aktardı. Kızının hak ihlalleri ve tecride karşı devam eden açlık grevlerine destek vermek için tutulduğu hücreyi ateşe verdiğini söylediğini belirten anne Gezer, şöyle devam etti: “Tecridin tüm cezaevlerinde uygulandığını söyledi. Buna karşı bugün hücresini ateşe vermiş. Hücrede ne var ne yok yanmış. Kendisinin sesi kötü geliyordu. Ama neyseki sağlık durumu iyi. Hücresini ateşe verdikten sonra boş bir hücreye koymuşlar. Koydukları hücrenin zemini tamamen suyla kaplıymış. O şekilde orada kalmaya zorluyorlar.” dedi.

Oğlu da hücrede tutuluyor

Anne Halime Gezer, Elazığ T2 Nolu Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan oğlu Haşim Gezer’in de hasta tutsak olduğunu ve tek başına hücrede tutulduğunu kaydetti. Anne Gezer, oğlu Haşim’in tutulduğu Elazığ’da her dönem sıkıntılar olduğunu, cezaevinde darp edilmesinden dolayı daha önce kaburgalarında kırık oluşan oğlunun tedavisinin yapılması gerektiğini belirtti.

İki yıldır görüşemiyor

Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hanifi Kaçar’ın ailesi iki yıldır görüşemiyor. 17 yıldır cezaevinde olan Hanifi Kaçar müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Birçok kez açlık grevi eylemlerine dahil oldu. Şu an Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Eşi Adalet Kaçar, eşinin yargılandığı süreçte iki yıl Adana Kürkçüler Cezaevi’nde sonrasında da Elbistan E Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiğini söyledi. İki yıl Elbistan’da kaldıktan sonra kendilerinin yol ücretini karşılamasıyla Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’ne getirildiğini fakat iki yıl kaldıktan sonra Şakran T Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiğini aktaran Kaçar, şimdi Akhisar’da tutulan eşininin görüşüne iki yıldır gidemediğini söyledi.

Şakran T Tipi Cezaevi’nde kaldığı süreçte süngerli odada tutulan eşinin psikolojik baskıya maruz bırakıldığını ifade eden Kaçar, şöyle konuştu: ”O odada nefes alabileceği bir yer yoktu. Bize kapının altına eğilerek nefes aldığını söylemişti. Daha sonra onunla görüştüğümüzde tanıyamamıştım. Ayrıca daha önce iki kez kalp krizi geçirdi. 17 yılda 4 kez açlık grevi eylemine katıldı. 2 yıl önceki açlık grevi eylemine katılmamıştı. Katılmak istemişti, hasta olduğu için arkadaşları izin vermemişti. Benim eşim eyleme katılmadığı halde çok etkilendim bu durumdan. Tutsak yakınıyım ve ister istemez etkileniyoruz. O yüzden tutsak yakınları olarak ayağa kalkmamız gerekiyor. Ne gerekiyorsa yapmalıyız. Bu insanlar neden açlık grevi eylemine katılıyor? Demek ki ortada bir sorun, soruna dair talepleri var. Bir çözüm bulmamız, dayanışmamız gerekiyor.”

Ellerinden açlık grevi geliyor

 Öcalan üzerindeki tecridin kalkması, bir çözüm bulunması gerektiğini belirten kaçar, ”Cezaevindekilerin eli kolu bağlı, onların ellerinden gelen açlık grevi eylemidi. Biz de sahip çıkmazsak orada nasıl yaşayacaklar. Harekete geçmeliyiz” dedi.  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.