AfD’nin neo-Nazi planı

• Almanya, AfD’nin bir grup neo-Nazi ile düzenlediği ve “entegre olmayan milyonlarca göçmenin” kitleler halinde ülkeden nasıl sınır dışı edileceğinin planlandığı ‘gizli’ toplantıyı konuşuyor.

Almanya için Alternatif (AfD) partisinin üst düzey yöneticileri  ile aşırı sağcılar arasında Brandenburg yakınlarındaki bir kır otelinde 25-30 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleşen toplantının araştırma portalı Correctiv tarafından ifşa edilmesi Almanya gündemine damga vurdu.  İddiaya göre 20’den fazla kişinin katıldığı toplantıda yer alan bazı sağcı ideologlar ‘oldukça zengin ve güçlüydü.’  Toplantının temel gündemi ise milyonlarca ‘entegre olmayan göçmenin’ Almanya’dan nasıl sürüleceğiydi.

Toplantı gündemi her ne kadar Almanya’yı ‘şoke’ uğratsa da AfD’nin göçmen karşıtlığı bir sır değil. AfD parti programında "asimilasyonun entegrasyonun en geniş kapsamlı biçimi" olduğu, bunun zorlanamayacağı, ancak yine de uğruna çaba gösterilmesi gereken bir şey olduğu belirtilmektedir. AfD'ye göre entegrasyon, sadece göçmenin uyum sağlaması gerektiği anlamına geliyor. Bunu yapmayı reddedenler "nihayetinde" oturum haklarından mahrum bırakılmalıdır.

Plan için bağış çağrısı

Correctiv’in 10 Ocak’ta yayımladığı toplantının içeriğine dair bilgilerde milyonlarca göçmenin oturum hakkı ve hatta Alman vatandaşlığı olmasına rağmen nasıl sınır dışı edileceği konuşuldu. ‘Yeteri kadar asimile olmayanların’ nasıl baskı altına alınması gerektiği planlandı ve bu plan için bağış toplanmasının gerekliliğine vurgu yaptı.

Yeteri kadar Alman değilse…

Toplantıda konuşulan ‘Alman vatandaşlığının geri alınması’ konusu da aslında AfD’nin programında yer alıyor. Temel program, Anayasa ve geçerli uluslararası hukuk temelinde bireysel iltica hakkının kaldırılmasını açıkça talep ediyor. AfD aynı zamanda soy esasına dayalı vatandaşlık hukukuna geri dönülmesi çağrısında bulunuyor. Hatırlatacak olursak; 2000 yılına kadar sadece bir Alman ebeveyne sahip olanlar Alman sayılıyordu.

Yükselişi tehlikenin habercisiydi

Demokratik anayasal devleti kendi yöntemleriyle zayıflatmanın yollarını ve daha sonra neler yapabileceklerini tartışıldığı toplantı ülkede büyük yankı bulsa da aslında ırkçı ve yabancı düşmanı AfD’nin 2013’ten bugüne kadarki hızlı yükselişi önümüzdeki yıllarda karşı karşıya kalınacak büyük sağcı tehlikenin de habercisi.

AfD 2013 yılındaki genel seçimlerde yüzde 5'lik barajı geçmeyi başaramadı ancak 2014 yılında düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde yüzde 7,1 oy aldı. 10 yıl içinde oyunu yüzde 20’lere çıkardı. AfD, üçü bu yıl içinde seçime gidecek olan beş eyalette de anketlerde ilk sırada yer alıyor.

Irkçı ve muhafazakar

AfD, Avrupa sınırlarının kapatılmasını, göçmen kamplarının Almanya dışında kurulmasını, oturum hakkı reddedilenlerin ülkeden hızlıca sınır dışı edilmelerini talep ediyor.

AfD, Avrupa’nın birlik stratejisini kabul etmiyor, ulusal sınırlara geri dönülmesini ve Euro para birinin kaldırılmasını istiyor.

AfD, kürtaj hakkının kaldırılmasını talep ediyor, geleneksel aileciliği savunuyor.

BfV: Takibe gerek yok

Almanya’da AfD tehlikesini karşı kimi zaman protesto eylemleri düzenlense de İçişleri Bakanlığı AfD'nin anayasaya aykırı olmadığını bu yüzden de Anayasayı Koruma Örgütü (BfV) tarafından takip edilmesine gerek olmadığını düşünüyor.  HABER MERKEZİ