Afgan kadınlara taciz ve şiddet 

• Afganistanlı mülteci kadın Derya Alizey, Türk devletinin sınırdaki zulmünü anlattı.  Türk askerlerinin kendilerine şiddet uyguladığını ve taciz ettiğini belirten Alizey, dünyanın Afganistan’a sırtını döndüğünü söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU / NÛJINHA

Afganistan’da iktidarı ele geçiren Taliban rejiminden kaçan binlerce Afganistanlı sınır ülkelere göç etti. Türkiye’ye kadar giden Afganistanlı mülteciler yol boyunca akıl almaz insanlık dışı muameleye maruz kaldı. Özellikle Türkiye sınırına ulaşan mülteciler Türk askerinin şiddet ve tacizine uğradı. Kimi kadınlar ise kamplarda tecavüze uğradı. 

‘Şiddete maruz kaldık’

Wan (Van) sınırında bekleyen Afgan mültecilerden Derya Alizey yaşadıklarını anlattı. Türk askerlerinin şiddet, taciz ve hakaretlerine maruz kaldıklarını belirten Alizey, askerlerin abisin ayağını kırdıklarını dile getirdi. Pakistan ve İran sınırını yürüyerek Türkiye’ye kadar kaçtıklarını ifade eden Alizey, sınırına geldiklerinde yol boyunca görmedikleri işkence ve baskıyla karşılaştıklarını belirtti. Türk askerlerinin sınırda erkekler ve gençler yumruk ve silah dipçikleri ile darp edildiklerini dile getiren Derya Alizey, kendilerinin de aynı şekilde şiddete uğradığını kaydetti.

‘Kadınlar taciz edildi’

Sınırda insanların taşlandıklarına bile tanık olduğunu söyleyen Derya Alizey, konuşmasına şöyle devam etti: “Sınırda bizi yakalayan Türkler, üzerimizde bulunan tüm parayı alıp yaktılar. Arama bahanesiyle tüm kadınları taciz ettiler, vücutlarının her yerine dokundular. Bazı kadınları bununla da tehdit ettiler. En büyük zorluğu da o yolda bizler çektik. Hiç kimse kendi ülkesini terk etmek istemez ama savaş yüzünden kaçmak zorunda kaldık, canımızı kurtarmak için kaçtık. Ülkem cehennem yerine çevrildi. Afgan kadınları tam bir cehennemi yaşıyorlar, başlarında da cehennem zebanileri var. Afganistanlılar şu anda çocuklarının geleceği için nerede olursa olsun savaşmak zorunda.”

‘İnsanlar geri gönderilmek isteniyor’ 

Yaşadıkları kentte de güvende olmadıklarına yer veren Derya Alizey, “Ailemle birlikte burada farklı farklı işlerde çalışıyoruz. Ben terzilik işi yapıyorum. Ülkem sürekli aklıma geliyor ama elimden gelen bir şey de yok. Şuan için burada çalışan kadınların çoğu polisler tarafından gözaltına alınıp geri gönderme merkezine gönderiliyor. Şimdi orada yüzlerce kadın çocukları ile birlikte bekletiliyor. Buradan geri gönderilecekler. İnsanlar oradan ölmemek için geliyor. Biz evimizden ayrılmak istemezdik ama mecbur kaldık. Şimdi de burada yaşamak için kalıyoruz. Ne dillerini ne de yaşamlarını bilmiyoruz ama başka bir şey de yapamıyoruz. Her an bizi de alıp geri göndermek isteyebilirler” şeklinde konuştu.

‘Ülkesinden olmuş insanlara kim kucak açar?’

“Biz ister miydik ülkemizden kaçmayı…” ifadeleriyle mülteci kadın olmanın mecburiyetine dikkat çeken Derya Alizey, şunları söyledi: “Afganistan’dan kaçıp buraya gelene kadar bize her sınırda ülkemize dönmemizi söylediler. Kadınlar öldürülüyor, erkekler öldürülüyor. Şu anda sadece hayatta kalma savaşı veriyoruz. Biz tüm hedef, amaç ve özlemlerimizden vazgeçtik. Daha doğrusu Taliban, istemlerimiz dünyaya olumlu bakışımızı yıkıp geçti.”

‘Türkiye’de yaşamak için çalışıyoruz’

Ülkesinde savaşın ve kadınlara dönük kötü muamelenin bir an önce son bulması çağrısında bulunan Derya Alizey, Türkiye’de sadece hayatta kalmak için mücadele verdiklerini belirterek, “Dünya Afganistan’a sırtını döndü. Kimse bizi desteklemedi. Ülkemde Taliban’dan her türlü kötü muamele gördük. Afganlara dünyada bir yer yok şimdi, çünkü ülkesinden de olmuş insanlara kim kucak açmak ister ki? Ülkemde bir an önce savaşın son bulmasını istiyorum. Ülkeme dönmek istiyorum ama Taliban’ın bu uygulamaları devam ediyorken asla dönemem. Ülkemizde sakin, gün yüzü göreceğimiz bir aralık bize bırakılmamış. Şu anda Türkiye’de çalışıyoruz ama sadece yaşamak için çalışıyoruz” dedi.