Ağızdan çıkan kart bakla: ‘Kobanê Kürt değil Arap’

Haberleri —

Evet, sonunda oldu... Yine uçakta oldu... Nereye gittiği ve nereden döndüğü artık hiçbir uluslararası anlam taşımayan, hiç kimseyi ilgilendirmeyen, dünyadaki hiçbir gelişmeyi etkilemeyen, yalnız ve yalnızca "mal satmak" amaçlı "modern çerçi" türü seyahatlerinden birinden dönüşte, Cumhurbaşkanı Erdoğan "baklayı ağzından çıkardı".
Bu bakla çok kartaloz bir baklaydı üstelik. Bizim halkımız tarlada hepten irileşip kartlaşan bu tür baklalara "eşek baklası" der. Sebebi de basittir. Çünkü bu kartaloz baklayı insanlık alemi yemez. Tarlaya salınan sevimli eşekçikler ise bunlara bayılır. 
"Baklayı" okuyunuz:  
"Kobani ile alakalı olarak, orası aslen, Kürtlerin mi yoksa Arapların mı tartışmasına girmek istemiyorum. Ama işin aslına bakarsanız, adı üzerinde, Ayn’el Arap’tır. Daha sonra bu Kobani’ye dönüşmüştür."
İşte Cumhurbaşkanının ağzından çıkardığı bakla budur. Dilinin altındaki baklayı Kobanê direnişi başladığından beri tutan Erdoğan sonunda uçakta dayanamayıp o baklayı ağzından çıkarmıştır.
Şimdi baklanın kartalozluk derecesini anlamanız için, size aynı konuşmanın içinde yer alan bir kaç lafı da aktarayım:
"Bizim birinci önceliğimiz Hür Suriye Ordusudur. Hür Suriye Ordusu’ndan da olumlu cevap geldi. Onlar da 1300 kişiyi göndermeyi kabul ettiler ve 1300 kişinin gönderilmesiyle ilgili adımı attılar. Çok enterasandır; PYD önce bu 1300 kişiye biraz kabul etmeme noktasındaydı. Fakat sonra bu 1300 kişiyi kabul etme konumunda kaldı. Fakat burada da yine farklı bir adım attı. O da şu: ‘Biz onlara ayrı bir cephe açalım.’ Oyun içerisinde oyun. Hesap bu. Fakat bir hesap karşısında, tabii oyun bozuluyor."
Erdoğan "oyunum bozuluyor" demek istiyor. Oynamak istediği oyun ne? Bakalım:
 ÖSO Sünni Arapların örgütü. İçinde Türk devleti de var. Ve Türk devletinin başındaki kişi, "Kobanê'ye ÖSO girsin" derken, aynı zamanda Kobanê'nin aslında Kürtlere değil, Araplara ait olduğunu söylüyor.
Siz bu işten ne anlıyorsunuz?
Silahı, parası, MİT'i ve Özel Harekatçısı ile ÖSO içinde yer alan Türkiye'nin Cumhuraşkanı'nın kafasında tehlikeli bir "oyun planı" var.  Cin gibi adam: Kobanê'ye Truva Atı'nın içinde "Özel Harekatçı Arapları" gönderecek...Bir punduna getirip, IŞİD'ın yapamadığını yapacak: Kobanê'yi içerden fethedecek, Kürtsüzleştirecek  ve Araplaştıracak...
Bozulan oyun bu...
 Hiç kuşkusuz PYD'nin eşbaşkanları, gerek Muslim, gerekse Abdullah, hem pPeşmerge güçlerinin, hem de ÖSO güçlerinin DAİŞ çetelerine karşı Kürt halkının yanında savaşmasından büyük bir memnuniyet duyacaklarını bıkmadan usanmadan ilan ediyorlar.  
Gerek peşmerge Şengal ve Maxmur'da, gerekse ÖSO Rakka, Cerablus ve diğer Arap bölgelerinde DAİŞ çeteleri karşısında iyi bir sınav vermiş olmasalar bile, onların bir kaç saatte önünden çekilmek zorunda kaldıkları çetelerin tanklı, obüslü, havanlı saldırıların kırk gündür direnen PYD ve YPG/YPJ güçleri büyük bir özgüvene sahipler.
O nedenle Duhok'ta kendi "egemenliklerindeki" kantonlarda hem siyasi, hem de askeri yönetimleri eşitlik temelinde Güney'in siyasi ve askeri güçleriyle paylaşmayı kabul ettiler. PKK ise kafasında "oyun içinde oyun" olan Türk devletiyle çözüm sürecinde ısrarlı...
Nereden geliyor bu özgüven?
Belli ki "petrolden" ya da "aşiretten" gelmiyor.
Öcalancı programın ve muazzam bir tarihsel deneyimin  gücünden geliyor. Çünkü şu anda hem Irak'ta, hem de Suriye'de bu kanlı boğuşmanın biricik çözüm anahtarı PYD'nin elinde bulunuyor: Etnik ve mezhebi savaşlara karşı "demokratik ulus, kantonal demokrasi ve refah"  programı... Irak ve Suriye'nin hepsi birbirine düşman Kürt, Sünni Arap ve Şii Arap "devletleri" temelinde  bölünmesini önlemenin tek yolu bu program. Konfederal Ortadoğu Ortak Evi...
Duyuyorsunuz: Arınç bağırıyor; "ne Baş Müzakerecisi"...Hazret farkında değil: Öcalan, bedeni İmralı'da olsa bile, düşünceleriyle çoktan beri Ortadoğu Konfederal Ortak Evinin baş köşesinde oturuyor...
Yanında oturanları saysam dilinizi yutarsınız.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.