Aileler adalet istiyor

  • Hasta ve cezaları bitmesin rağmen tahliye edilmeyen tutsak yakınları için Adalet Nöbeti başlatan aileler, ”adaletsizlik son bulana kadar” eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

Ailelerin, Amed Barosu hizmet binasında sürdürdükleri “Adalet Nöbeti” 9. gününe ulaştı. Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan oğlu Civan’ın bir elinin olmadığını, bir gözünün görme yetisini kaybettiğini, beyninde de şarapnel parçası bulunduğunu söyleyen Hakkı Boltan, bu eylemi neden başlattıklarını, şöyle anlattı: “Adalet, geniş anlamıyla önemli bir kavramdır. Ülkelerde, evlerde hatta bireylerde çok önemlidir, bu yaşamı da etkisi altına alıyor. Bu çerçevede önce evimizin içimizde adaleti talep ettik, ancak baktık ki evin içinde bu talebimizin bir etkisi olmuyor, sesimizi duyan olmuyor. Sesimiz duyulmadığı için dayanışan kimse de olmuyor. Kendi acımızla baş başa kalıyoruz. Evimizde çoluk çocuğumuz, ailemizle yaptığımız adalet çağrıları hiçbir etkisi olmadığı gibi adaletsizlik ailemize zarar ve hasar veriyor. Bundan dolayı sesimizi evin dışında duyurmak, toplumun geneline yaymak istedik. Bunun için en uygun yer olarak ise Diyarbakır Barosu’nu tercih ettik. İstemlerinizi baro aracılığıyla topluma iletmek istedik.”

Boltan, oğlu Civan Boltan’ın sağlık durumunun yanı sıra cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de değindi. Boltan, “Benim oğlum, hasta. Bir eli yok, bir gözü yok, beyninde şarapnel parçası var, kan pıhtılaşması hastalığı var. Soğuk yerde kalamaz. Soğuk yerde kan soğumasına bağlı olarak kalbi ve vücudu bundan etkileniyor. Bu sadece benim oğlum için değil, oğlum gibi binlerce tutuklu var. Bundan dolayı oğlum için istediğim hukuki talepler bütün tutuklular içindir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Civan şahsında önemli bir karara imza attı. Şartlı tahliye olanağı olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin ‘işkence ve kötü muamele’ yasağının ihlali olduğuna karar verdi. Türkiye’nin bu kararı uygulamasını istiyoruz. Bu karar uygulanmasa oğlumun cenazesini beklemek zorunda kalırız” şeklinde konuştu.

 Ceza infaz sürelerini tamamladıkları halde, “iyi halli” olmadıkları öne sürülerek infazları ertelenen tutsaklara yönelik hukuksuzluğa da işaret eden Boltan, bu konuda şunları söyledi: “Bir de infazların yakılması konusu var. Yarın benim oğlum için ve herkes için de aynı olacak. 20 yıl, 30 yıl cezaevinde kalıp infazları yakılıyor. Ceza infazları Türkiye’nin kanunlarına, hukukuna göre uygulanmıyor. İsteklerimizden biri de mevcut kanunlara göre bu ceza infazlarının yapılmasıdır. Biz kendimizin belirlediği bir şeyi değil, iktidarın belirlediği, onların imzaladığı, kendi kanunlarını, hukuklarını uygulamasını istiyoruz.”

Bu hukuksuzluklara karşı çocukları için başlattıkları Adalet Nöbeti’ni sonuna kadar sürdüreceklerini vurgulayan Boltan, tutsak aileleri olarak tüm sivil toplum örgütlerini kendileriyle dayanışmaya davet edip tüm basın kuruluşlarından seslerini duyurmalarını istedi.

Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde tutulan kalp hastası olan kardeşi Hamdusena Ada için Adalet Nöbeti’ne katılan Reşahat Ada ise “Burada oturmamızın nedeni hak, hukuk ve adaletin uygulanması isteğimizdir. Bu baskı ve şiddeti kabul etmiyoruz. Kanımızın son damlasına kadar çocuklarımızın yolundayız. Onların davasının izindeyiz. Hasta olan tutuklular hastanelerde tedavi edilmeli, cezasını tamamlayan tutukluların tahliye edilmesini istiyoruz. Cezasını bitiren, hastalıktan tahliye edilenler bir iki gün sonra ölüyorlar. Bunları kabul etmiyoruz. Cezaları bitmişse bırakılmalıdır. Hastaneye tedaviye götürülen tutuklular, 14 gün karantinada tek başına kalmak zorunda kalıyor” şeklinde konuştu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.