AKP ve taciz, tecavüz vakaları

• Türkiye’de, Kurdistan’da taciz ve tecavüz var ve bu vakalar her yıl katlanarak artıyor. Bunun tek sorumlusu da hiç kuşkusuz AKP-MHP faşist iktidarıdır. Çünkü bunlar taciz ve tecavüzcülerin koruyucusudur.

ALİ GÜNDEM
İktidara geldiği günden bu yana toplumsal yaşamı her gün biraz daha fazla yozlaştıran AKP faşizminde, en çok da çocuklar güvende değil. AKP'nin 20 yılı aşan iktidar döneminde çocuklara yönelik taciz ve tecavüz saldırıları her yıl katlanarak arttı.

Yapılan araştırmalar en çok 7-14 yaşındaki çocukların cinsel saldırıya maruz kaldığını gösteriyor. Adli tıp kurumlarına her yıl çocuklara dönük cinsel taciz ve tecavüz suçlamalarıyla ilgili yüzlerce başvuru yapılıyor. Saldırılar vahim bir biçimde artarken tecavüzcülere dönük uygulamalar ise değişmiyor. Suçlular, AKP iktidarı ile Saray’a bağlı yargı ve diğer devlet kurumları tarafından korunuyor.

Çocukların en güvensiz olduğu alanlardan biri AKP tarafından var edilen ve giderek de güçlendirilen tarikat ve cemaatler ile bu kesimlere bağlı yurt ve vakıflar... AKP faşizmi yoksul ve emekçi halkın çocuklarını, kendisine eleman olarak devşirmek için bu tarikat ve cemaatler ile onlara bağlı yurt ve vakıfları kullanıyor. Her biri bir tarikata bağlı olan söz konusu kurumlar ise AKP’nin verdiği görevi katışıksız yerine getiriyor.

AKP'nin güdümündeki cemaatler, bunları yöneten tarikatlar ile yurt ve vakıflarda defalarca kez çocuklara yönelik taciz ve tecavüz olayları yaşandı. Yaşanan bu taciz ve tecavüzler de esasen AKP’nin devşirme siyasetinin bir parçası. Çünkü AKP iktidarı bu skandalları desteklemekten gocunmadı, her defasında da taciz ve tecavüzü meşru gördü, bu suçların cezasız kalması için yasal zemin hazırladı.

Karaman'daki Ensar Vakfı ile KAİMDER yurtlarında 45 çocuğa yönelik gerçekleşen tecavüz skandalı hala akıllarda duruyor. Onlarca çocuğa yönelik gerçekleşen ve birçok faili olan bu suçun üstü, sadece bir kişiye, Ensar vakfı yöneticilerinden Muharrem Büyüktürk'e verilen ceza ile örtüldü. Eğer kamuoyunun ciddi tepkisi olmasaydı, büyük olasılıkla bu kişi de cezalandırılmayacaktı.

Tecavüz vakalarının ortaya çıkmasının ardından AKP'nin Ensar Vakfıyla ilişkilerinin üstü örtülmek istendi. Tam da o dönemde Erdoğan'ın Ensar Vakfı’na yaptığı sır ziyaret de yine üstü örtülen gerçeklerden. Bunların yanı sıra “Bir defadan bir şey olmaz", "Küçüğün rızası vardı" diyen AKP'li bakanlar da tecavüzü meşrulaştırdı.

Yine hatırlamakta yarar var. Bilindiği gibi Adıyaman Gerger İmam Hatip Okulu'nda yaşanan tecavüz skandalında da soruşturma devlet sırrı gibi saklandı. Tecavüzcüler yerine haberi yapan internet sitesinin sahipleri ile muhabirlerine soruşturma açıldı.

Çocuklara dönük taciz ve tecavüzleri normalleştirmek için büyük çabalar harcayan, tecavüzü "aile ve evlilik" adı altında meşrulaştırmak isteyen AKP döneminde, besleme tarikatlarda bir skandal daha yaşandı. Efrîn'de Kürt kadın ve çocuklarına yapılan sistematik katliam, işkence ve tecavüzü destekleyen AKP'ye yakın Hiranur Vakfı'nda yıllardır devam eden bir cinsel saldırı vakası daha açığa çıktı. İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, kızını 6 yaşındayken tarikat mensubu Kadir İstekli ile evlendirdi. Çocuğa 6 yaşında gelinlik giydirilmesi bu vahim olayın başka bir korkunç yüzünü gösterirken, 6 yaşındaki çocuğun yıllarca Kadir İstekli'nin tecavüzüne maruz kalması ise olayın diğer bir dehşet yüzü.

Bu durumun ortaya çıkmasının ardından birçok kesimden tarikatları ve tecavüzcüleri besleyen, destekleyen AKP'ye yönelik ciddi tepkiler yükseldi. AKP’li ilgili bakan yükselen tepkilerden sonra davaya müdahil olduklarını açıkladı. Oysa müdahillikleri de ancak tepkilerden sonra oldu. Mağdurun 2020 yılından beri şikâyetlerde bulunup dilekçeler yazmasına rağmen AKP ve yargısı el birliğiyle tarikatı korudu, durumu kamuoyundan gizledi. Durum Birgün gazetesi yazarı Timur Soykan tarafından açığa çıkarıldıktan sonra AKP bazı adımlar atmak zorunda kaldı. Ancak AKP’liler ile onlara bağlı vakıflar 6 yaşındaki bir çocuğun evlendirilmesini normal gördüklerine dair açıklama yapmaya devam ettiler. Bu koroya geçmişin Hizbulkontra çetelerinin siyasi alandaki takipçileri olan Hüda-Par’da katıldı. Bu partinin başındaki zat yaptığı açıklama ile çocukların evlendirilmesinin dini açıdan caiz görülebileceğini söyledi.

Bu bir hakikat; Türkiye’de, Kurdistan’da taciz ve tecavüz var ve bu vakalar her yıl katlanarak artıyor. Bunun tek sorumlusu da hiç kuşkusuz AKP-MHP faşist iktidarıdır. Çünkü bunlar taciz ve tecavüzcülerin koruyucusudur. Çünkü bunlar devleti kullanarak, özel savaş yöntemlerini devreye sokarak tecavüzü siyasetlerinin bir parçasına dönüştürmüşler. En çok da Süleyman Soylu bu hayasız siyasetin sürdürücüsüdür. Çünkü suçlularla en çok fotoğrafı çıkan odur.