Aleviler için fırsatlar ve imkanlar

Forum Haberleri —

Aleviler

Aleviler

  • Aleviler, kritik bir süreçte ortaya çıkmış olan bu tarihi fırsatı ve imkânı isabetli değerlendirerek kazanıma dönüştürmeye mahkûm ve mecburdurlar. Böylece Aleviler bu tarihi ve önemli süreçte hem kazanmış hem de kazandırmış olacaklardır.

AZİZ TUNÇ

Bilindiği gibi tarihsel dönem boyunca her sürekte Aleviliğin, zorbalığa ve eşitsizliğe karşı, hak ve adaletten yana olması, devletlerin Alevilere yönelik saldırılarının ve soykırımlarının temel nedeni olmuştur.

Suriye’de HTŞ çeteleri, bu nedenle bütün dünyanın gözü önünde Alevilere soykırım yapmaktadır.

Türk devletinin Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da her sürekte Alevi toplumuna çok sayıda soykırım yaşatması, asimilasyon uygulaması, Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı aracılığıyla hiç ara vermediği saldırıları derinleştirmesi ve en son Munzur’da mescit yapması bu nedenledir.

Yok etme amaçlı bu zorbalıklara karşı Alevi toplumu, Suriye, Türkiye ve Kürdistan’da demokratik talepleri için can bedeli bir mücadele ve direniş sürdürmektedir. Balkanlar’da Bektaşi toplumu özgün bir örgütlenme girişimi içinde bulunmaktadır. Yunanistan devleti 1 Ağustos 2025’te aldığı bir kararla Alevi Bektaşi inancını özgün bir inanç olarak tanımış ve haklarını kabul etmiştir. Ancak Alevi toplumu buralarda yaşayanlardan ibaret değildir. İran’da, Azerbaycan’da ve Irak’ta yaşayan Aleviler de dahil edildiklerinde yaklaşık 40- 50 milyonluk bir toplumun varlığı ortaya çıkmaktadır. Bu durum her sürekte Alevi toplumunun görünürlüğünü artırdığı gibi, ayrıca Alevilerin yaygın, kalabalık ve önemli bir değişim dinamiği olduğunu göstermektedir.

Bu gerçekliğin daha çok görünür olduğu koşullarda önemli bir gelişme olmuş, Kürt Halk Önderi Öcalan, "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısını yapmıştır.

Sözkonusu çağrı ile zaten barışçı olan Aleviler, Kürtlerle birlikte barışın ve demokratik toplumun inşasını sağlayacak olan tarafın, etkili bir öznesi olmuşlardır. Varlıkları reddedilen Alevilerin bu konuma sahip olmaları, yakın tarihlerinde ilk defa edindikleri önemli bir avantajdır.

Barış ve Demokratik Toplum Süreci"ni geniş bir toplumsal çevrenin desteklemesi Alevilerin ezilen toplumlarla bir arada olmasını sağlayan bir diğer avantaj olmuştur.

Böylece Aleviler açısından tarihi önemi olan üç olgu aynı zaman diliminde ve aynı atmosferde ortaya çıkmıştır.

 Aleviler; tarihlerinden ilk defa daha çok görünür olmuşlardır.

 İkincisi, Sayın Öcalan’ın geliştirdiği "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısıyla, barışın ve demokratik toplumun resmi ve etkili öznesi olmuşlardır.

Üçüncüsü, Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin desteklediği bir sürecin, yani geniş bir ittifakın bir bileşeni olmuşlardır.

Belirtilen bu koşullar bütün ezilenlere olduğu gibi Alevilere de çeşitli fırsatlar ve imkânlar sunmaktadır.

 Aynı koşullar ve gelişmeler, başta her sürekte Aleviler olmak üzere bütün demokratik güçlerin önüne, son derece önemli, tarihi, sosyal/siyasal görev ve sorumluluklar da çıkartmıştır. Alevi toplumunun ve kurumlarının bu görev ve sorumlulukları atlaması hem mümkün değildir hem de telafisi kolay olmayan sonuçlara yol açacaktır.

Oldukça büyük bir nüfusa sahip olan ve yaygın bir coğrafyada yaşayan Aleviler, bu görevlerin üstesinde geleceklerdir. Direnişçi yaklaşımları, tarihsel mücadele deneyleri, örgütlenme birikimleri, ortaya çıkan imkân ve fırsatlar Alevilerin karşılarına çıkan bu görevleri başarmasını sağlayacaktır.

O nedenle başta Aleviler, Alevi kurumları ve bütün demokratik kurumlar belirtilen olanakları ve koşulları doğru değerlendirmek zorundadırl. "Barış ve Demokratik Toplum Süreci", çok yönlü bir perspektifle ele alınmalı, başarıya ulaşmasını sağlamak Aleviler açısında asli bir görev olmalıdır.

Aleviler, böyle bir yaklaşımla kendilerine dayatılan soykırımların, asimilasyonların ve her türlü zorbalığın önünü, kesebilirler. Eşit yurttaşlık ve inanç özgürlüğü taleplerini bu yolla gerçekleştirebilirler. Dahası yapılmış bütün haksızlıkların hesabını barışın ve demokrasinin yaşandığı bir ortamda sorabilirler.

 Sürece bu şekilde yaklaşım, Aleviler açısında birçok pratik görev ortaya çıkartmaktadır. Alevi toplumu ve kurumları bütün özgün etkinliklerinde "Barış ve Demokratik Toplum Süreci"ni ana gündem maddesi olarak ele alabilirler. Bu amaçla, kamuoyu ile paylaşılacak bir dizi etkinlik yapabilirler. Alevi kurumları bütün diplomatik imkanları zorlayarak görüşülmesi gereken ve görüşülebilecek olan her çevreyle görüşebilir, demokratik kurumları ziyaret edebilirler. Bu görüşmelerde tartışabilir, sunulan desteği ortaklaştırabilir, sosyal/siyasal programlar ve pratik faaliyetler planlayabilirler.

Basın yayın organları daha etkili bir biçimde kullanılarak sürecin başarılı olması için azami katkı sunulabilir.

Böylece yaratılan sonuçlar değerlendirilerek, her sürekte ve her bölgede Alevi temsilcinin katılımının sağlanacağı bir konferans düzenlenebilir. Bu konferansta "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına verilen destek daha etkili biçimde kamuoyu ile paylaşılabilir.

 Daha önemlisi Alevi kurumları, Alevi toplumuyla yüz yüze temaslar geliştirerek güçlü bir kitle çalışması yapabilirler. Bunun için, ev ziyaretlerden mitinglere, panellere, seminerlere kadar her yöntem denenerek ve her mekânda halk toplantıları yapılabilir. Alevilerin yoğun olarak yaşadıkları Alevi coğrafyasında yaz aylarında yapılan etkinlikler, koşullara uygun biçimde "Barış ve Demokratik Toplum" festivallerine çevrilebilir.

Aleviler bu süreci başlatmamış olabilirler, ama sürecin başarısı Alevilerin enerjisini, gücünü ve katkısını gerektiren, hatta zorunlu kılan bir noktadadır.

 Sürecin emperyalist, faşist ve gerici devletlerin elinde heba edilmesi istenmiyorsa, insanlık düşmanı bu güçlerin süreci akamete uğratmalarına izin verilmemelidir.

 Bu nedenle Alevilerin aktif bir tarzda ve bütün güç ve imkânlarıyla sürece dahil olmaları güçlendirici ve geliştirici olacaktır. Tersi, yani kenarda, edilgen ve pasif duruş, herkesten çok Alevilere kaybettirecektir.

Aleviler, kritik bir süreçte ortaya çıkmış olan bu tarihi fırsatı ve imkânı isabetli değerlendirerek kazanıma dönüştürmeye mahkûm ve mecburdurlar. Böylece Aleviler bu tarihi ve önemli süreçte hem kazanmış hem de kazandırmış olacaklardır.

Herkes bilmelidir ki Aleviler, toplumsal güçlerini ve potansiyellerini, kendi özgürlükleri için ortaya koyacaklardır. Alevilerin uzak/yakın tarihsel geçmişleri buna şahittir. Ayrıca felsefi ve inançsal duruşları ile toplumsal refleksleri, Alevilerin direnmelerini gerektirmektedir.

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.