Amed onurlu barış istiyor

Haberleri —

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Onurlu barış için demokratik çözüm” şiarıyla 5 kentte düzenleyeceği mitinglerin ilk adresi olan Amed, önceki akşam büyük bir mitinge sahne oldu. Amed’deki mitingde, Türk devletinin Kürt düşmanlığına dayalı işgal saldırıları kınanarak, HDP öncülüğündeki üçüncü yolun büyütülmesi; çözüm ve onurlu barışın tesis ile demokratik anayasa için ortak mücadelenin önemi vurgulandı. HDP’nin “Onurlu barış için demokratik çözüm” şiarıyla Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitinge binler aktı. Mitingin adresi, partinin 5 Haziran 2015’te düzenlediği seçim mitingine yönelik DAİŞ’in bombalı saldırısının gerçekleştiği İstasyon Meydanı oldu. Hafızalara kazınan bu saldırıya rağmen aynı yerde gerçekleştirilen mitinge binlerce insan katıldı. Miting alanına gruplar halinde gelip, “Direne direne kazanacağız” ve “Savaşa hayır” sloganları atan binler alana üç noktadan giriş yaptı. Miting alanının çevresinde 'önlemler' alan polis, arama noktalarından geçen yurttaşların üzerindeki kalem, çakmak, kitap ve kozmetik ürünlere el koydu. Miting alanını renklendiren kıyafetleriyle kadınlar ve beyaz tülbentleriyle Barış Anneleri Meclisi üyeleri dikkat çekti.     Mitingin düzenlendiği alana ise “Faşizm kaybedecek, halklar kazanacak. Bu böyle gitmez, ya özgürlük ya özgürlük”, “Jin jiyan azadî”, "Daha çok toplum, daha çok demokrasi”, “Mutlaka kazanacağız”, “Onurlu barış, demokratik müzakere”, “Onurlu barış hemen şimdi”, “Halkın iradesi yok sayılamaz” ve HDP Gençlik Meclisi’nin başlattığı hamlenin sloganı olan “Bağımlı olma özgür ol” yazılı pankartlar asıldı. Kısa sürede miting alanını dolduran binlerce kişi, “Em li vir in / Biz buradayız” sloganları attı. Miting, “Çerxa Şoreşê” marşı eşliğinde yapılan saygı duruşuyla başladı. HDP, DBP ve ESP il eşbaşkanlarının sahneye çıkarak alanı dolduran binleri selamlaması ve kısa konuşmaları ardından söz alan Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Kürt halkının barışta ısrarcı olduğunu belirterek, “Kürt meselesi artık, Kürdistan meselesine evrildi. Güney’de de Rojava’da da burada da statü meselesidir. Bütün partilerimize çağrıda bulunuyoruz; Kürdistan ittifakıyla çözüm sürecini omuzlayalım. Türkiye çaresizdir, yeniden masaya dönecektir” dedi. Rejim, krizini yönetemiyor Çiftyürek’in ardından ESP Eşbaşkanı Şahin Tümüklü konuşmasını yapmak üzere sahne çıktı. Tümüklü, “Son 4 yıldır bu coğrafya kan ve gözyaşıyla, yasaklar ve zulümle yönetiliyor. Egemenler bir rejim krizi içinde. En küçük hücrelerine kadar krizi yönetemiyorlar. Bu rejim krizini çözmek için hep aynı taktikle, faşizmi yükselterek geliyorlar. Her yeri bombalıyorlar. Yetmiyor, Rusya’dan S-400 alıyorlar. Savaş senin geninde var, çünkü yönetemiyorsun. Savaş olmadığında, OHAL ve KHK düzeninde yasaklar başlıyor. Kayyumlar atıyorsun, meydanları yasaklıyorsun, katliamlara girişiyorsun. İşte bu meydan kanlı bir meydan. 5 Haziran’da bu meydanda başlayan prova, Rojava Devrimi’ni sabote etmek içindir. Bu savaşlara, OHAL düzenine teslim olduk mu, boyun eğdik mi? Hayır, çünkü biz barışın, özgürlüğün ve eşitliğin tarihinin yapıcılarıyız. Bizler üçüncü cepheyiz. Direnenleri yan yana getirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.       Demokratik anayasa talebi KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik ise İstasyon Meydanı’ndan barış taleplerini haykırdıklarını; KESK olarak yıllardır savaşa karşı barışı savundukları söylediğini konuşmasında, şunları ifade etti: "Barışın tesis edilmediği bir ülkede demokrasinin gelişemeyeceğini söyledik, bundan sonrada söylemeye devam edeceğiz. OHAL sürecinde binlerce arkadaşımız, Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesini savundukları için işinden oldu, ihraç edildi. Ancak diz çökmedik, bundan sonrada barış demeye devam edeceğiz. Türkiye halkları, gençler, kadınlar olarak yeniden toplumsal bir sözleşme ve demokratik müzakere üzerinden yeni bir demokratik anayasa bizim talebimizdir. Bunu hep birlikte başaracağız.” Miting, sahne alan Çarnewa’nın seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla devam etti. Direnmeden yaşayamayız Mitingde Demokratik Toplum Kongresi (HDP) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven de konuştu. Güven, şunları söyledi: "Yolumuz uzun. Sayın Öcalan’ın mesajları açık ve net. Direnmeden yaşayamayız. Kalıcı barış için mücadele edeceğiz.” Tarihi bir eşikteyiz Miting, Leyla Güven’in ardından Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Gülistan Kılıç ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Mehmet Arslan’ın konuşmaları ile devam etti.     Türk devletinin işgal saldırıları ve Rojava Devrimi’ni tasfiye planlarına işaret eden HDK Eşsözcüsü, şunları söyledi: "AKP savaşta ısrar ediyor diye, MHP savaştan besleniyor diye onurlu barış mücadelesinden asla yılmayacağız. Barışın biricik yolu İmralı tecridinin kalkmasından geçiyor. Bizi birbirimize kırdıran, karşı karşıya koyan anlayışa karşı, yan yana durarak, omuz omuza mücadele etmeyi gerektiriyor. Büyük ve zorlu bir süreci geride bıraktık, yeni bir dönem açıldı. Kürtler, Türkler, Araplar, Çerkesler ve Acemler olarak, ortak coğrafyamızda eşit ve özgür insanlar olarak yaşamak istiyoruz. Bir kez daha tarihi bir eşikteyiz, hep beraber barış iradesini ortaya koyacağız. Demokratik cumhuriyet için ayağa kalkma zamanı, yürüme zamanı.” Sorumluluk çağrısı DBP Eşbaşkanı Mehmet Arslan ise iktidarın, Kürtlerin barış ve demokrasi taleplerini her gün boğmaya çalıştığını; bunun da Türkiye halklarına acı ve gözyaşından başka bir şey yaşatmadığını belirterek, “Çatışmalar, tecritle başladı. Sonlandırılacaksa Sayın Öcalan üzerindeki tecrit sonlandırılmalıdır. Buradan çağrımız; Türkiye’de onurlu bir barışın gelişmesi için herkesin sorumluluk alarak, Sayın Öcalan’ın barış çağrılarına kulak vermesi gerekiyor” diye konuştu. Gençler yürüyüş yaptı HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli de konuştuktan sonra miting, Koma Amed’den Şilan'ın seslendirdiği ezgiler ve çekilen halaylar eşliğinde sona erdi. Programın son bulmasıyla kitle miting alanından ayrılmaya başladı. Alandan en son partili gençler çıktı. Miting alanın Yenişehir ilçesi tarafındaki çıkış noktasından dışarı çıkan gençler, Akkoyunlu Caddesi üzerinde yürüyüşe geçti. Yol boyunca hep bir ağızdan "Bîjî Serok Apo", “Gençlik Aponun fedaisidir” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. Kadınlar ise gençlere zılgıtlarıyla destek verdi. Ofis alt geçidinden geçerek yollarına devam eden gençler, yürüyüşlerini Koşuyolu Parkı'nda sonlandırdı. AMED
 

Barışın yolunu açacağız

Partisinin Amed mitinginde konuşan HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, “Demokrasi ittifakında buluşmak, toplumsal mutabakatı var etmektir. Yan yana gelerek, eşit yurttaşlık temelinde bir anayasa yapacağız. Barışın yolunu açacağız” dedi. HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, konuşmasına alanı dolduran on binleri “Merhaba Amed, siz üçüncü yolsunuz” diye selamlayarak başladı. Öcalan’a Amed’den selam gönderen Temelli’nin konuşmasından satır başları şöyle:     “Yoldaşlarım, kadınlar, emekçiler işte buradayız, yan yana meydanlardayız. Faşizme karşı omuz omuza olacağımızı söyledik. Hala bir adım bile geri adım atmadık. Toplumsal barış, demokrasi için bu yolda yürümeye devam ediyoruz. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz. Kabustan kurtulma zamanı Bu ülke büyük bir kabus içinde, bunun adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, AKP-MHP bloku. Şimdi bu kabustan kurtulma zamanı. Faşizme karşı mücadelemizi yükselteceğiz. Hep birlikte demokratik müzakerenin yolunu dayatacağız. Demokratik müzakereyi var etmek boynumuzun borcudur. Hep birlikte bunu inşa edeceğiz. Bugün bu iktidar yolun sonuna gelmiştir, tükenmiştir. Bu hastalığın çaresi demokrasidir, onurlu barıştır. Biz çareyi gösteriyoruz; onlar ne kadar ısrar ederlerse etsinler, barışı mutlaka ama mutlaka hayata geçireceğiz. Tarih bilmez yıkıcılar Seçim zamanı bu meydana gelip şirinlik yapıyor; ‘Kürdistan’ diyorlar. Seçim bitiyor, 31 Mart’ta ve 23 Haziran’da Kürt tokadını yiyince, Kürtçeyi ve Kürdistan’ı unutuyorlar. Şimdi gitmişler kitaplardan Kürdistan sözcüğünü çıkarıyorlar. Evliya Çelebi’ye kadar gitmişler, Kürdistan sözcüğünü ayıklıyorlar. Gidin bakın tarihe; Alparslan geldiğinde kim karşılamış. Kürtleri de Kürdistan’ı da öğrenin. Bunlar tarih bilmez. Bunlar halkları tanımaz. Bunlar yıkıcı, tarihi kentleri, kültürü yıkmakla meşguller. Biz de bunlara inat tarihimize, kimliğimize, sahip çıkacağız. Böylece hep birlikte bir geleceği inşa edeceğiz. Bir arada demokratik cumhuriyeti hep birlikte var edeceğiz. Umut da gelecek de biziz Tüm yok saymalara rağmen yan yana geleceğiz, bir arada olacağız, ortak vatanda demokratik cumhuriyet ve barışı biz inşa edeceğiz. Umut biziz, gelecek biziz. O yüzden sabah akşam HDP’ye saldırıyorlar. Her türlü saldırı ile bu umudu öldürmeye çalışıyorlar. Bu umut ölür mü? Bunu bildikleri içinde bu köhne siyaset, şiddetten savaştan başka bir şey konuşamaz halde. Dönmüşler bit pazarında cevher arıyorlar. Sanki bizim hafızamız, kuş hafızası. Bizim hafızamız fil hafızası, asla unutmayız. Sur’u yakıp yıkanları, Toledo yapmaya kalkanları asla unutmayacağız. O yüzden gelip burada dolaşmasınlar, tarihin çöplüğünde yerlerini aldılar. Onlar kadına, sana, bana, Kürt’e düşman. O yüzden onların yeri tarihin çöplüğüdür. Erdoğan’la geldiler, Erdoğan’la gidecekler. Çözüm peşindeysen çık Efrîn’den Savaştan başka bir şey bilmiyorlar. Yok Pençe-1, yok Pençe-2. Sürekli sınır ötesi harekat, Suriye sınırına sevkiyat. Sonra da çözüm adına ahkâm kesiyorlar. Bu çetelerde kol kola girip, Suriye halklarına zulüm ve savaş götürüyorsun. Eğer gerçekten çözümün peşindeysen çık Efrîn’den, Efrînliler geri dönsün. Kürtlere yaptıkları bir yanda, mültecilere yaptıkları zulüm bir yanda. Biz kapıları açarsak, 6 ay dayanamazsınız diyorlar. İşleri güçleri nefret, bölücülük. Bir ülkeyi bölmek isterseniz, önce toplumu bölersiniz. Bunlar bölücü diyorum, inanmıyorlar. Kıbrıs politikanı reddediyoruz Biz Kıbrıs için metin yazdık, herkes imzaladı, HDP imzalamadı, diyor. Mecbur muyuz senin metnine imza atmaya? Senin bölücü zihniyetinde buluşmaya mecbur muyuz? Sen halklara düşmanlıktan başka ne verebilirsin? Kıbrıs için bizim yazdığımızı git oku. Oku da Kıbrıs için çözümü gör. Kıbrıs’ta da Türkiye’de de savaşa son diyoruz. Aşımızı, işimizi çaldılar. Bizi şiddete savaşa boğdular. Bir yerde zulüm varsa, orada zorbalık vardır. Buna karşı aşımızı, işimizi, barış istiyoruz. İktidar için Kürt’e savaş Bu savaş yoksulluktur. Utanmadan, sıkılmadan televizyon ekranlarında İHA ve SİHA’ları gösteriyorlar. Kim üretiyor bunu; damat. 86 tane almışlar. Milyonlarca dolara. Damat zengin. Koca bir halk mağdur. Savaş sürsün diye zengin olanlar, bu mağduriyetin sorumlusudur. Ormanlarımızı yakıyorlar, Hasankeyf’i yakıyorlar. On bin yıllık tarihi yakıyorlar. İktidarda kalma yolunu da Kürt’e savaş ve düşmanlık ile bulmuşlar. Üçüncü yola çıktık Üçüncü yola çıktık. Mücadelemizi büyütüyoruz. Kararlı bir şekilde yürüyoruz. Bütün halklar, inançlar, kadınlar, emekçiler, demokrasi ittifakında yan yana gelecek. Ortak vatanımızda buluşacağız. Konuşacağız, müzakere edeceğiz. Radikal demokrasi gereği neyse sokakta onu hayata geçireceğiz. Hep birlikte yarınımızı, geleceğimizi inşa edeceğiz. Toplumsal uzlaşma için önemli bir adımdır ve bu adımı hep birlikte atacağız. Demokrasi ittifakında buluşmak toplumsal mutabakatı var etmektir. Yan yana gelerek, eşit yurttaşlık temelinde bir anayasa yapacağız. Barışın yolunu açacağız. Cumhurbaşkanı sisteminden hep birlikte kurtulacağız. Bunu yaparken yol temizliği de yapacağız.
paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.