• Yeşil Sol Parti'nin Amed'deki hukukçu adaylarından Serhat Eren, "Halk bu iktidarın gitmesini, yoksulluğun, savaşın bitmesini istiyor. Amed’den de iktidarı silip süpüreceğiz" dedi.

MUSTAFA DOĞAN - AMED

Kürtlerin başkenti Amed, Kürt halkına yönelik inkar ve soykırımdan beslenen AKP-MHP iktidarına, 14 Mayıs seçimlerinde net bir yanıt vermeye hazırlanıyor.

Amed'de 24 Haziran 2018'deki seçimlerde 9 milletvekili çıkaran HDP, yurt dışı oyları ile birlikte toplam 558 bin 601 oy; 3 milletvekili çıkaran AKP ise yurt dışı oyları ile birlikte 182 bin 763 oy almıştı. Amed’in 14 Mayıs seçimlerinde de 12 vekili var. AKP'nin uyguladığı baskıcı politikalar, gözaltılar, tutuklamalar, yoksulluk ve zamlar, birçok bölgede olduğu gibi AKP'nin kentteki oylarını da azaltmış durumda. Bu seçimde Amed’in tüm vekilliklerine talip olan Yeşil Sol’un 10 milletvekili çıkarmasına kesin gözle bakılırken, AKP’ye yönelik tepkilerin sandığa yansıması halinde ise vekil sayısının 11’e yükselme şansı çok yüksek. Emek ve Özgürlük İttifakı ile Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttfakı'nın Yeşil-Sol Parti listesinden seçime girecek adaylar, YSK'nin belirlediği geçici aday başvuru tarihi olan 9 Nisan'dan bu yana kentte hummalı bir çalışma yürütüyor. Adaylar ve partililer, her gün ilçe ilçe, köy köy dolaşarak kendilerini tanıtıyor. Aynı şekilde hemen hemen her gün kentin değişik semtlerinde açılan seçim büroları ile çalışmalar devam ederken, akşam da iftarlarda halkla buluşmalar gerçekleşiyor.

Halkın ilgisi çok büyük

Yeşil Sol’un Amed adayları arasında uzun yıllardır Kürtlerin hakları, Kürt sorununun çözümü için mücadele eden isimler dikkat çekiyor. "Kürt sorununun çözümü için rol aldığı, etnik topluluklar, inançlar, kültürler, farklı dillere sahip olan tüm kesimleri yeni bir sözleşmeyle bir arada tutacak bir programa sahip olduğu için Yeşil Sol Parti’deyim" diyen Av. Serhat Eren, kentin 5. sıra milletvekili adayı. Aday listesinin açıklandığı ilk günden itibaren halkla iç içe olduklarını belirten Av. Eren, “Halkın ilgisi, coşkusu çok büyük. Uzun zamandır iktidarın zulmünden, savaş politikalarından, bunun yarattığı yoksulluktan bıkmış durumda. Halk bu iktidarın gitmesini, yoksulluğun, savaşın bitmesini istiyor. Halk bu iktidarın gitmesini ortaya koyacak bir coşkuya sahip. Amed’den de iktidarı silip süpüreceğiz" dedi.

Sistem değişikliği şart

Kürt sorunu, yoksulluk, adaletsizlik, hukuksuzluk sorunlarının, temel sorunlar olduğunun altını çizen Eren, Kürt sorununun Meclis zemininde, demokratik bir yöntemle çözümü esas alınmadığı sürece, Türkiye’deki diğer sorunların çözümünün de çok zor olduğunu söyledi. Eren, "Her platformda şunu söylüyoruz; Kürt sorununun çözümü konusunda Sayın Öcalan’ın rolünü oynayabileceği olanaklara sahip olması gerekiyor. Bunun için sisteme dönüşmüş olan tecridin bir an önce kaldırılması gerekiyor ki Sayın Öcalan Kürt sorununun çözümü konusunda rolünü oynayabilsin” diye konuştu.

Anayasa değişikliğinin de şart olduğunu kaydeden Eren, “Bütün halkların bir arada yaşama olanağı bulabildiği, kendi diliyle, kültürüyle, farklılığıyla kendisini yaşayabildiği ve Anayasa ile güvence altına alındığı bir sisteme ihtiyaç var” dedi.

Bu seçim hesaplaşma dönemi

“Yerelde çok sayıda yetkiyle donatılmış, halkın bizzat karar alma sürecine katıldığı, güçlü yerel yönetim ve güçlü bir parlamenter sisteme ihtiyaç var” diyen Eren, şöyle devam etti: “Demokratik Cumhuriyet dediğimiz tam da budur. Yerel yönetimin güçlendirildiği ve yetkilerin arttırıldığı, yine yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanmadığı, birinin diğerinin üzerine olmadığı bir sistemdir. O nedenle bu seçim hesaplaşma dönemidir. Aynı zamanda cumhuriyetin ikinci yüzyılında halkların kaderinin belirleneceği bir seçimdir. 14 Mayıs’ta kazanacağız."

 

*****

Serhat Eren kimdir?

Eren, 1977 Amed/Kulp doğumlu. Lise 2. sınıfa kadar Kulp’ta okudu. Devlet tarafından 1992-1993 yılları arasında Kulp ilçe merkezi yakılınca ailece Amed’e yerleşti. Liseyi burada bitirdi. 2000'de Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Amed Barosu’nun farklı kurumlarında çalıştı. İki dönem Baro Genel Sekreterliği, iki dönem yöneticilik, iki dönem de Türkiye Barolar Birliği delegeliği görevinde bulundu. 2020'de HDP Parti Meclisi üyeliği yaptı. Sonraki dönemde ise HDP Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eşbaşkan Yardımcılığını üstlendi.