Ankara iyice havalandı

Haberleri —

Ankara’da kuvvet komutanlıklarının olduğu bölgede askeri servis araçlarına yönelik bombalı eylemde en az 27 asker ve 1 sivil öldü, 61 asker yaralandı. Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu saldırının faili olarak YPG ve PKK’yi ilan ederek, uluslararası güçlerin karşı çıktığı Rojava’ya yönelik saldırıların devam edeceği mesajını verdi. “Patlamayla hiçbir ilişkimiz yok” diyerek Türk tarafının iddialarını yalanlayan YPG ve PYD, Ankara’nın Rojava’ya yönelik saldırıya zemin hazırlamaya çalıştığını kaydetti. 

Ankara’da kuvvet komutanlıklarının olduğu bölgede askeri servis konvoyuna trafik ışıklarında bekledikleri esnada bomba yüklü bir araçla saldırı düzenlendi. Patlama, İnönü Bulvarı’nı Dikmen Caddesi’ne bağlayan Merasim Sokak’ta gerçekleşti. Merasim Sokak, Meclis’in Dikmen kapısının karşısında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın hemen dibinde yer alıyor. Ayrıca İçişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı’na da son derece yakın. 


Devletin zirvesi toplandı

Patlama ardından hızla RTÜK tarafından yayın yasağı getirilirken, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında ‘güvenlik toplantısı’ yapıldı. Toplantıya, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve ilgili üst düzey bürokratlar katıldı. Toplantı ardından Cumhurbaşkanı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Saldırılara karşı misliyle karşılık verme konusundaki kararlılığımız, bu tür eylemlerle daha da güçlenmektedir” dedi. 

Patlama nedeniyle Davutoğlu önceki akşam gerçekleşmesi beklenen Brüksel, Erdoğan dünkü Azerbaycan ziyaretini iptal etti. 


İlk açıklamada kaldılar

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş ise önceki akşam saat 21.30 itibarıyla patlamadaki ölü sayısının 28, yaralı sayısının ise 61 olduğunu açıkladı. Dün yapılan açıklamalarda da ölü ve yaralı sayısı değişmedi. Başbakan Davutoğlu ölenlerden birisinin sivil, 27’sinin TSK mensubu olduğunu belirtti. Türk Genelkurmay Başkanlığı ise yaralılardan 30’unun taburcu edildiğini, tedavi altındaki 31 yaralının hayati tehlikesi bulunmadığını ileri sürdü. 


5 servis aracı vardı

Eldeki veriler ise ölü ve yaralı sayısının daha fazla olabileceğini işaret ediyor. Patlama anı güvenlik kamerasınca kaydedilirken,  Türk basınında yer alan haberlerde arka arkaya duran 3 servis otobüsünün tamamen yandığı, ortadaki otobüsün patlamanın şiddetiyle yoldan kaldırıma savrulduğu, askeri lojmanların duvarına çarparak durduğu belirtildi. Yol ortasında yaklaşık bir metre derinliğinde iki metre uzunluğunda çukur oluştuğu kaydedildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, önceki akşam yaptığı açıklamada, bomba yüklü aracın 5 servis aracı ortasında patlatıldığını açıklamıştı. Güvenlik çemberine alınan olay yerine dün de basın mensuplarının girişine izin verilmedi. 


İlk AKP duyurdu

Bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Savcısı başkanlığında 7 kişilik savcılar heyeti soruşturma başlatırken, 14 kişinin gözaltına alındığı duyuruldu. AKP medyası ise eylemi gerçekleştiren kişinin sığınmacılarla birlikte Türkiye’ye giren Suriyeli Salih Neccar olduğunu yazdı. Neccar’ın Türkiye’ye geldiği dönemde parmak izinin alındığı, kimliğinin ise patlama sonrası tamamen parçalanan vücudundan alınan örneklerle saptandığı belirtildi. 


Davutoğlu: YPG ve PKK 

Dün kameraların karşısına geçen Başbakan Davutoğlu da Salih Neccar ismini zikretti ve YPG’li olduğunu savundu. Davutoğlu, “Şu anda failler konusu tümüyle aydınlanmış bulunmaktadır. Kesin bir şekilde bu saldırının Türkiye içindeki bölücü terör örgütü mensuplarıyla ve Suriye’den sızan YPG mensubu bir kişinin birlikte gerçekleştirdiği ortaya çıkmış bulunmaktadır. Saldırının doğrudan YPG irtibatı ortaya konmuştur” dedi. 

Askeri konvoya yönelik eylemi Ezaz bölgesinde bir süredir devam eden ABD, Rusya gibi uluslarası güçlerin karşı çıktığı saldırılar için fırsata dönüştürmeye çalışan Türkiye, YPG mevzilerini vurmaya devam edeceğini yineledi. Davutoğlu, “Umarız artık müttefiklerimiz de YPG’nin bölücü örgütün uzantısı olduğunu görürler. Halkımızı tehdit eden terör örgütünü masum görenleri mazur görmemiz mümkün olamaz. YPG mevzilerini vurmaya devam edeceğiz.”


Fırsata çevirmeye çalışıyor 

YPG’nin ’terör örgütü’ olduğunu savunarak, buna karşı çıkan uluslararası güçlere mesaj veren Davutoğlu, saldırıyla ilgili tüm delillerin elinde olduğunu da ileri sürerek, “Dışişleri Bakanlığı’na talimat vereceğim, başta P5 üyeleri olmak üzere bütün ülkelere dağıtılacak ve ‘YPG terör örgütü değildir’ diyenlere de belgeleriyle ortaya konulacak” diye konuştu. “Dünkü saldırı da doğrudan Türkiye’ye dönük bir saldırıdır. Bunun müsebbibi YPG’dir, bölücü terör örgütü PKK’dır” diyen Davutoğlu, Rusya’yı da şu sözlerle hedef aldı: “Türkiye’ye dönük terör piyonu kullanmaya niyet eden herkes bilsin ki bu terör oyunu, terör piyonu döner bumerang gibi onları da vurur.”


YPG ve PYD: Hiçbir ilişkimiz yok

Türk Başbakan’ın iddiaları PYD ve YPG tarafından hızla yalanlandı. YPG Genel Komutanlığı, Ankara’daki patlamayla hiçbir ilişkilerinin olmadığını duyurdu. Rojava Devrimi üzerinden 4 yıl geçtiğini, YPG olarak bölge haklarını savunduklarını ve birçok çevrenin Türk devleti tarafından desteklendiği belirtilen El Nusra ve DAİŞ gibi terör gruplarına karşı şiddetli bir savaş yürüttüklerini hatırlatan Komutanlık, “Fakat YPG olarak, Rojava’daki halkımıza saldıran terör gruplarına dışında, biz ne komşu devletlere ne de diğer güçlere karşı askeri bir faaliyet içerisine girmedik. Tüm tahrik, provokasyon ve Türk ordusunun Rojava topraklarına saldırmasına rağmen, bu saldırılara karşılık vermedik ve tarihi sorumluluğumuzu yerine getirdik” dedi. 

Dört yıldır Türkiye’nin Suriye olan sınırının en güvenli olduğu bölgenin Rojava olduğunun altını çizen Komutanlık, “Bizden taraf askeri herhangi bir müdahale gelişmemiştir. Bunu da en iyi bilen Türk ordusu ve AKP hükümetidir. Bilerek gerçekleri çarpıtıyorlar ve bizi Ankara’daki patlamadan sorumlu tutuyorlar” diye belirtti. 


Rojava iradesine saygı gösterin

“Bizim bu olayla hiçbir ilişkimiz yoktur” diyen Komutanlık Türkiye halklarına ve Türkiye’ye şu mesajı verdi: “Sadece bu saldırı değil, hiçbir zaman Türkiye’ye karşı bir saldırı içinde olmadık. Türkiye devleti, bizim onlara saldırı yaptığımızı asla kanıtlayamaz, çünkü bizim böyle bir saldırımız olmamıştır. Türk Başbakanı Davutoğlu’nun ‘Ankara saldırısını YPG yaptı’ açıklaması yalandır, gerçeklerden uzaktır. Davutoğlu, bu açıklama ile Suriye ve Rojava’ya yönelik saldırıya zemin hazırlamak istemektedir. Yanı sıra, tüm dünya tarafından bilinen DAİŞ ile bağlantısını kamufle etmeyi amaçlamaktadır. 

Biz Halk Savunma Birlikleri-YPG olarak bir kez daha yineliyoruz: Ankara’daki patlama ile hiç bir ilişkimiz yoktur. Bütün komşu devlet ve güçlere Rojava devrimine ve halkların iradesine saygı göstermeye çağırıyoruz.”


Müdahaleye hazırlık  

PYD Eşbaşkanı Salih Muslim de basın yayın organlarına yaptığı açıklamalarda Davutoğlu’nun iddialarını yalanlayarak, patlamayla hiçbir güçlerinin ilgisi olmadığını, açıklanan isimle de hiçbir ilişkilerinin olmadığını söyledi. Türkiye’nin iddiasının Rojava’ya top atışlarıyla başlattığı saldırıyı tırmandırmaya yönelik olduğunu vurgulayan Muslim, “Bu suçlamanın nedeni Suriye’ye müdahale için bir hazırlık yapmaktır. Suçlamanın nedeni budur” dedi. Muslim’in diğer açıklamaları da şöyle: “Rojava’nın Ankara’da yaşanan olayla hiçbir ilgisi yok. Sizi temin ederim ki, Türkiye’ye YPG tarafından tek bir el ateş açılmış değil. YPG, Türkiye’yi düşman olarak görmüyor.”


Erdoğan senaryoda ısrarlı

Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan ise dün PYD ve YPG ardından yaptığı açıklamada, failin PKK ve PYD olduğunda ısrar ederek, tersi yönündeki açıklamaları kabul etmediklerini söyledi. Genelkurmay Başkanlığı’nda açıklamada bulunan Erdoğan şöyle konuştu: “Burada işin uluslararası terör boyutuna ulaştığını görüyoruz. Gerek PKK, gerekse PYD; bu işin başında olanlar her ne kadar bu işin kendileriyle alakadar olmadığını söylüyorlarsa da istihbarat birimlerimizin elde ettiği bilgilerle, belgelerle bunlara ait olduğu ortaya çıkmış vaziyettedir.Bu işi uluslararası camiada, bugüne kadar Suriye’nin kuzeyinde PYD ve YPG ile bağlantısını, Türkiye’deki PKK’yla ne kadar bağlantılı olduğunu söylediğimiz ama inandırammadığımız dostlarımıza anlatacağız. Bizim bu haklı iddialarımızı, belgelerimizi dünya kabul edecektir.”


BMGK üyeleri Dışişleri’nde

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye Rojava’daki bombardımanına son vermesi çağrısı yapan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) beş daimi üyesi ABD, Rusya, Almanya, İngiltere ve Çin ile AB Türkiye Delegasyonu Başkanı ve AB Dönem Başkanı Hollanda’nın büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı’na davet edildi. 


Türkiye YPG’ye savaşta yalnız

El Nusra’nın elindeki Minag askeri üssünün YPG’nin de içerisinde yer aldığı Demokratik Suriye Güçleri (QSD) tarafından alındığı 11 Şubat’tan itibaren Efrîn ve Ezaz’da Kürtler ve müttefiklerinin denetimindeki bölgeleri bombalayan Türk devletinin saldırıları uluslararası alanda büyük tepki çekiyor.  BMGK, Rusya’nın önerisi üzerine oybirliğiyle Türkiye’yi bombalamayı durdurmaya çağırdı. Rusya da TSK’nin Kürt bölgelerini bombalamasını “mutlak hukuksuzluk” diye niteledi. Rus Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Türkiye-Suriye sınırında cereyan edenler tamamen hukuk dışıdır” dedi. Sözcü Türkiye’nin sınır boyundaki yerleşim merkezlerini bombaladığını ve bu bölgeden çete örgütlere para, insan ve malzeme sevk ettiğini de belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner de Türkiye’nin bombaladığı YPG’yi desteklemeye devam edeceklerini yineledi. ABD gibi Fransa, Almanya ve AB de Türkiye’ye bombardımanları durdurması çağrısı yapmıştı. 


 HABER MERKEZİ






İlkine TOMA göndermişti


Ankara’da önceki gün yaşanan patlama, 10 Ekim 2015’te DAİŞ tarafından gerçekleştirilen 100’ü aşkın kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısını sonrası yaşananları akıllara getirdi. Barış mitingine yapılan saldırı ardından bölgeye ilk önce ambulans değil TOMA’lar gitmiş, yaralılar ve yardım etmek isteyenleri gaza boğmuştu. Ancak 45 dakika sonra sadece 10 ambulans bölgeye sevk edilirken, önceki günkü saldırıda ise 4 dakikada 32 ambulans olay yerine aktarıldı. 


O zaman da PKK suçlandı

DAİŞ ihtimali yerine Kürt ve sosyalistlerin hedef alındığı katliam ardından dahi DAİŞ ihtimalini yok sayan Türk devlet yetkilileri 10 Ekim’de de saldırıdan PKK’yi sorumlu tutmuştu. Havuz medyası da o gün olduğu gibi bugün de iktidarın değirmenine su taşıdı. “Batı şımarttı terör yine vurdu”, “Bu kanlı tablo sizin eseriniz. Batılı ülkeler ve Rusya’nın sırtını sıvazladığı terör çirkin yüzünü bir kez daha Ankara’da gösterdi”, “Çok uluslu terör” başlıklarıyla iktidarın PYD, YPG ve PKK’yi suçlayan açıklamasının da ipuçlarını vermiş oldu. 



YPG’ye yıkılmak isteniyor


Başbakan Davutoğlu, intihar saldırısını gerçekleştiren kişinin 1992 doğumlu Rojava’nın Hesekê bölgesine bağlı Amude kenti doğumlu Salih Neccar olduğunu belirtti. Türk devlet yetkilileri Neccar’ın YPG’li olduğunu iddia ediyor. Türk gazeteci Murat Yetkin ise kaleme aldığı yazısında “Eğer kimlik bilgileri doğruysa, bu Neccar ailesi Suriye’de Beşar Esad’ın başında bulunduğu Baas rejiminin askeri istihbaratı Emn-ül Askeri’yle irtibatlıdır” dedi. Yetkin, Türk güvenlik kaynaklarına dayanarak eylemin asıl hedefinin Hava Kuvvetleri Komutanlığı olduğunu kaydetti. Yetkin, “Bunda verilmek istenen bir mesaj var. O mesaj da 24 Kasım 2015’te Rus SU-24 uçağının bir Türk F-16’sı tarafından düşürülmesi ve pilotunun öldürülmesine karşı misilleme…” dedi.

Açıklamalara rağmen devletin eylemden ısrarla YPG ve PYD’yi sorumlu tuttuğuna dikkat çeken Yetkin, “Israrla saldırının YPG ve PYD ile ilişkilendirilerek, özellikle saldırı sonrası YPG’nin ‘terör örgütü’ listesine alınmamasına tepki içeren açıklamaların gelmesi ve saldırıya ilişkin bulguların YPG’yi ‘terörist saymayan’ ABD ve Rusya dahil ülkelere gönderileceği açıklamaları saldırının YPG’ye yıkılmak istendiği şeklinde yorumlanıyor” dedi. 




Mürşitpınar kapatıldı


Türk devleti, Kobanê’ye açılan Mürşitpınar Sınır Kapısı’nı, insani yardımlara da kapattı. Urfa’nın Suruç ilçesinden Kobanê’ye açılan Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan önceleri sınırsız olan insani yardım girişleri, son dönemlerde haftada 3 gün ve günde 20 kamyon ile sınırlandırılmıştı. Haftada 60 insani yardım kamyonunun geçtiği kapı, önceki gün yazılı bir talimat olmaksızın “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı emri” denilerek geçişlere kapatıldı. 


 URFA






Üç parti birleşti


Ankara’da askeri servis araçlarına yönelik bombalı saldırı Meclis’teki partiler AKP, CHP ve MHP’nin ortak bildirisiyle kınandı. HDP ise metinde İstasyon Meydanı, Suruç, Ankara ve Sultanahmet’te yapılan katliamlar ile sokağa çıkma yasaklarında yaşanan sivil can kayıplarıyla ilgili ibare olmaması gerekçesiyle imza atmadı. 

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişi öncülüğünde 200’ü aşkın aydın, yazar ve sanatçı, ‘Suriye’de savaşa hayır” başlıklı bir bildiriyle Türkiye’nin Suriye’ye müdahale edeceği iddialarından kaygı duyduklarını dile getirdi. Metinde, “1 Mart 2003 Tezkeresi’nde deneyip yapamadığı şeyi, Türkiye’yi bir kirli savaşa sokup perişan etme imkanını R. T. Erdoğan’a tanımayacağız” ifadelerine yer verildi.  

Uluslararası kamuoyunda da geniş yankı bulan eylemle ilgili İngiltere, ABD, NATO, BM, Rusya, İsveç, Norveç, Arjantin, Litvanya, Letonay, Yunanistan, Romanya, Gürcistan, Mısır, Kuveyt, Bahreyn ve İsrail’den de tepki geldi. 

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.