Annelerin yumrukları ve AKP’nin alçakları

Bir fotoğraf... Ankara’daki katliamda yaşamını yitirenlerin cenaze törenlerinden biri. Başlarındaki çiçekli yazmaları ile Anadolu kadınları... Gözlerinde acı ve öfke karışımı bir duygu... Kimisi gözyaşlarını içinde tutamamış, kimisi vakur, kimisi biraz utangaç... Toplum ve devrim bilinci yüzlerindeki çizgilerden ve ağaran saçlarının tellerinden okunuyor.
Sırtlarındaki hırkalarından yoksul olduklarını biliyoruz. Ölenler, yitip gidenler belki evlatları, belki eşleri, belki de konu komşusu... Kim bilir belki de tanımadıkları... Ama kendi evladını, eşini, yoldaşını, yüreğini yitirmiş gibiler. İnsanlığın Anadolu’dan nasıl sürdürüldüğünün fotoğrafıdır bu fotoğraf...
Sıkılı yumrukları göğe doğru uzanırken, gözyaşları toprağa damlarken ve de söyleyecek sözlerini kalplerinde tutarken insanlığın ne olduğunu gösteriyorlar. Bu kaosun içindeki bu fotoğraf karesi ve yine bu kaosun içindeki bir cümle insanlığın ne olduğunu bize bir kez daha gösteriyor.
Fotoğraf karesi annelerin... Söz ise PKK’den geldi. PKK Yürütme Komitesi Üyesi ve Halk Savunma Merkez Karargah Komutanı Murat Karayılan’ın gerillalara seslenirken “Ankara şehitlerinin vasiyeti gereği eylemsizlik kararını uygulayacağız” cümlesi içinde bulunduğumuz bu kaotik süreçte insanlığın ölçüsünün ne olduğunu çok güzel ifade ediyor.
Her gün Kürdistan’da bebek, çocuk, yaşlı, genç, kadın ya da erkek demeden önüne geleni katleden AKP-Tayyip Erdoğan çetesinin faşist uygulamalarının yaşandığı, sadece barışı haykırmak için meydanlara toplanan insanların kitle kıyımından geçirildiği, mezarlıkların savaş uçakları tarafından bombalandığı, insan cenazelerinin polis araçlarının arkasından sürüklendiği, tutuklama, gözaltı ve işkencenin hiç hız kesmediği bir savaş ortamında halkların çağrısına uyarak “eylemsizlik” ilan eden PKK’nin insanlık ölçüleri, ahlak ve siyaset değerlerinin ne kadar kutsal olduğunu gösteren “Ankara şehitlerinin vasiyeti gereği eylemsizlik kararını uygulayacağız” cümlesinin içinde neler yok ki!..
Yapılan zulmün hesabının nasıl sorulacağını, insan onur ve ahlakının hangi ölçüler içinde yaşam bulunacağını gösteriyor o cümle. Savaşın bir tarafı olan örgütün açıklaması bu kadar insancıl ve barışçıl iken, AKP ve Tayyip Erdoğan çetesinin söylediklerine ve yaptıklarına bakın...
Saray ve saltanat için gözü dönmüş bir psikopatın “istibdat rejimi” ile her gün kan dökülmesi için çetele tutan ölüsevici ekibi, savaşta ısrar ediyor. Emeğini harcamadığı bir toplumun çocuklarını ölüme gönderiyor. Sadece aldıkları paralarla kuduz köpek gibi tv ekranlarından, gazete sayfalarından, internet ortamından insanlara havlayan AKP yandaşları ne kadar da ucuzmuş...
Öyle tipler var ki insanın midesi tutmuyor... Tam bir “kir koalisyonu” ve “saray soytarısı“ gibi hareket ediyorlar. Bazıları gazeteci, bazıları milletvekili, bazıları yazar, bazıları akademisyen... İlhami Işık, Yıldıray Oğur, Melih Altınok, Kurtuluş Tayiz, Ersoy Dede, Cem Küçük, Ahmet Kekeç, İbrahim Karaalioğlu, Ethem Sancak, Beril Dedeoğlu, Orhan Miroğlu, Muhsin Kızılkaya, Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, Efkan Ala, Hakan Fidan ve diğerleri... AKP ve Erdoğan çetesinin rantından besleniyorlar. Suruç’taki gençlerin, Ankara’da parçalanan bedenlerin, Cizre, Silvan, Silopi, Amed, Varto’da keskin nişancıların katlettiği bebeklerin, çocukların, gençlerin ve yaşlıların kanları üzerinden geçiniyorlar.
Adilik ve alçaklık almış başını gidiyor AKP’nin dünyasında. Ama insanlığın ne olduğunu gösterenler var karşılarında. Aynen Rojava, Şengal, Kerkük’te soysuzlar çetesi DAİŞ’e karşı direnen Arin Mirkan, Paramaz Kızılbaş, Aziz Güler ve diğerleri gibi...
Şimdi siyasette iki çizgi değil, insanlık onuru ve değeri ile alçaklık ve onursuzluğun mücadelesi yaşanıyor Türkiye ve Kürdistan’da. İnsanlık onurunu, barışı, özgürlüğü ve adaleti savunan halk ile ona düşmanlık edenlerin kavgasıdır bu... Ankara’da meydanlarda, Kürdistan’da dağlarda, sokaklarda yapılan kavga bunun içindir. Bir tarafta AKP-Erdoğan çetesinin soysuzluğu, diğer tarafta insanlık onurunu koruyan yücelten PKK’li savaşçılar ve direnişçi halk var.
Bu yüzden PKK’li Murat Karayılan’ın “Ankara şehitlerinin vasiyeti gereği eylemsizlik kararını uygulayacağız” demesi insanlığın ölçüsüdür. Ve bu nedenle PKK’nin ilan ettiği “eylemsizlik” büyük bir insanlık eylemi olarak insanlığın vicdanında ve toplumların tarihinde önemli bir yer tuttu, tutacak.
Ama sürece “kekeme okuyan tatlı su liberalleri”, aklı evvel olarak savaşı oyun gibi ele alanlar, dar alanlarda kısa siyaset paslaşmaları yapanlar bunu anlamakta zorlanıyor. Belki bu nedenle Ankara’daki barış şehitlerini son yolculuğuna uğurlarken başlarındaki yazmaları ile vakur duran ve bazısı gözyaşlarını dökerken bile sıkılı yumruklarını göğe doğru kaldırıyor o anneler... Ve o acılı yüreği olan annelerin vakurla sıkılmış yumrukları bir gün diktatör ve bozuntularının suratlarına indiğinde insanlık devriminde çok büyük bir yol alınacaktır...
