Arîn’in son sözü: Özgür bir gelecekte buluşalım

 Çetelerin kentin sınırlarına dayanmasıyla birlikte Miştenur Tepesi'nde gerçekleşen bir fedai eylem, tüm dikkatleri buraya çekti. Arîn Mîrkan isimli YPJ komutanı, ağır silahlarla kente dayanan çeteleri durdurmak için üzerindeki bombaları bir tankın önünde patlatarak 17 çeteyi öldürürken, bu duruşla savaşın seyrinin nasıl olacağını da gösterdi. İşte Mîrkan'ın bu fedai eylemine tanıklık eden YPG savaşçısı Nurhaq Zêrîn Cûdî, ilk kez o anları anlattı. 

Cûdî, Arîn Mîrkan ile çetelerin kente dönük 15 Eylül 2014'te başlattığı saldırıların ardından Kobanê'ye geçtikten birkaç gün sonra tanıştığını ve birlikte Miştenur Tepesi'nde kaldıklarını söyledi. Cûdî, bu süreçte çetelerin daha kentin dışında olduğunu ve çatışmaların Miştenur ve çevresinde yoğunlaştığını dile getirdi. Cûdî, çetelerin ağır silahlarla ve intihar saldırılarıyla artık kentin sınırına yaklaştığını, buna rağmen direnişin de sürdüğünü ifade ederek, o günlerde Arîn Mîrxan'ın Miştenur'da bölük komutanı olarak görev aldığını belirtti. 

Yoldaşlarına sıcaklık verirdi

Arîn Mîrkan'ın yoldaşlarına çok büyük bir bağlılığı olduğunu söyleyen Cûdî, her daim yoldaşlarına büyük bir sıcaklık verdiğini belirtti. Cûdî, "Kobanê'de ilk olarak Miştenur'da karşılaştık. Çatışmaların yoğunlaştığı bir süreçte gördüm kendisini. O zaman bölük komutanıydı. Arîn yoldaş, çetelerin artık kentin sınırlarına dayandığı vakit yanımıza gelerek, bombalarımızı istedi. Fedai eylem gerçekleştirmek istiyordu. Hiçbirimiz kabul etmedik ama Arîn arkadaş, eylemi gerçekleştirme noktasında kararını vermişti. Zira çeteler gittikçe yaklaşıyordu" diye konuştu. 

Yaralarımızla direnmeyi öğretti

Cûdî, böylesi bir eylemin ilkin kendilerine çok ağır geldiğini ancak sonrasında anlamlandırdıklarını kaydederek, şunları söyledi: "Bu eylemin ardından direnişi daha da yükseltme kararı aldık. Çünkü Arîn yoldaşın da istediği buydu. O eylemi gerçekleştirmeden önce 'ne olursa olsun Kobanê'yi bırakmayacağız. Kanımızın son damlasına, silahımızdaki son mermiye kadar savaşarak, çetelerin Kobanê'yi almasına izin vermemeliyiz. Bu halk için canımızı da vermemiz gerekirse vermeliyiz ve Kobanê'yi çetelere vermemeliyiz. Bu eylemi gerçekleştirmek, düşmanı durdurmak zorundayız' dedi. Bu yüzden de biz de eylemden sonra 'Kobanê'yi bırakmayacağız' sözünü verdik. Onun son isteği de Kobanê'yi bırakmamamızdı. Artık yara alsak bile yaralandığımızı kabul etmeden direnmeyi sürdürmek zorundaydık. Bu eylem, yaralarımızla direnmeyi öğretti."

Arîn Mîrkan'ın son olarak, "Özgür bir Önderlik ile özgür bir gelecekte buluşalım" dediğini aktaran Cûdî, bu sözünden sonra kendisini öne attığını ve kendilerinden aldığı 7 el bombası ile bu eylemi gerçekleştirdiğini söyledi. 

'Yapma' talimatı geldi ama…

Cûdî, eylemin gerçekleşmesinden önce telsiz üzerinden Arîn Mîrkan'a "Bu eylemi yapmamalısın" yönünde bir talimatın geldiğini, buna rağmen onun Kobanê'nin bırakılmaması gerektiği şeklinde karşılık verdiğini kaydederek, "Patlama olmadan önce zılgıt sesleri ve sloganlar atıldı ve hemen sonrasında patlama sesi geldi" dedi. 

Direnişi düşmanı yenilgiye uğrattı

"Eylem gerçekleştikten, o patlama sesinden sonra çeteler şoka uğramıştı" diyen Cûdî, şöyle devam etti: "Arîn yoldaşın eylemi dünyada bir kahramanlık örneği oldu. Çeteleri Kobanê'de yenilgiye uğratan da bu direnişti. O patlama direnişi ateşledi. Bizler savaştıkça Arîn yoldaşı düşünerek savaşıyorduk. Onun eylemini ve son sözlerini düşünerek direnişimizi yükseltiyorduk. Onun verdiği güçle Kobanê düşmedi. Biz de öylesi bir fedai ruhla savaştık."