‘Artık yeter!’

• İstanbul’da kadın örgütleri Mihriban Arduç için sokağa çıktı. “Öldürülen tüm kadınlar isyanımızdır” diyen kadınlar açıklamada bulundu. Biber gazı taşımanın dahi "suç" olabileceği koşullarda, kadınların bireysel silahlanma nedeniyle katledildiklerine dikkat çeken kadınlar, “Artık yeter!” dedi. 

Geçtiğimiz Cuma akşamı İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bulunan Osmanağa Mahallesi’nde Mihriban Arduç isimli kadın bir kafede Hakan Asilkan tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırı sonrası yaşamını yitiren Arduç için kadınlar hafta sonu bir eylem düzenledi. Kadınlar eylemde sık sık, “Kadınlar birlikte güçlü”, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Aysel Tuğluk onurumuzdur”, “Öldürülen tüm kadınlar isyanımızdır” sloganları attı. Arduç’un katledildiği kafeye doğru yürüyüşe geçen kadınlar, çok sayıda polis tarafından engellenmek istendi. Polisler sokağı ablukaya alarak kadınların önünü barikatlarla kesti. Polisin tüm engellemelerine rağmen barikatları aşan kadınlar, Mihriban’ın katledildiği kafenin önüne kadar yürüyerek burada basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Polis öldürmeye gelen katili tutuklamadı

Polisin tavrına dikkat çekilen açıklamada olayın seyrine ilişkin şunlar belirtildi: “Dün gece Kadıköy Sanatkar Sokak'ta FF 0-29 kafenin sahibi erkek Hakan Asilkan, gece dükkanı kapatırken aralarında çıkan tartışmanın ardından Mihriban Arduç'u 5 el ateş ederek öldürdü ve kaçtı. Kaçan Hakan Asilkan, Mihriban'ın ablasını da öldürmek için Ümraniye'deki evlerine gitti. Polis aranarak durum bildirildi ancak polis, ‘Bizim yapacak bir şeyimiz yok’ deyip gitti. Mahalleli tarafından ısrarla aranıp görevi kötüye kullanmaktan şikayetçi olunacağı söylenince tekrar mahalleye gelen polis tarafından Hakan Asilkan sabaha karşı yakalanarak gözaltına alındı.” 

Aile; şiddet, tecavüz, ölüm sarmalına dönüştü

İzmir’de şiddet gördüğü erkekten kaçarken otobüs terminalinde katledilen Hanife Çakıcı örneğinin verildiği açıklamada, “Nedeni yok, bahanesi bol cinayetlerde kadınların öldürülmesini istemiyoruz. Bizleri içine kapatmaya çalıştığınız aileniz, bizler için dayak, ölüm ve tecavüz sarmallarına dönüşüyor. Artık yeter” denildi.

‘Kadınlar bireysel silahlanma nedeniyle katlediliyor’

Kadına yönelik şiddet karşısında etkin önlemler alınmadığı sürece cinsiyetçilik, ayrımcılık, transfobi ve erkek şiddetinin katlanarak devam edeceği belirtilen açıklamada bireysel silahlanmaya dikkat çekildi.

Erkekler silahlanırken, biber gazı taşımanın dahi "suç" olabileceği koşullarda kadınların denetimsiz bireysel silahlanma nedeniyle katledildiği vurgulanan açıklamada, “Erkek şiddetinin sıradanlaşmasını kabul etmiyoruz. Mihriban’ın ölümünün bir anlık cinnet olmadığını biliyoruz. Kadın cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Neredeyse üç yıldır Gülistan Doku'dan haber alınamamasına, Aysel Tuğluk'un ağır demans teşhisine rağmen hala tutsak olmasına, bir adamın tekbir getirerek bizleri gündüz gözü sokak ortasında bıçaklamasına ve Pınar Gültekin'i canice öldürülmesine rağmen katil Cemal Metin Avcı'nın ‘haksız tahrik indirimi’ alabilmesiyle doğrudan alakalı olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Kadınların dövizlerini Mihriban’ın katledildiği kafenin camına asmasının ardından açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.