Avrupa mahkemeleri Kürtleri haklı buldu
Yurt Dışı Haberleri —

Kürtçe
- BM özel raportörleri, İstanbul ve Mersin’de Kürtçe konuştukları için şiddet gören Kürtlerin haklarının ihlal edildiğini belirterek, polis şiddetinin “Kürtlere karşı sürekli ayrımcılık modelinin parçası” olduğunu vurguladı.
- AİHM, siyasi tutsak Ayhan Aykaç’ın Türkiye’deki yargılanma sürecinin hukuki olmadığına dikkat çekerek, Aykaç'a 1.500 euro manevi tazminat ödenmesine karar verdi ve yeniden yargılamanın en uygun çözüm olduğunu ekledi.
Birleşmiş Milletler (BM) özel raportörleri, İstanbul ve Mersin’de iki Kürt ailenin haklarının ihlal edilmesine eleştirerek, ciddi endişelerini dile getirdiler. 13 Temmuz’da İstanbul Bayrampaşa’da piknikten dönen aynı aileden 10 kişi, araçlarında Kürtçe müzik dinledikleri için polis saldırısına uğradı. Saldırıda 7 aylık hamile olan Zeynep Yaman karnına aldığı tekme sonrasında sezaryenle doğum yaptı. Bazı aile bireyleri gözaltına alındıktan sonra haftada 2 gün imza ve araç kullanma yasağını kapsayan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Raportörlerin, 3 Ekim tarihinde Türk devletine yanıtlaması için gönderdiği mektupta polis şiddetinin "Kürt topluluğuna karşı sürekli ayrımcılık modelinin parçası” olduğu belirtildi, bu saldırıların Kürtleri kamusal alanlarda dışlamayı, ifade özgürlüğü ve kültürel haklarından yararlanmalarını kısıtlamayı amaçladığı vurgulandı. Öte yandan, Kürtlere yönelik şiddet ve ayrımcılık olaylarının gerektiği gibi soruşturulmadığı, sınırlı kovuşturma yapıldığı ve bunun da cezasızlık ortamını beslediğini gösteren raporlara atıfta dikkat çekildi.
Mektup, Azınlık Sorunları Özel Raportörü Nicolas Levrat, Kültürel Haklar Özel Raportörü Dr. Alexandra Xanthaki, Çağdaş Irkçılık, Irk Ayrımcılığı, Yabancı Düşmanlığı ve İlgili Hoşgörüsüzlük Biçimleri Özel Raportörü Ashwini K.P. ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezalar Özel Raportörü Alice Jill Edwards tarafından imzalandı.
Polis şiddeti detaylı anlatıldı
İstanbul’daki polis saldırısının ayrıntılı olarak ele alındığı mektupta, o sıra hamile olan Zeynep Yaman’ın karnına tekme atılması ve şiddet görmesi, biber gazı kullanılmasına işaret edildi. Olaya müdahale eden çevreden yurttaşların da aile bireylerinin gözaltına alınması da hatırlatıldı.
Raportörlerin tepki gösterdiği bir diğer polis saldırısı olayı da 10 Ağustos’ta Mersin’in Çamlıyayla ilçesine bağlı Kisecik köyünde yaşandı. Köyün girişinde 01 ECL 92 plakalı araç tarafından durdurulan aile Kürtçe konuştukları gerekçesiyle önce sözlü, ardından ise “Burası Türkiye Cumhuriyeti nasıl Kürtçe konuşuyorsunuz” denilerek fiziki şiddet gördü.
Saldırı sırasında 66 yaşındaki kadın ve 3 aylık bebek yaralandı; bebeğin kalbi geçici olarak durduktan sonra sağlık ekibi tarafından hayata döndürüldü ve Adnan Nazlı’nın yoğun bakımda tedavi gördü. Aile, kendi imkânlarıyla Mersin Şehir Hastanesi’ne gitmişti.
Raportörler, Türk devletine bu olayları derhal soruşturmaya, sorumluları tespit etmeye, İstanbul'daki tutuklamaların hukuki dayanaklarını açıklığa kavuşturmaya, gözaltına alınanların koşulları hakkında bilgi vermeye ve Kisecik'te saldırıya uğrayan anne ve bebeğin sağlık durumu hakkında rapor sunma çağrısı yaptı. Türk devleti, 1 Aralık tarihli yanıtında, olayların soruşturulduğunu ve Kürtlere saldırılan polisler hakkında soruşturma açıldığını iddia etti.
Aykaç haklı bulundu
Hukuksuz yargılamalarıyla demokrasiye her gün darbe vuran Türk devleti ayrıca siyasi tutsak Ayhan Aykaç davası için de eleştirildi. Şu anda Kırşehir Yüksek Güvenlik Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Ayhan Aykaç, tutuklandığı süreçte yapılan hak ihlallerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. AİHM, avukat hakkı tanınmadan işkence altında ifadesi alınıp tutuklanan Aykaç’ın yıllardır sürdürdüğü hukuk mücadelesini haklı buldu.
Aykaç’ın avukata erişim hakkının engellenmesinin hiçbir hukuki gerekçesinin olmadığını ve avukat olmadan “itirafa” dayanak verilen tutuklama kararının tüm yargı sürecinin adil boyutunu geri dönülmez şekilde zedelediğini belirtti. Mahkeme ayrıca, Türk savcıların Aykaç’a hiç tanımadığı “tanık” ifadeleri üzerinden ceza verdiğini belirterek, bu durumun davanın adaletsizliğini daha da derinleştirdiğini ekledi.
Dava süreci
Aykaç, 2000 yılında Kürdistan İşçi Partisi (PKK) üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Gözaltında polis sırasında avukatı olmadan ifadesi işkenceyle alındı. Ardından, baskı ve işkence altında verdiği ifadesini geri çekti. Ancak Türk yargısı tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Aykaç, üst mahkemeye temyiz başvurusu yaptı, Anayasa Mahkemesi 2021 yılında verdiği kararda başvuruyu reddetti.
Mücadelesini uluslararası mercilere de taşıyan Aykaç, 2009'da Strasbourg’daki AİHM’e başvurdu. Kendisine avukat verilmediğini, baskı altında ifade vermeye zorlandığını ve tanıkların dinlenmediğini vurguladı. Türk devleti bunun üzerinde 2018 yılında Aykaç’ı serbest bırakmak yerine tazminat ödemeyi kabul etti. Avrupa mahkemesi daha sonraki yıl davayı kapattı.
Strasbourg mahkeme heyeti, bu kararın Ankara'nın Aykaç'a adalete ulaşma konusunda gerçek bir şans tanımadığını belirterek, AYM'nin sorunu çözmek için hiçbir şey yapmadığını kaydetti, tanıkların dinlenmemesini eleştirdi. Hak ihlalleri nedeniyle Aykaç'a 1.500 euro manevi tazminat ödenmesine karar verdi ve yeniden yargılamanın en uygun çözüm olduğunu ekledi.
Londra'daki Middlesex Üniversitesi'nde İnsan Hakları Hukuku profesörü olan Philip Leach, karara ilişkin Courthouse News’e şunları söyledi: “Bu dava, hükümetlerin Strazburg'daki yargılamalarda taviz verdiklerinde, bu tavizlerin tek taraflı beyanlara yansıdığını ve bunların yerine getirilmesi gerektiğini, aksi takdirde davaların Avrupa Mahkemesi tarafından yeniden açılacağını göstermektedir.”
Kararın Avrupa insan hakları sistemi için daha geniş bir öneme sahip olduğunu da ekleyerek, “ulusal mahkemelerin Strazburg'un açık talimatlarına gerektiği gibi yanıt vermedikleri takdirde bunun sonuçları olacağını gösterdiğini” belirtti. Türk devletinin davayı AİHM Büyük Dairesi’ne yeniden inceletmek için üç ayı süresi var. Türk devletini yapacağı olası itirazı da reddedilirse Aykaç’ın yeniden yargılanmasının önü açılabilir.
HABER MERKEZİ















