Ayasofya ‘yanlışı’ ve Güney...

Forum Haberleri —

❏

  • Erdoğan, Rojava’da asla bir Kürt oluşumuna, statüsüne izin vermeyeceklerini söyleyip durdu. Bunun için DAİŞ ve El Nusra dahil herkesle ittifaklar yaptı. Bu güçlerle sonuç alamayınca Türk ordusunu Suriye’ye soktular, işgale giriştiler. Özellikle Kürt varlığı hedef alındı. Efrîn için Ruslara büyük tavizler vererek saldırdı. Büyük yıkım eşliğinde etnik temizlik uyguladı. 9 Ekim 2019’da Trump yönetimiyle anlaşarak Girê Spî ve Serêkaniyê’yi işgal etti ve Kürtleri topraklarından sürdü.

ZEKİ AKIL

Erdoğan Güney Kürdistan için planını ve niyetini gizlemedi. “Güney Kürdistan için yaptığımız hatayı Rojava’da tekrarlamayacağız’’ demesi çok önemliydi. Güney zaten ekonomik olarak Türkiye’ye bağlanmış ve çok sayıda askeri üssüyle yeniden sömürgeleştirilmişti. Ancak bu onlara yetmiyordu. Ortada Kürt adı olmayacaktı. Kürt ve Kürtlük adına bir oluşum, statü kabul edilemezdi. Şimdi Heftenîn’de başlayan ve giderek genişleyen bir işgal var. Erdoğan Efrîn’den İran sınırına kadar “Kürt veya terör koridoru” dediği bölgeyi tamamen Kürtlerden arındırmayı planlamış ve uyguluyor. Bu haritayı BM Genel Kurulunda da herkesin gözüne sokacak biçimde sundu. İşgal ve etnik temizlik eksenli özünde Kürt soykırım planına BM kurulunda kimse bir tepki göstermedi.

Erdoğan çok sıkıştığında “biz Kürtlere düşman değiliz, sorunumuz terörle” diyor. Ancak ismi ve cismiyle hiçbir Kürt hareketini ve oluşumunu da yaşatmak istemiyor. Sözde KDP ve Güneyli Kürtlerle arası iyidir! Ama onların statüsü hakkında söylediği “Irak’taki yanlışı Suriye’de yapmayacağız’’ açıklaması niyetini çarpıcı biçimde ortaya koyuyor. Erdoğan aslında ne yapmak istediğini ve niyetini 2016’daki referandumda gösterdi. Güneyli güçler için bu asla unutulmaması gereken tarihi bir derstir.

Güneyli güçler Ayasofya’nın camiye çevrilmesini iyi izlemeli. Ayasofya büyük bir tarihi miras. Mustafa Kemal bu görkemli eseri 1934’te müzeye çevirdi. O zamana kadar zaten cami olarak kullanılıyordu. Erdoğan, M. Kemal’in 86 yıl önce aldığı kararı ortadan kaldırdı. Gelen eleştirilere karşı tepki göstererek “bir yanlışı düzelttik” dedi. Evet, Türkiye’yi kuranların kararını bile ortadan kaldırıyorlar. Kürtler için niye yapmasınlar. Güney Kürdistan’ın statüsü için yanlış yaptık diyen bu faşist şefler Atatürk’ü bile bir tarafa itebiliyorlarsa Kürtlere niye yapmasınlar?

Türkiye’nin veya İstanbul’un bir camiye ihtiyacı yoktu. Dünyanın tepki göstereceğini de biliyorlardı. Buna rağmen bu müzeyi camiye çevirdiler. Türkiye’yi MHP ve Ergenekon yönetiyor. Irkçılık ve Türkçülük esas alınıyor. Erdoğan, İslam’ı da buna yama yaparak faşist, milliyetçi tabanı güçlendirmek istiyorlar. Böyle yapmazlarsa Kürtlere düşmanlığı ve savaşı uzun yıllara yayamazlar. İçeride ve dışarıda savaş olmazsa iktidarda kalamazlar.

Güneyli güçler Ayasofya’dan ve Erdoğan’ın söylediklerinden kesinlikle paylarını düşeni almalıdırlar. Erdoğan şimdi bütün Kürtleri ortadan kaldıramıyor. Ancak direnenleri ezip mevzi kazandıkça sıranın diğerlerine geleceği kesindir. İşgal ve imha için konjonktür uygun olduğunda saldırı için bahane uydurmaktan kolay ne var ki? Referandum sürecinde Erdoğan, “Kerkük Türk’tür” demedi mi? Bağdat’ı, merkezi hükümeti muhatap alacağız dedi mi, iş biter. Bunlar bilinmez şeyler değil. Güneyliler sürekli tehdit altındalar, Bahçeli, Kürtlere karşı kan kusuyor. Güneyliler unutmasın Kürtler konusunda Türkiye’yi yönetenler Bahçeli ve o zihniyete sahip olanlardır. Erdoğan gibileri de Kürtler konusunda onlardan farklı değildir.

Erdoğan en uzun hükümet olmuş birisidir. “Kürt sorunu benimde sorunumdur” dediği zamanlar dahil, hiçbir aşamada Kürtlerin ana dilleriyle eğitim yapabileceklerini söylememiştir. İmralı görüşmeleri sürecinde de Kürtlerin herhangi bir hakkının iade edileceğine dair ağızlarından bir cümle çıkmamıştır. Dünyadaki Kürtlerin yarısı Türk yönetimi altında. Kürtlerin uzun yıllara yayılan bir direnişleri, mücadeleleri var. Türkiye AB’ye girmeye çalışıyordu. Yani çok dilli ve çok kültürlü bir dünyaya dahil olmak istiyordu. Bütün bunlara rağmen en doğal haklardan birisi olan ana dille eğitim hakkını asla kabul etmediler. Kürtlere reva gördükleri yüzde yüz Türk olmaktı. Yani katışıksız bir jenosit.

Jenosit planı sadece Türkiye’deki Kürtlerle sınırlı değildir. Kürdistan’ın diğer parçaları da buna dahildir. Baas milliyetçiliği ve İran da aynı politikayı güdüyorlardı. Şimdi Suriye zayıf düşüp Kürtler kendi kimlikleriyle var olamaya başlar başlamaz Türkiye saldırmaya başladı. Güney’deki saldırı ve işgal Kuzey ve Rojava’daki saldırıların bir devamıdır. Hedeflerinde bütün parçalardaki Kürtler vardır.

Tekrarlayalım, Güneyliler bilsinler. Ayasofya için M. Kemal’in yanlışını düzelten faşist zihniyet Güney’deki statünün ortaya çıkmasını dair yanlışı da düzeltmeye kalkacaklardır! Zaten işgal ve saldırılar sürüyor. Hedefin sadece PKK olduğunu söyleyip kimse kendisini kandırmasın, boşuna avunmasın.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.