Aynı kayyum zihniyeti

  • Türk cezaevlerinde açlık grevinde olan tutsaklar, Boğaziçi direnişine selam gönderdi.

 

MIHEME PORGEBOL / İSTANBUL

Aileleri aracılığıyla haftalık telefon görüşmesinde aktardıkları mesajlarında direnenlerin asla boyun eğmeyeceğini belirten Şakran Cezaevi’ndeki tutsaklar, şu mesajı iletti: ”İçinde bulunduğumuz süreçte toplumun her kesiminden yurttaşın en temel hakları dahi gasp edilip hukuk, adalet ve vicdan askıya alınmışken; hapishaneler işkence merkezlerine dönüştürülüyor, halkın kurumlarına kayyumlar atanıyor, insanlar öldürülüyor, hapse atılıyor. Ne esaret altındaki bizler ne de dışarıda direnen milyonlar, AKP-MHP faşist ittifakına boyun eğecek. Boyun eğmeyeceğimizi, aşağı bakmayacağımızı her koşulda göstermeye ve ifade etmeye devam edeceğiz. Başta Öcalan üzerindeki tecrit ve izolasyon uygulamaları olmak üzere cezaevlerinde sürdürülen insanlık onuruna aykırı muamelelere karşı yürüttüğümüz açlık grevimiz devam ederken dışarıda da üniversitelerini bu faşist ittifaka teslim etmemek için direnen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemlerini ‘Teslimiyet ihanete, direniş zafere götürür’ şiarıyla selamlıyoruz.”

Tutsakların direnişini de sahipleniyoruz

Tutsakların bu mesajına karşılık gazetemize bir açıklama yapan Boğaziçi direnişi bileşenlerinden Yeni Demokrat Gençlik Temsilcisi İbrakim Eken, tutsakların mesajını değerli bulduklarını ifade ederek, “Biz ilk günden beri direnişin tek bir alana sıkıştırılıp daraltılmasına karşıyız. Biz bu direnişi sadece kayyum rektörün gönderilmesine odaklı bir direniş olarak görmüyoruz. Bilindiği üzere bir mektup yayımladık ve çok geniş bir kesim de bu mektuba imzacı olduğunu belirtti. Metnin içeriğinde katliamlardan eğitim sisteminin eşitsizliğine, faşizmin bugün geldiği aşamaya dair birçok meseleye değiniyorduk. Bu anlamıyla biz hapishanelerde sürdürülen meşru ve haklı direnişi de sahipleniyoruz. Direnme kararlılığını selamlıyoruz” dedi.

Bu anlamda direnişleri birbirinden ayrı görmediklerini, faşizme karşı geliştirilen ve faşizmi geriletme amacı taşıyan tüm direnişleri sahiplendiklerini belirten Eken, şunları söyledi: “Ne hapishanelerdeki direnişi ne dışarıdaki işçi ve emekçilerin direnişini ne kadınların direnişini ne de Boğaziçi direnişini birbirinden ayırıyoruz. Halkın seçtiği belediye başkanlarının yerine atanan kayyumlarla üniversitelere atanan kayyum rektörler arasında bir fark görmüyoruz. Bunlar aynı kayyum zihniyetinin ürünüdür. Mevcut süreç faşizme karşı gelişen tüm direnişlerin birbiriyle ilişki kurması gerektiğini gösteriyor bize. Yani hapishanedeki tutsakların da, işçi ve emekçilerin de, öğrencilerin de ortak talebi bu faşizmin geriletilmesidir.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.