BABA İSHAK
Selçuklu Sultanı Konya’yı terk etme planları yaparken yardımına „Frenk” askerleri yetişir. Kırşehir yakınlarındaki Malya Ovası’nda Selçuklu ordusu ve zırhlı „Frenk” askerleri Baba İshak’ın canlarını canlı kalmamacasına kılıçtan geçirir. Baba İshak Amasya Kalesi’nde „İdam“ edilir… (1240)
Bulam (Pınarbaşı) Belediye Başkanı Mehmet Can (Çalgan) bizi Bulam’a davet etti. Bulam Adıyaman’ın Çelikhan (Cellikan) İlçesine bağlı bir kasaba. Bulam dağlarla, ovanın, sularla, toprağın, yeşille, mavinin buluştuğu bir ulu diyar. Gökyüzünün masmavi sonsuzluğuna yükselen dağların eteklerindeki ulu çınarlar kutsal sularla yarenlik ediyor. Zerban… Zerban’ı bilir misiniz? Zerban Bulam Halkının ziyaretgahı. Ulu çınarların dibinden çıkan sütten ak, ışıktan berrak bir su var ki, Bulamlılar bu suyu yaşam kaynağı olarak biliyorlar. Bu yaz sıcağında sığınılacak gölgesi, içilecek buz gibi suyu ile Zerban’ın kutsallığını bilmeyene dahi kendini hissettirecek bir gizemde. (Gelip geçen yolcular Zerban’dan bir tas su içerse ömrü on yıl uzarmış. Ben üç tas içtim. Birisi sizin içindi sevgili okular.)
Hasan Kılavuz Dede (Baba Mansur Ocağı), Hamza Aksüt (Yazar) ve Üryan Xızır Ocağı Dedesi Ali Büyükşahin ile birlikte Bulamlılarla yarenlik ettik. Yanı başımızda dipten sessizce kaynayan ve kim bilir kaç zamandır Zerban’dan Bulam’a yaşam veren kutsal su, çevremizde yeşilin türlü tonlarını yaşatan dağlar, üstümüzde masmavi bir gökyüzü ve karşımızda cemalleri nur saçan Bulamlı canlar. Bu aşkı muhabbetin tadına doyum olur mu?..
Zerban’daki doğal ortamdan ve canların cemalinden aldığım ışıktan canım, tenimle, aklım, yüreğimle buluştu. Önceden „Ayrı mıydı?” demeyin canlar, yaşayıp görmek, bilip tatmak gerek!
Dağlardaki yeşili, gökteki maviliği, çınardaki heybeti, sudaki lezzeti ve canların yüzündeki mukaddes izzeti duyumsamaya çalışırken içimden, „Acaba Baba İshak ve yarenleri buradan da geçti mi?” diye geçirdim. Ben geçmiş olduğuna inanıyorum. Çünkü yüzyıllardır devam eden katliam, baskı, zulüm, asimilasyon, sürgün çabalarına karşın bu diyarda Alevilik hala yaşıyorsa Baba İshak’ın buradan geçmiş olması gerekir.
Bulam’ın yaklaşık dört bin nüfusu varmış. Ve nüfusun dörtte biri Sünni, dörtte üçü Alevi. Bulam’da cami var. Ama Alevilerin inanç ve ibadetlerini yürütecekleri bir mekan yok. Ki Bulam ve Adıyaman Alevileri Yol’a bağlı ve ikrarlı canlardır. Ali Büyükşahin Dede ve bağlı olduğu Üryan Xızır Ocağı ocak – talip ilişkisini her şeye rağmen koruyan ve yaşatan durumda. Belediye Başkanı Sayın Mehmet Çalgan Zerban’daki yarenlik muhabbetimizde Bulamlı canlara bir müjde verdi. „Bulam’ın da artık bir kültür merkezi ve cemevi olacak!” Bizler de Bulamlı canlar da çok hoşnut olduk. Sayın Başkanı kutluyor ve kolaylıklar diliyorum.
Bu arada Bulamlı ve Adıyamanlı canlara bir sorum olacak. 1239 Yılında Samsat’tan can, canan, yar, yaren Türkmen ve Kürt Kızılbaşlar ile yola çıkan Baba İshak sadece Alevi tarihine değil, insanlık tarihine iz bırakmış bir Yol Ulu’muzdur. Acaba neden Semsurlu canlar Baba İshak için görkemli bir anma yapmazlar?... Bu yolla tarihimizi, kültürümüzü, inancımızın gereklerini de öğrenmiş olmaz mıyız? Ne dersiniz Semsurlu canlar? Biz elimizden gelen hizmeti sunmaya hazırız!..
