Babanızın işi uzun sürecek!

Yıldırım Demir

Yıldırım Demir

Babam cezaevine girdiğinde küçücük bir çocuktum, şimdi çocuklarım o dönemki yaşımdan büyükler

  • Babası tutuklandığında üç yaşındaydı. İlk ziyaretine 7 yaşında gitti. 29 yıldır cezaevi yollarında olan Rojgül Özdemir, 61 yaşındaki hasta tutsak babası Yıldırım Demir'in tahliyesini bekliyor. Rojgül Özdemir, annesinin hep, “Babanız işe gitti ve işi uzun sürecek" dediğini paylaştı.

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2025 yılı raporuna göre; 161'i kadın ve bin 251'i erkek olmak üzere en az bin 412 hasta tutsak var. Bunlardan 335’i ağır hasta statüsünde. Ağır hasta tutsaklardan biri de Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan 61 yaşındaki Yıldırım Demir. 

Yıldırım Demir, 28 Eylül 1996’da Mersin’de gözaltına alındıktan sonra ağır işkencelerden geçirilerek tutuklandı. Mersin Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yapılan yargılamada Demir’e, müebbet (36) hapis cezası verildi. Demir, gerek gözaltı sürecinde gördüğü ağır işkence gerekse cezaevi süresi boyunca maruz kaldığı hak ihlalleri nedeniyle ağır sağlık sorunlarıyla da mücadele ediyor.

 

Düğünümde mektubu okundu

Babası tutuklandığında üç yaşında olan Rojgül Özdemir, annesinin iki kardeşiyle birlikte kendisi büyüttüğü belirtti. MA'dan Mehmet Güleş ve Abdulkadir Ayten'e konuşan Rojgül Özdemir, annesinin o dönemde kendilerine hep, “Babanız işe gitti ve işi uzun sürecek’ diye anlattığını belirterek, şunları söyledi: “İlk kez 7 yaşında babamın tutulduğu Ceyhan Cezaevi’ne giderek babamı tanıdım. Ailem etkilenmemem için burada da ‘Baba sıva işleriyle uğraşıyor, işleri bitince eve gelecek’ diye anlattı. Annem bizleri zorlu bir yaşama mücadelesi içerisinde büyüttü. 21 Yaşına gelince evlendim. Babam yanımda olmadığı için buruk bir sevinç yaşadım. Tek tesellim babamın cezaevinden gönderdiği mektubun düğünümde sesli okunmasıydı.

Rojgül Özdemir, kardeşleri ve  babası ile
Rojgül'ün çocukları ve babası

Bu kez üç çocuğuyla fotoğraf

Çocukluğumdan bu yana hep cezaevi yolu gözledim ve cezaevlerine babamı ziyarete gittim. Babam tutuklanmadan önce çekilen aile fotoğrafımızda ben ve üç kardeşim bulunuyor. Bu sefer de üç çocuğumla cezaevinde babamı ziyaret ettim ve birlikte bir aile fotoğrafı çektik. İki fotoğrafımız yan yana duruyor.”

Ağır hastalıklarla mücadele

Rojgül Özdemir, babasının gözaltına alındığı sırada ağır işkencelere maruz kaldığını belirterek, "Babamın birçok hastalığı var. Gözlerinin biri görmüyor, öteki de yüzde 40 görüyor. İki defa mide kanaması geçirdi. İki dizinde menisküs var, prostat kanserinden şüpheleniliyor. Bir kere biyopsi oldu ama sürekli erteleniyor ve tedavisi engelleniyor. Ankara'ya tedaviye gitmesi gerekiyor ama sürekli erteleniyor ve ilaçları dahi verilmiyor. İleri derecede vertigo ve boyun düzleşmesi var. Konya, Adana, Ceyhan, Siirt, Silifke, Nevşehir'dekilerin ardından 2016’dan beri Bolu'da tutuluyor” dedi. 

En sıkıntılı yer Bolu

Rojgül Özdemir, cezaevi görüşleri için gidip gelmenin iki günü bulduğunu ve bu sürecin kendileri için bir başka “işkence yöntemi”ne dönüştüğünü kaydederek, şunları dile getirdi: “Buradan Siirt’e gitmek, buradan Konya'ya gitmek, buradan Bolu'ya gitmek bizim için tamamen bir işkence. Babam orada yolumuzu gözlüyor. Bizler de görüşe gitmek için maddi-manevi kendimizi hazırlamak zorundayız. Bizim için en sıkıntılı yer Bolu’dur. Otobüsle gittiğimiz zaman 11-12 saat sürüyor. 40-45 dakika görüşümüzü yaptıktan sonra çıkıp geri dönüyoruz. Yani bizim gidip-gelmemiz iki günü buluyor. Onlara ayrı bir zulüm, bize ayrı bir zulüm. Bizi yıldırmaya çalışıyorlar."

Aileler sürecin destekçisi

Sürecin tutsak aileleri açısından da yavaş ilerlediğini ifade eden Rojgül Özdemir, tutsak ailelerinin sürecin en büyük destekçisi olduğunu söyledi. Adımların daha hızlı atılması çağrısında bulunan Rojgül Özdemir, şöyle konuştu: "Birçok aile bizim gibi dört gözle bekliyor. Bir yıldır yürütülen süreç var ve bunun en büyük destekçisi bizleriz. Abdullah Öcalan ile Komisyon görüşmesi yapıldı ama bunun devamı gelmiyor. Birçok hasta tutsağın neden bırakılmadığını merak ediyoruz ve kaygılanıyoruz. Tahliyesi gelip de bırakılmayan birçok hasta tutsak var. Bunların olması bizde kaygı yaratıyor. Babamdan ayrı 30 yıl geçirdim. Başkaları bu süreci yaşasın istemiyorum. Sürecin sonuca ulaşması lazım. Tutuklu aileleri olarak bizleri göz önünde bulundursunlar. Babam cezaevine girdiğinde küçücük bir çocuktum, şimdi çocuklarım babamın cezaevine girdiği dönemki yaşımdan çok daha büyükler" diye belirtti. MERSİN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.