Barış, benim gibi birinin hayali
Forum Haberleri —

Barış
- Komşu, dost, sen de bu hayale ortak ol. Bir selamla başlasın, bir gülüşle büyüsün, bir türküyle coşsun. Merhum Sırrı Süreyya Önder’in dediği gibi: “Barış, herkese kazandıracak.” Hadi, el ele, bu memleketi barışla saralım.
MENAF ARSLAN
Balkonda oturuyorum, elimde bir bardak çay. Sigara kullanmıyorum, ama düşünceler duman gibi süzülüyor. Hayat zor, dostum. Kiralar, faturalar, çocukların okul masrafları, geçim derdi… Omuzlarımda bir yük. Ama en çok içimi yakan, bu memlekette barışın eksikliği. Sanki hep bir şeyler yarım, hep bir şeyler noksan.
İçimde bir hayal fısıldıyor, sanki sadece bana söylenmiş gibi: Barış, bizim gibi sıradan insanların elinde yeşerecek. İlk baharda ekilen bir fidan gibi, sabırla, sevgiyle, merhametle büyüyecek.
Sokaktan gelen sesler
Dün mahallede, bakkalın önünde amcalar muhabbetteydi. Biri iç çekti: “Barış olsa, çocuklar özgürce uçurtma uçursa, sokakta korkmadan oynasa, kahkahaları gökyüzüne yükselse.” Gözlerim doldu, yüreğim burkuldu. “Haklısın be amca” dedim içimden. Yıllardır haberlerde aynı şeyler: Savaş, kavga, gözyaşı. Derken bir teyze, elinde poşetlerle söze karıştı: “Barış, evladım, komşunun kapısını çalmakla başlar. Bir tas çorba paylaşmakla, hal hatır sormakla.” O an içimde bir kıvılcım yandı. Barış, büyük laflar değil, küçük adımlar istiyor. Bir gülümseme, bir selam, bir kapı çalma.
Geçen gün pazarda bir nineyle karşılaştım. Limon satıyordu, elleri yorgun, gözleri umutla parlıyordu. “Evladım,” dedi, “barış, kin tutmamakla başlar. Yüreğini temiz tut.” Sözleri içime işledi.
Barış, sadece dışarıda değil, içimizde de filizlenmeli. Öfkeleri söndürmek, kırgınlıkları unutmak, birine “Haklısın” diyebilmek… Bunlar barışın tohumları.
Mahallede bir çocuk, top oynarken bağırdı: “Abi, gel sen de oyna!” Güldüm, katıldım. O an anladım, barış bazen bir çocuğun kahkahasında saklı. Onların dünyasında ne kin var ne hesap. Belki de barışı onlardan öğreneceğiz.
Barış için ne yapalım?
Düşündüm, yüreğimden not aldım: Savaş dursun. Anaların yüreği yanmasın, kimse ağlamasın. El ele verelim. Komşu, akraba, yabancı demeden bir olalım. Umut yeşertelim. Barış fidanını biz sulayacağız.
Kimi “Olur mu sence?” diyor, kimi “Hadi be, hayal!” diyor. Ama ben diyorum ki: Barış, bir türkü. Hepimiz söylersek, güzel olur.
Teyze demişti ya, “Emek olmadan ekmek olmaz.” Barış da öyle. Zor, hem de çok. Ama biz zoru severiz.
Peki, nasıl başlayacağız?
Mahallede bir çay muhabbeti düzenleyelim, komşuları toplayalım. Çocuklarla barış temalı oyunlar oynayalım, onların hayallerini dinleyelim. Bir komşuya “Nasılsın?” diyelim, bir kap çorba paylaşalım.
Barış, sokakta, parkta, camide, fabrikada, otobüste; her yerde filizlenecek. Yeter ki biz konuşalım, haykıralım: Barış, bizim işimiz diyelim!
Son söz
Balkonda çayım bitti, ama umudum tükenmedi. Teyzenin sözü kulağımda: “Barış, evladımın gülüşü.” Ninenin öğüdü yüreğimde: “Yüreğini temiz tut.” Barış, benim gibi birinin hayali. Komşu, dost, sen de bu hayale ortak ol. Bir selamla başlasın, bir gülüşle büyüsün, bir türküyle coşsun. Merhum Sırrı Süreyya Önder’in dediği gibi: “Barış, herkese kazandıracak.” Hadi, el ele, bu memleketi barışla saralım.