Barışın pazarlığı olmaz

Haberleri —

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, AKP’nin samimiyetten değil “barış rüyalarını pazarlamak” için seçim öncesi ortak açıklamaya yanaştığını söyleyerek, 7 ay önce yapılması gereken açıklamanın neden bu kadar zamana yayıldığını sordu. “Seçime yakın yaptırıp, barış rüyalarını pazarlamak istediler” diyen Demirtaş, Hükümet’in HDP’nin gücünden ürktüğü için bu kadar hedef haline getirdiğini söyledi. 

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, konuşmasına yaşamını yitiren Yaşar Kemal’i anarak başladı. “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” dolayısıyla Türkiye’de iş güvenliği ve işçi katliamlarına değinen Demirtaş, Torunlar  Center’deki iş cinayetinin cezasız kalmasına tepki gösterdi; “Torunlar’da Hükümet “10 işçi ölür, 300 işçi madende ölür, biz hesap sormayız, fatura kesmeyiz” mesajı veriyor” dedi. 

Türkiye’de resmi rakamlara göre 3 milyon reel olarak ise 10 milyon işşiz olduğunu hatırlatan Demirtaş, “Ekonomi ciddi sinyal veriyor. Seçim öncesinde ciddi bir kriz çıkmaması için Cumhurbaşkanı Merkez Bankası’na talimatlar yağdırıyor” ifadesini kullandı. 


Diktaya izin vermeyeceğiz 

Tüm bu uygulamalara karşı çıktıkları için iktidarın HDP’ye bu kadar yüklendiğini kaydeden Demirtaş, “Düşünün ki bir de bu anlayış 400 milletvekili kazanmış, başkan olmuş... Düşünmeyin daha doğrusu! Çünkü böyle bir şey olmayacak” dedi. Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:“Biz böyle bir anlayışa izin vermeyeceğiz. Başkanlık adına diktatöryanın kurulmasına izin vermeyeceğiz. HDP’yi tanıyanlar biliyor ki, kurumsallaşmış bir demokrasi için ne gerekiyorsa onu yaptık. Bundan sonra da tavrımız değişmeyecek. ‘Kapalı kapılar ardında anlaştılar’ diyenler geçmiş mücadelemize baksınlar. Her şeyimiz şeffaf ortadadır.”


AKP ürküyor

HDP’ye verilen desteğin paniğe neden olduğunu bu nedenle iftira ve komploların arttığını vurgulayan Demirtaş, “Bize saldıranlar yalnızca kendilerini yıpratıyorlar. Biz ilkeli yürüyüşümüze devam edeceğiz.  Bizim işimiz ana muhalefet görevi yürütmektir. AKP’yi frenlemek, denetlemektir. İlk fırsatta onu iktidardan indirip yerine geçmektir, bizim misyonumuz budur. Nasıl bir yangın yerinden çıkıp buralara geldiğimizi, nasıl bir emekçi yoksul kitlesiyle bu mücadeleyi yürüttüğümüzü biliyoruz. Proje partisi olarak gelmiş olanlar bir halk hareketinin onları süpürebileceğine ihtimal vermiyorlar. İşte biz o halk hareketiyiz. Bizim yeni muktedirlere, yeni saraylara ihtiyacımız yok. Türkiye’nin bütün renkleriyle bir emekçi iktidarına ihtiyacımız var. Gerçek bir halk hareketini Türkiye bu kadar güçlendirme fırsatı bulmadı. Onun için dünya bize bakıyor, AKP o nedenle ürküyor” dedi. 


Bingöl’deki açlık grevi

Selahattin Demirtaş, Bingöl Üniversitesi’ndeki baskılara karşı bir haftayı aşkın bir süredir açlık grevinde olan öğrencilerin eylemine de dikkat çekti. 

“Bingöl “Üniversite”si rektörü akrabalarından oluşan bir şirket kurmuş orada. AKP İl Başkanı gibi çalışıyor. Bu üniversitede neler oluyor? İhalelerle ilgili pis kokular var. Beş akrabasını üniversitede etkili kadrolara getirilmesini nasıl müsaade edersiniz?  Sekiz gündür açlık grevinde olan Bingöl Üniversitesi öğrencileri düşman hukukuna mı tabidir, açıkça söyleyin bilelim.O rektöre sesleniyorum, haddini bilmeye davet ediyorum” diye konuştu. 


Barış hayalini satmak istediler

“Bu uygulamalar ve zihniyet ile ‘ülkeye barış getireceğim’ diyen bir zihniyeti nasıl bağdaştıracağız” sorusunu yönelten Demirtaş, “Ben bunu söyleyince süreç karşıtı oldum. Elbette silahlar susmalı, asla savaş istemiyoruz koşullar ne olursa olsun demokratik siyasetten yanayız, en kısa zamanda bu çağrının gereğinin yapılması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledik. Burda hükümetin rahatsız olduğu ne var peki? Biz bu hükümetin barış getireceğine inanmıyoruz dediğimizde, bu süreci bozmak anlamına geliyormuş… Hükümetle barış yürüyüşünde anlaşamadığımız temel konu; onlar barış hayalini satmak istiyorlar, biz gerçek barışı halkımıza armağan etmek istiyoruz. Neden kızgınlar? Diyorlar ki; ‘seçime 3 ay kala tam da barışı satacaktık, pazarlayacaktık buna engel oldunuz’ ben de diyorum ki; iyi ki engel olmuşuz. Biz sizin bu ülkeye özgürlük, demokrasi ve barış getireceğinize zerre kadar inanmıyoruz” dedi. 


Neden 7 ay beklediniz?

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın “açıklama 20 gün olacaktı” diyerek kendisini hedef göstermesine de yanıt veren Demirtaş şöyle konuştu: “Peki ben sormak istiyorum. Açıklama 7 ay önce yapılacaktı 7 ay geciktiren kimdir? 7 ay niye yapmadınız, yaptırmadınız.  7 ay ortak açıklama ve müzakere başlatmasını engellediniz. Neden biliyor musunuz. Seçime yakın yaptırıp, barış rüyalarını pazarlamak istediler. Bunu eleştiriyoruz diye barış karşıtı olmuşuz. Parlamento bir ay daha fazla çalışacak en fazla. Çoğunluğunda da paket zırvasıyla uğraşılacak. Bitti parlamento çalışması, o nedenle seçime 3 ay kala yapmak istediler.

AKP’ye güvenmiyoruz, güvenmiyoruz, güvenmiyoruz. Anlamıyor musunuz? Sen parlamentoda iç güvenlik paketini tekme tokat geçirmeye çalışan iktidarsın. Niye güveneceğiz, 10 hasta tutsağı bırakmadı, içeride can verdiler. Neyine güveneceğiz senin. Seçim barajını mı düşürdün neyine güveneceğiz. Hangi adımı attın ki bize hesabını soruyorsun. Hangi demokrasi mesajını, barış konusunda ne verdiniz ki ne istiyorsunuz. Bu tavrımızın iyi anlaşılması lazım. Bu hükümet kalıcı barışı getiremez, zihniyetleri uygun değil. O nedenle HDP’nin büyümesi, HDP’nin alternatif olması lazım. 


Minnete ihtiyacımız yok

Bunca antidemokratik uygulamaya rağmen kendi gücümüzle seçimi kazanacağımıza inanıyoruz. Bize destek verecek olan halktır. AKP’nin minnetine ihtiyacımız yok. Böylesine bir zalim iktidara karşı direnmek bile kutsaldır, bırakın kazanmayı. Güvenlik Paketini geri çekin diyoruz, zararlı yanlarını ayıklayalım, gruplar olarak uzlaşalım diyoruz. Yok. İlla bildiğini yapacak. Hem barış yapacağım diyor, hem de toplumu ezen bir yasa çıkarmak istiyorlar.
Silah mı bırakılmasını istiyorlar. Bizim gösterdiğimiz yolu takip edin diyoruz. Hayır diyorlar. Öyleymiş gibi olsun demeye getiriyorlar. Parlamentoya gireceğiz, silahları biz bıraktıracağız. İnşallah dağları da cezaevlerini de demokratik bir uzlaşı içerisinde boşaltacağız.”

Demirtaş cezaevlerinin insanların bir saat dahi yaşamayacağı alanlar haline geldiğini belirterek, çocuk cezaevlerinin kapatılmasını istedi. 

Selahattin Demirtaş son olarak seçmenlerin 9 Mart tarihine kadar seçmen kayıtlarını yapması gerektiğini hatırlattı. 


 ANKARA


paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.