Barzani Ailesi hesap vermeli

Dr. Kamuran Berwarî

Dr. Kamuran Berwarî

  •  Kürdistan halkının Barzani Ailesi'nden hesap sorması gerektiğini belirten Dr. Kamuran Berwarî, şu soruların cevabının beklendiğini söyledi:
  •  Kim size Şengal’e karşı savaşma hakkı verdi? 
  •  Kim size Rojava'ya ambargo hakkı tanıdı? 
  •   Kim size Bakur'a karşı savaşma hakkı verdi? 
  •  Ne hakla işgalcileri Kürdistan’a getirdiniz? 

Akademisyen Kamuran Berwarî, KDP’nin Türkiye ile iş birliğinin bölgede çoklu krizleri derinleştirdiğine işaret ederek, “Kürtlerin bu ortaklıkta hiçbir çıkarı yoktur. Halk olarak iktidardakilerden hesap sormalıyız” diye seslendi. 

Federe Kürdistan Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı ve Dihok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Kamuran Berwarî, Güney Kürdistan'da 60 yıldır savaşın devam ettiğini; Kürt halkının 1964’ten beri hiçbir zaman KDP’nin “Birakujî” savaşını desteklemediğini ve bunun yanında durmadığın hatırlattı. Berwarî, “Başûr halkı, İran, Saddam ya da Türkiye askerlerinin Kürtlere yönelik saldırılarının hiçbir zaman yanında durmadı. Başûr halkı bunlara karşı durdu. Şu an KDP’nin Türkiye ile yaptığı iş birliğine Başûr’da yaşayan bütün halk ve pêşmergeler karşıdır. Başûr güçlerinin işgalci bir güç ile hareket etmesini istemiyorlar. KDP’nin içine girdiği savaş, Başûr halkının iradesiyle yapılmıyor” dedi.

KDP’ye tepkilerin her geçen gün arttığını dile getiren Berwarî, “Pêşmergelerin çoğu birakujî savaşında yaşamını yitirdi. Eğer o kadar şehidi büyük Kürdistan’ın özgürlüğü için vermiş olsaydık, bugün tek parça olurduk” ifadelerini kullandı. Barzani Ailesi'nin politikaları sonucu Federe Kürdistan'da ekonomik ve siyasi krizin yaşandığına işaret eden Berwarî, “2014'ten beri Başûr’da ekonomik kriz var ve her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Maaşlar ödenmiyor. Çok kötü ekonomiyi düzeltmeye yönelik herhangi bir politika izlenmiyor. İşsizlik artıyor. Halk çaresiz kalınca ya yurt dışına göç etmek ya da askeri veya istihbarat elemanı olmak zorunda kalıyor. 400-500 dolar için kendini öldürtecek işler de yapıyor” şeklinde konuştu.

Barzanilerden hesap sormalıyız

KDP’nin Türkiye ile iş birliğinin kötü sonuçlara yol açtığını, daha da açacağını ifade eden Berwarî, şöyle devam etti: “Kürdistan düşmanlarının elinde, sadece Kürtleri Kürtlere öldürtme silahı kaldı. Nasıl ki Sultan Selim, Kanuni ve Abdülhamit, imparatorluğunu Kürtlerin kanı üzerine inşa ettiyse; nasıl ki Mustafa Kemal de Kürtlerin kanıyla bir devlet kurduysa; Emeviler, Abbasiler, Saddam Hüseyin, İran Şahı Kürtlerin kanı üzerinden kendilerini var ettiyse; Esad, Kürtlerin üzerinden devlet olduysa şüphesiz şimdi de sadece Kürt düşmanlığıyla ve Kürdistan'ın işgaliyle amaçlarına ulaşmak istiyorlar. Kürtlerin bu ortaklıkta hiçbir menfaati ve çıkarı yoktur. Bu iş birliği yüzünden Başûrê Kurdistan’da kaos olacak. Ekonomik, siyasi ve güvenlik durumu daha da kötüleşecek. Bunun için bizlerin açık ve net bir şekilde sesimizi Başûrê Kurdistan yöneticilerine duyurmamız gerekiyor. Halk olarak iktidardakilerden hesap sormalıyız. Kim size Şengal’e karşı savaşma hakkı verdi? Kim size Rojava üzerine ambargo uygulama hakkı tanıdı? Kim size Rojhilatê Kurdistan'a karşı savaşma hakkı verdi? Kim size birakujî hakkı verdi de 40-50 yıldır bunu sürdürüyorsunuz? Siz hangi hakla Bakûrê Kurdistan ile savaşıyorsunuz? Ne hakla işgalci askerleri Kürdistan topraklarına getirdiniz? Başûr halkı bu soruların cevabını bekliyor.” 

Sonuç alamayacaklar

Dört parçada Kürtlerin birlik olması gerektiğinin altını çizen Berwarî, “Savaş ve öldürmekle hiçbir sorun çözülmez. Başûr hükümetinin başkan ve yönetiminin Türkiye ile PKK arasında aracı olması; Türkiye’nin de tutuklama, öldürme, işgal ve talan etme siyasetinin başarıya ulaşmayacağını görmesi gerekiyor” dedi.

Ambargo ahlak dışıdır

KDP’nin Mexmûr Mülteci Kampı’na üç yılı aşkındır uyguladığı ambargoya dikkat çeken Berwarî, “Sürdürülen abluka, mantık, hukuk ve akıl karı değil; insanlık ve ahlak dışıdır. Bu asla kabul edilemez. Mexmûr, Şengal, Rojava, Metîna ve diğer bölgelerdeki ambargolar, Kürdistan’ı işgal etmek isteyenlere hizmettir. Kürdistan'ın birliğine karşıdır” şeklinde konuştu.

 

Güney'deki Meclis kilitli

Kürdistan Komela Dadgerî Fraksiyonu Başkanı Ebdulstar Mecîd

Güney Kürdistan'da siyasi ve ekonomik krizin derinleştiği, halkın alım gücünün düştüğü, maaşların ödenmediği bir dönemde çözüm gücü olması gereken Meclis, aylardır toplanamıyor.

Ciddi petrol gelirleri olmasına rağmen halk ağır ekonomik zorluklar yaşıyor. Sorunlara çözüm bulmak, yasa çıkarmak, hükümeti denetlemek gibi görev ve sorumlulukları olan Federe Kürdistan Meclisi, dört yıllık görev süresince hiçbir sorumluluğunu yerine getirmedi. Tek parti, hatta tek aile siyaseti altında yürütülen yanlış politikalar sonucunda dört yıldır sadece 19 yasa çıkarıldı. 

Sorunlara çözüm bulmayan, emekçilerin, memurların, çalışanların maaşlarını dahi ödemeyen Federe Kürdistan Hükümeti halkın hiçbir talebini karşılamadı. Meclis'in devre dışı bırakıldığı, halkın seçtiği vekillerin Meclis'e gidemediği bir ortamda sorunlar kartopu gibi büyüdü. 

Güney Kürdistan'da Eylül 2018’de yapılan seçimlerde halkın düşük katılımı oldu ve 111 milletvekili seçildi. Dört yıllık süreçte yolsuzluk ve haksızlığa karşı neredeyse hiçbir adım atmadı. Hükümetteki önemli isimler hakkında onca yolsuzluk iddiası olmasına rağmen tek bir soruşturma açmadı. 

Rojnews'e konuşan Kürdistan Komela Dadgerî Fraksiyonu Başkanı Ebdulstar Mecîd, şunları söyledi: “Kürdistan Bölgesi Parlamentosu bağımsız değil. Zincirlenmiş. İktidarın ve hükümetin kuyruğu haline geldi. Parlamento Başkanlığı da zayıftır. İktidar, KDP öyle yaptı ki; Parlamento'nun hiçbir önemi ve işlevi kalmadı. İki buçuk aydır herhangi bir toplantı yapmadı. Tüzüğe göre, hafta bir gün toplanması gerekiyor.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.