Başûrlu liderlerden barışa destek

  • Başûrê Kurdistanlı liderlerin, DEM Parti'nin iki gün süren konferansına temsilcileriyle gönderdikleri mesajlar ile barışa destek verdiklerini ilettiler.

Başûrê Kurdistanlı liderlerin, DEM Parti'nin iki gün süren konferansına temsilcileriyle gönderdikleri mesajlar özetle şöyle:

KDP Genel Başkanı Mesûd Barzanî'nin, Amina Zikri tarafından okunan mesajında, “Bölge halklarının barışı için bütün tarafların katılmasını bekliyoruz. Önce süreçler göz önüne alınmalı. Barış her daim savaştan daha kıymetlidir. Her anlamda katkı sunmaya hazırım. Süreç için elimden her şeyi yapacağım” denildi.

YNK Genel Başkanı Bafıl Talabani'nin Dara Khaiylany tarafından okunan mesajında ise şunlar belirtildi: "Yeni bir kavşaktayız. Bu yüzden şu an alacağımız kararlar geleceğe özgürlük olanakları sağlayabilir. Başkan Öcalan’ın yeni bir girişimiyle süreç başladı. Artık diyalogla demokratik çözümlerin gerektiğini düşünüyoruz. İnşa edici yeni bir sayfa açalım. Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz.“

Federe Kürdistan Başkanı Nêçîrvan Barzanî’nin mesajını sözcüsü Dilshad Shahab okudu. Barzanî, "Sadece silahları susturma amaçlı değil, birbirini kabul etme üzerine bir anlaşma olacağını düşünüyoruz. Burada barışın inşa edilmesi bütün bölgeyi etkiler. Kürdistan Bölgesi huzur ve barışın tesis edilmesi için rolünü oynamaya hazır. Engeller olabilir ama barış engellenmemelidir. Bu ne kadar sürerse sürsün önemli olan sürmesidir” dedi.                                                        

 

*  * *

Demirtaş ve Yüksekdağ'dan mesaj

Kandıra Cezaevi'nde tutulan eski HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, Önder Apo'nun çağırısıyla bütün Türkiye ve bölge halkları için yeni bir dönemin kapılarının açıldığını belirttiği mesajında, "Bu döneme ruhunu, anlamını, gücünü verecek olan; halklarımızın, kadınların, gençlerin, tüm ezilen inançların ve emekçilerin sarsılmaz demokratik birliği ve hareketidir" dedi.

Edirne Cezaevi'nde tutulan Selahattin Demirtaş ise barışın artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu vurguladığı mesajında, şunları ifade etti: "Barış; silahların bırakılmasından, susmasından, ibaret değildir. Gerçek bir barış hepinizin de bildiği gibi adaletle, eşitlikle, özgürlükle ve onurlu bir yaşamla mümkündür. Demokratik toplum ise güven üzerine, demokratik katılım esaslarının temel alınmasıyla yükselir. Tüm farklılıkların eşit ve özgür şekilde var olabildiği bir ortak yaşam sözleşmesidir. Keşke bunca önyargı bir kenara atılabilse ve Sayın Öcalan'ın doğrudan toplumla konuşabilmesinin imkanları yaratılabilse. O zaman eminim ki Türkiye'de kaygılı ve öfkeli herkes için tatmin edici cevaplar da ortaya çıkacaktır, gereksiz spekülasyonlara da zemin sunulmamış olacaktır. Silahlardan, baskılardan, korkulardan beslenen düzenin karşısına; sözü, iradeyi, müzakereyi ve halkların kardeşliğini koymanın zamanı çoktan gelmiştir, geçmektedir. Türkiye'nin de artık inkarla, ötekileştirmeyle ve ayrımcı politikalarla değil; demokrasiyle, hukukla ve toplumsal barışla, ortak yaşam iradesinin en güçlü şekilde yaşatıldığı yer olarak anılması gerekmektedir. Bunun yolu ise gerçeklerle cesurca yüzleşmekten, geçmişin acılarını unutmadan ama bu travmalara teslim de olmadan halkların ortak geleceğini birlikte kurma iradesini göstermekten geçer. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Hepimiz için barış mümkündür. Demokrasi mümkündür. Birlikte, eşit ve özgür bir yaşam mümkündür. Unutmayın ki; zaten paramparça olmuş halkların onurlu birliğini sağlayacak tarihi bir süreçtir."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.