“Benim devletim” eroin pazarlayan bir çete

• 20 Yıl boyunca kurmaya çalıştığı "benim devletim" çökmüş durumda. Gerek içerde ve gerek dışarıda maddi, manevi olarak iflas etti.

ROBERT PEKÖZ
Mafya, çete, tarikat ve cemaat bileşiminde oluşan narkotik dinci bir devlete dönüşen TC, Erdoğan tarafında tam kontrol edilemez durumda. "Benim devletim", bir bütün olarak karanlık hem suçlu hem de güçlerin birleştiği bir örgütlenmeye dönüştü.

Gelecek bir seçime yozlaşmış, hiçbir devlet normu olmayan bir ucube yapıyla gidilmesi büyük sorunlar taşıdığı aşikar. Erdoğan'ın kapı-kapı dolaşması, müttefikler aramasının boş bir çabaya dönüştüğü görülüyor.

Hangi kumarı oynarsa oynasın sonuçta tapi diyerek masadan kalkıyor. 20 Yıl sonra halka vaatler vermekten de utanmıyor.
Erdoğan kulağa hoş gelen şarkılarla, türkülerle artık seçim kazanmayacağını anlamış görünüyor. Bu nedenle gelecek bir seçim sürecini daha kaotik bir atmosfere çekmek için (şayet seçim olursa) kimi çılgınlıklara baş vurması mümkündür.

Gelecek seçimin; Erdoğan için bir ölüm-kalım mücadelesi olduğu bir realitedir. Ayrıca seçimin, Türkiye tarihin en kritik seçimi olduğu bilinmelidir. Bu durumda muhalefet daha önceki seçimlere göre bin kez daha ciddi örgütlenmeli. Erdoğan'ın halkın desteğiyle seçim kazanamayacağı kesin görünüyor. Artık yalan vaatlere, müjdeler, sürprizlere kimse inanmıyor. Halk yaşanan kaotik çıkmazın nedeninin Erdoğan olduğunu görüyor. Bacımın Türbanı türü söylemler işe yaramıyor. Erdoğan'ın halkı aldatma ya dönüşen Tanrı ve din söylemlerine çıkarcı küçük bir azınlık dışında kimse inanmıyor. Sahte kahramanlık şiirleri heyecan vermiyor...

Yapılan anketlere toplumun tam tepkisi yansımıyor. Yaratılan korku atmosferinden dolayı, halk kendisini ifade etmekten korkuyor. Erdoğan’ın halkta ciddi bir karşılığı kalmadığı için yasaklar ve şiddet gelecek günlerin ‘kaderini’ belirleyecek. Muhalefet direnmeyi göze alırsa, halkın tepkisine sahip çıkarsa, Erdoğan'ın yapacağı bir şey kalmaz... Ya seçim sonuçlarına katlanacak, yargılanmayı göze alacak, yada Türkiye'yi terk edecek.

Muhalefetin işi şansa bırakma gibi bir şansı yok. Seçim sandıklarına sahip çıkmak zorunda olduğu gerçeğinin bilincinde davranmalı ve ona uygun önlemler almalıdır. Erdoğan'ın bir dizi seçimi hileyle aldığı gerçeği bilince çıkarılmalıdır. Halkın desteğiyle Erdoğan’ın bir seçim alamayacağı artık kesin. Bu durumda yeni “atı alan Üsküdar’ı geçti” senaryoları yaşamamak için, sandıkları ve sonuçları korumak bir tarihsel görevdir.

İnanın Erdoğan’da moral kalmamış. 20 Yıl boyunca kurmaya çalıştığı "benim devletim" çökmüş durumda. Gerek içerde ve gerek dışarıda maddi, manevi olarak iflas etti. Dışarıda hiç bir saygınlığı kalmadığı gibi, güvenilmez bir kimlik olarak ün sahibi oldu. ABD'nin ve AB’nin desteğini almak için yapmadığı hokkabazlık kalmadı. BOP'un eş başkanı, küresel güçlerin vereceği her göreve hazır olduğu mesajını veriyor. Yine de küresel efendiler, söz konusu Erdoğan'ın sözleri olunca, itinalı olmayı tercih ediyorlar.

Erdoğan 20 yıldır dinle-imanla kandırdığı, ilizyonlar ile oyaladığı, fantastik söylemlerle manipüle ettiği halk uyanıyor. Bir iyimserlik ve moral yaymak için değil söylediklerim. Erdoğan'ın kazanma şansı kalmadı. İnanın Erdoğansız Türkiye’de halkları çok daha iyi olacağı kesin.