Benziyorsun işte, sensin!

• Şengal şehidinin fotoğrafına benzetilerek hakkında dava açılan üç çocuk annesi Rojbin Nergiz, “O kişi ben değilim" diyerek, adalet istiyor.

Şirnex’in Silopiya ilçesinde 2023'te iki şahıs üzerinden çıkan dijital materyallerde bulunan fotoğraflara dair Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü tarafından 8 Şubat 2024 tarihli yüz karşılaştırma sonucuna ait raporda tanımlanan fotoğrafın üç çocuk annesi Rojbin Nergiz’e ait olduğu ileri sürüldü. Rojbin Nergiz'in benzetildiği fotoğraftaki kişi ise Şengal'de bir hava saldırısında şehit düşen Xanesor adlı savaşçı.

Soruşturma kapsamında 20 Şubat 2024’te Amed’in Bismîl ilçesinde gözaltına alınan Rojbin Nergiz, ailesine haber verilmeden Kocaeli’ne götürüldü. Dört gün boyunca Kocaeli Emniyeti’nde tutulan Rojbin Nergiz’in ailesine iki gün boyunca nerede olduğu konusunda haber verilmedi. 23 Şubat 2024’te ev hapsi ve adli kontrol kararıyla serbest bırakılan Rojbin Nergiz, 9 ay ev hapsinde kaldı. Hakkında Ağustos 2024’te “Örgüte üye olma” iddiasıyla iddianame hazırlandı. Davanın ilk duruşması 16 Ocak 2025’te görüldü, ikinci duruşmada dinlenen iki farklı 2 tanık, Rojbin Nergiz’in benzetildiği kişinin bir hava saldırısında Şengal’de şehit düştüğünü söyledi. Buna rağmen Rojbin Nergiz’in davası sürüyor. Rojbin Nergiz ve eşi Umut Nergiz, 9 Aralık’ta görülecek 4. duruşması öncesi adalet çağrısında bulundu. 

Bir fotoğrafla mağdur ettiler

Yaşadığı hukuksuzluğu MA'ya anlatan Rojbin Nergiz, kendisine yöneltilen suçlamaların tamamen asılsız olduğunu belirterek, adalet çağrısında bulundu. Rojbin Nergiz, “Bir fotoğraf üzerinden hayatımı kararttılar. Bu kişi ben değilim. Devlet gerçeği ortaya çıkarsın” dedi. Rojbin Nergiz, “Ellerinde bir fotoğraf varmış, ‘bu sensin’ dediler. Oysa ben değilim. Okul ve hastane kayıtlarım o tarihlerde Türkiye’de olduğumu kanıtlıyor” diye konuştu. Gözaltı sürecinde iki kez panik atak geçirdiğini söyleyen Rojbin Nergiz, şunları ifade etti: “Çocuklarım küçüktü; biri dört, biri bir buçuk yaşındaydı. Onları annemin yanına bırakmıştım. Üçüncü güne kadar çocuklarımla konuşmama izin vermediler. Üstelik Kürtçe konuşmamı da yasakladılar. Ev hapsindeyim, çocuklarım düşüyor kaldıramıyorum. Hastaneye gidemiyordum. Gebe olduğumu o süreçte öğrendim. Şimdi psikiyatri ilaçları kullanıyorum, panik ataklarım var. Adalet istiyorum, bu kişi ben değilim.”

Kriminal rapor nasıl benzetir?

Eşi Umut Nergiz ise Rojbin’in suçsuzluğunu kanıtlayan çok sayıda belge sunduklarını, buna rağmen mahkemenin taleplerini reddettiğini söyleyerek, şöyle konuştu: “Rojbin’in yüzünde üç tane ben var, burnu uzun. Fotoğraftaki kişinin yüzünde ben yok, burnu da yuvarlak. Nasıl olur da kriminal rapor bu iki kişiyi aynı çıkarıyor? Bunu kabul etmiyoruz. Mahkemeden canlı kriminal inceleme talebinde bulunduk. Her yıl Türkiye’de olduğuna dair hastane ve okul kayıtlarını sunabiliyoruz. O tarihlerde eşim okuldaydı. Buna rağmen kriminal rapora dayanılarak dosya üzerimize kapatılmak isteniyor. Biz adalet istiyoruz.”

Fotoğraftaki kişi şehit

Ayrıca itirafçıların ifadelerinde de fotoğraftaki kişinin 2019’da Şengal’de şehit düştüğünü aktardıklarını hatırlatan Nergiz, “Madem o kişi yaşamıyor, nasıl oluyor da eşimle aynı kişi deniliyor? Bu raporla bir insanın hayatı karartılıyor” dedi. İki yıldır süren dava nedeniyle çalışamadığını, ailesinin ekonomik olarak da çöküş yaşadığını savunan Nergiz, şunları ekledi: “9 Aralık’ta mahkememiz var. Adalet Bakanlığına, milletvekillerine ve kamuoyuna sesleniyoruz; bir fotoğrafla, bir raporla insanların hayatı karartılmamalı. Biz suçsuzuz. Gerçeğin ve adaletin ortaya çıkmasını istiyoruz.” AMED