Beyaz Toroslar, kara maskeler

• Beyaz Toroslar, korkakça kaçırmalar, arkadan vurmalar. En önde, en gözde, en yürekte olanı kaybetmeler. Kaçırmalar, kaybettirmeler, katletmeler… Zavallı beyaz arabalar bu “Üç K” ile nasıl özdeşleşti. Arabalar nedir ki? Kim onları bu hale getirdi?

MIZGÎN RONAK

Toros (Taurus), Latince “boğa” demek. Beyaz ise beyaz. Renklerin en temizi gibi bir anlamı da var. Uzatmayalım ama “Beyaz Toros” ne demek bilen var mı?

Tertemiz yüzleri ve hayatlarıyla torosun boğa, beyazın da beyaz, yani temiz olmadığını bize temiz hikâyeleriyle anlatanlar çok. O kadar çok ve o kadar her yerdeler ki onları görmemek ve unutmak imkânsız. Öyle naifler ki karşımıza çıktıkları her yerde ellerine beyaz zambaklar tutuşturmamak mümkün değil.

O kadar serde, sırda ve kalptedirler ki hissetmemek olmaz. Hiç solmadan yürüyen suretleri ve hiç susmadan yürüyen hikâyeleriyle hep bizimledirler, hep bizimle olacak ve kapkara utancın abidesi olarak önümüzden geçerken Beyaz Toros’lar

Onlar her daim “hayır” diyecekler hayırsız ve onursuz olan her şeye. Apak yüzleriyle beyaz papatyalara basmadan yürüyecekler. Kulaklarımızda her daim çınlayacak o papatyaların şarkısı.

Kırılmış kolları, koparılmış bahar dallarıyla ceset ceset (evet, Ahmet Kaya söylüyor şimdi, “Diyarbekir’e kanla bastım mührümü ceset ceset, kefen kefen sar beni) ama yılmadan geçerken önümüzden, bir gelincik bırakacaklar ruhumuza, bilincimize yakamoz.

Geçmiş mazi değil artık, dün geçmez, yarın çoktan şimdi oldu. Saatlerin sıhhati yok artık. Zamanın bir şey bilmediğini anlayalı çok oldu. Geçmiş şimdi burada, yarın geçti şuradan demin mahcup bir öksürükle. Saatlerin sıhhati yok. Kimse bir şeyi unutmayacak.

Beyaz Toros ha!.. Ne kimin sürdüğü belli oldu, ne de nereye gittiği. Ama gerek de yoktu zaten. Faşizmin insani bir hali yok ki bilinsin.

Beyaz Toroslar, kara maskeler. Beyaz Toroslar, korkakça kaçırmalar, arkadan vurmalar. En önde, en gözde, en yürekte olanı kaybetmeler. Kaçırmalar, kaybettirmeler, katletmeler… Zavallı beyaz arabalar bu “Üç K” ile nasıl özdeşleşti. Arabalar nedir ki? Kim onları bu hale getirdi?

“Arzulu mudur bir tank rüyasında

Ve düşünür tayyare yalnız kaldığı zaman.”

(Orhan Veli)

Beyaz renk intikamını almayacak mı? Tauroslar ismini geri istemeyecek mi? Orhan Veli’ye göre, bir tank bile rüya görebilecekken, sıradan bir sivil otomobili kim bu hale getirdi? Üstelik maskelere sığınmış ya da sığınmamış kapkara yüzleri hangi beyaz aklayabilir ki?

Hem beyaz hem toros! Üstelik şimdi tişörtlü! Tarihten ancak bu kadar yanlış ders alınabilir! Beyaz Toroslardan korkmayanlar, Beyaz Toroslu tişörtlerden mi korkacak? Ölüm konvoylarıyla bile korkutamadıklarınızı, tişörtlerle korkutacağınızı mı sandınız? Toros’tan tişörte düşüren tarihten yanlış ders almışsınız beyler. Ama siz en iyisi tişörtlerinizi de giyip binin Beyaz Toroslarınıza ve gidin yeşil yeşil! Malum, Yeşil’i de fırsat buldukça hatırlayıp anıyorsunuz. Ne Toroslarınızdan çıkabildiniz ne biz Negrolara her zaman yenilen beyazlığınızdan. Çok insani! Özünüzle de epeyce ilerleyip tişörtlerinizi de hazırladınız. Ta havsala ve ciğerlerinizi gösteren armasıyla tişörtleriniz pek de yakıştı. Hiç çıkarmamak üzere giyin, Nazi selamıyla çok yakışan Beyaz Toroslarınıza binin ve sonsuza kadar gidin. Yeşil yeşil, beyaz beyaz, toros toros, tişört tişört gidin. Beyaz Toros’tan Beyaz Toroslu tişörtlere sıçrama yapmış tarih dersinizi de yanınıza alıp (tarih dersi kapasiteniz de pek yakıştı doğrusu) basın gaza. Size benzeyenler dışında (ki Allah ıslah etsin) herkes sevinecek buna.

Onlar mı? Yok onlar hiç gitmeyecek. Serde sır, kalpte mühür olarak kalacaklar hep. Bu ülke de onların, bu dünya ve bu hafıza da…

Tarih dersinizde Beyaz Toros konvoylarından beyaz tişörtlere doğru düşmüşken, yenildiğinizi görüyorsunuzdur siz de. Herkes görüyor da…