Bin 36 gündür Diril'den haber yok

Hurmüz Diril

Hurmüz Diril

  •  Beytüşşebap’ta kaçırılan Şimuni Diril’in (65) cenazesi çocuklarının çabası sonucu bulunurken, aradan geçen bin 36 güne rağmen eşi Hurmüz Diril’den (71) haber yok. 

 

MUSTAFA DOĞAN/AMED

Diril çiftinin kızı Gülcan Diril, "Ortada suç ve ihmaller var. Bunun bedelini biz çocukları, kardeşleri olarak ödemeyeceğiz. Babamız bulunmak zorunda" dedi.

Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Keldanilerin yerleşim yeri olan ve defalarca boşaltılan Mehri (Kovankaya) köyünde yaşayan Şimuni Diril ve eşi Hurmüz Diril, en son 7 Ocak 2020'de İstanbul'da yaşayan çocukları ile telefonla görüştü. Diril çiftinin "11 Ocak'ta köye gelen üç PKK'li tarafından kaçırıldığı"nı bir gün sonra köye gelen Diril ailesinin çocuğu ve yakınlarına söyleyen kişi ise köyde onlarla birlikte tek olarak yaşayan akrabaları Apro Diril idi. Kaçırılan Şimuni Diril'in cansız bedeni, 20 Mart'ta köye 800 metre uzaklıkta dere yatağında oğlu Kemal Diril tarafından bulundu. Hurmüz Diril'den ise bugüne kadar bir haber alınmış değil. Çocukları kapsamlı bir soruşturma yapılmamasından şikayet ederken, tek sanık olarak yargılanan Apro Diril, üç kez tutuklanıp serbest bırakıldı. En son duruşmada da savcı tutuklu bulunan Diril'in tahliyesini talep etti. Şüphelilerin el konulan tape kayıtları da henüz açıklanmış değil. 

Kapsamlı soruşturma yapılmadı

"Zamanında ve etkili bir soruşturma yapılmış olsaydı şimdiye dek fazlasıyla yol alınmıştı. İhmaller ve eksik bilgiler zincirlemesi bizleri gerçeğe ulaşmakta zorluyor. Bu da haliyle babamıza da ulaşmamızı zorlaştırıyor" diyen Gülcan Diril, olayın olduğu ilk günden itibaren, kapsamlı bir araştırma ve arama yapıldığına kesinlikle inanmadığını söyledi. Diril, “İlk günlerde etkili ve donanımlı bir arama yapılmadığı gibi halen de yapılmış değil. Kış şartlarını tolere ettiğimizi düşünsek dahi, annemizin cansız bedenini bulmak abime, bizlere kaldı. Bunun cinayet olduğu biliniyor. Babamızın da aynı akıbeti yaşamış olma ihtimali göz önünde bulundurularak, kapsamlı bir arama yapılması gerekirdi" şeklinde konuştu. 

Bunun yapılmadığının altını çizen Diril, “Defalarca talep etmiş olmamıza rağmen olay yerine kadavra köpekleri ile gelinmedi. Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) ekipleri gönderilmedi. Ortada suç ve ihmaller var. Bunun bedelini biz çocukları, kardeşleri olarak ödemeyeceğiz. Babamız bulunmak zorunda" dedi. 

Apro Diril tek başına değil

Anne ve babasının kaybedilmesinde sanık olarak yargılanan Apro Diril'in halen tutuklu olduğunu, ancak bu kişinin tek başına olduğuna inanmadıklarını ifade eden Gülcan Diril, şöyle devam etti: "Annemizin öldürülme şekline ve soruşturmadaki eksikliklere baktığımızda Apro Diril'in tek başına hareket etmediğini anlayabiliyoruz. Apro Diril'in çokça yalan söylemesi, soruşturmanın seyrini değiştirme, gerçeklerin üzerini örtme gayretinden, bu cinayetin içinde yer aldığı, 'Tehdit edildim' demesine rağmen ısrarla bölgeden ayrılmayarak konfor alanını korumaya çalışmasından açıkça görünmekteydi. Cinayet ve kayıp var. Bu denli insan hakları ihlali bulunan bir dosyada, Apro Diril'in gerçekleri söylemesini beklemek yerine, yetkililer maddi delilleri açığa çıkarmak için yetkilerini etkili şekilde kullanmalılar." 

Tanık komutan: Can güvenliğim yok

Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 29 Eylül’de görülen davanın üçüncü duruşmasında, KHK ile görevinden alınan dönemin Beytüşşebap İlçe Jandarma Karakol Komutan Vekili Ahmet Taşdemir dinlendi. Savunma avukatları Taşdemir’e, sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarını sordu. Taşdemir, paylaşımları ile ilgi herhangi bir soruşturmanın olmadığını ve bunun için bu konuda konuşmak istemediğini söyledi. Paylaşımları nedeniyle tehdit edildiğine dair açıklamaların sorulduğu Taşdemir, “Can güvenliğim yok. Cevap vermek istemiyorum" dedi. Taşdemir paylaşımlarında, “İlçe Jandarma komutanı ile korucular planladı” açıklamasında bulunmuştu. 

Savcı, tekrar tahliye istedi

Diril Ailesi'nin avukatlarından Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz da dosyada ektili bir soruşturma yürütülmediğini belirterek, tutuksuz yargılanan Behçet Öztunç ve İsmail Yıldız'ın tutuklanmasını istedi. Savcı ise daha önce üç kez tutuklanıp serbest bırakılan, davada tek tutuklu olarak yargılanan Apro Diril'in tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti ise yeni tanıkların dinlenmesi için sanık Apro Diril'in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 15 Aralık'a erteledi.

 

Mehri köyü ve Keldaniler

Mehri köyü, 1989'da koruculuğu kabul etmediği için devlet tarafından boşaltıldı. Köyde yaşayan Keldanilerin bir kısmı Avrupa'ya, bir kısmı da İstanbul'a yerleşti. Ailelerin bir kısmı 1992'de köye geri döndü. Ancak köy, 1994'te ikinci kez boşaltıldı.

Çocukları ile birlikte İstanbul'a yerleşen Hurmüz ve Şimuni Diril, Şırnak Valiliğine başvurarak en azından bahar ve yaz aylarını köylerinde geçirmek için izin alıp 2011'den itibaren 5 ay köylerinde, 7 ay da İstanbul'da yaşamaya başladı. Çift, ‘Diyalog süreci’ ile birlikte tekrar Şırnak Valiliğine başvurarak, köylerine kalıcı olarak yerleşmek istediklerini belirtti. Valiliğin verdiği izinle 2014'te Diril çifti kalıcı olarak köye yerleşti. Burada ev yaparak, arıcılık, hayvancılık ve çiftçilikle uğraşmaya başladı. Kaybedildikleri tarihe kadar yaz-kış köyde kalıyorlardı. Yazın İstanbul'da olan çocukları ve torunları onları ziyarete geliyordu. 

En son 12 Temmuz 2018'de, yine aynı köyden olup Fransa'ya göç eden Keldani yakınları kendilerini ziyarete geldiğinde Hurmüz Diril'in de aralarında olduğu 15 kişi gözaltına alındı. Bu gözaltı haberini Anadolu Ajansı (AA) başta olmak üzere yandaş haber siteleri, "3'ü Fransız 16 PKK yardakçısı gözaltına alındı" şeklinde verdi. Gözaltına alınanların tümü daha sonra serbest bırakıldı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.