Bir efsanedir Cudi Dağı!

Haberleri —

Kürdistan’da yaşanan 40 yıllık savaşta sürekli yakılan, tahrip edilen ve savaşlarla gündeme gelen, ancak tüm bunlara rağmen coğrafik güzelliklerini koruyan Cudi Dağı’nın tarihi efsanelerle dolu. Kaniya Mele Emer, Deriyê Cebrail Geçidi, özgürlük abidesi Sefine ve ona ulaşmak için 7 yıl boyunca yürüyen Lawkê Xerîb’in mezarı ve hikayeleri, Cudi Dağı’nın tarihine ışık tutuyor. 

Kürdistan’da 40 yıldır operasyon ve çatışmalarla gündeme gelen, sürekli askerlerce yakılan ve havadan-karadan bombardımana maruz kalan ve döşenen mayınlara rağmen coğrafi güzelliğini yitirmeyen Cudi Dağı’nın tarihi efsanelerle dolu. Şırnak-Silopi-Cizre üçgeninde bulunan ve yaklaşık 2 bin 100 metre yükseklikte olan Cudi Dağı, kömür, petrol, mermer gibi yeraltı zenginliklerinden dolayı yurtiçi ve yurtdışındaki bazı şirketlerce tahrip ediliyor. Kaniya Mele Emer, Deriyê Cebrail Geçidi, özgürlük abidesi Sefine ve ona ulaşmaya çalışan Lawkê Xerîb’in hikayeleri aynı zamanda Cudi Dağı’nın isminin neden tarih ve kutsal kitaplarda geçtiğini gösteriyor.


Deriyê Cebrail Geçidi

Silopi’den Cudi Dağı’nın eteklerine varılınca, yamaçlara veya zirveye ulaşmak için sarp kayalıkların zamanla aşıldığı, dar geçit haline gelen Deriyê Cebrail Geçidi’nden geçiliyor. Özellikle dağın eteğinde bulunan köy sakinleri, yaylalarda hayvanlarını otlatmak bu geçidi kullanıyor. Nuh Peygamber’in gemisinin indiği yerin ismi olan ve aynı zamanda Cudi’nin tam zirvesi sayılan Sefine’ye ulaşmak için bu geçidin kullanılması şart. 


Kaniya Mele Emer

Silopi tarafındaki dağın yamacında bulunan ve kayalıklar arasında fışkıran Kaniya Mele Emer’in suyu ise, tüm canlılara hayat veriyor. Yaşanan yıkım ve tahriplere rağmen Cudi Dağı’nı terk etmeyen başta yaban keçileri (Pezkovi) başta olmak üzere tüm yaban hayvanlarının her sabah saat 05.00’te bu suyun başına geldiği ve ardından dağıldıkları anlatılıyor. 


Lawkê Xerîb’in mezarı

2 saat yürüdükten sonra Nuh Peygamber’in gemisinin inerken yaklaşık 80 metrekarelik bir alana açılan dağın tam zirvesine ulaşılıyor, yani Sefine’ye. Kimler tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmeyen 4 metrekarelik bir odadan oluşan taştan bir evin bulunduğu Sefine’den Şırnak, Cizre, Silopi hatta Zaxo’yu görmek mümkün. Sefine’nin hemen 500 metre aşağısında Şırnak tarafına bakan yamaçta ise bir derviş olan Lawikê Xerîb’in mezarı bulunuyor. Mezarın etrafında yıllardır tahriplere rağmen kayalıklar arasında boy veren türlü türlü çiçekler görülüyor. 


Özgürlüğü yakalamak!

Lawikê Xerîb’in Sefine’ye ulaşmanın hikayesi şöyle anlatılıyor: “Cudi Dağı’nın insanlığın devamının olduğu ve Nuh’un gemisinin Cudi zirvesine inmesiyle, insanlığın tekrardan yeşerdiği Mezopotamya’da Lawkê Xerib tam yedi yıl özgürlüğe kavuşmak için yürüyen biriydi. 

Yedi yıl boyunca bitmek tükenmek bilmeyen bir sevdayla, özgürlük abidesi olan Sefine’yi (Nuh’un gemisinin indiği yer) bulmak için tüm dağları neredeyse aşmıştı. Yedi yıldan sonra tüm Sefine’nin altına gelmesiyle şeytanın yaşlı bir adam olarak ortaya çıkıp Lawkê Xerîb’i kandırmasıyla ondaki arzu ve özgürlük sevdasını söndürür. Lawkê Xerib ondan sonra Allah’a yalvarıp artık gücünün kalmadığını ve onun canını alması için dua eder. Allah da bunu yerine getirir, onun canını alır. İşte tam orada Lawkê Xerib özgürlüğe kavuşmuş olur. Çünkü yedi yıl güç veren tanrı neden on dakikalık yolun kalmasıyla onun canını alır? İşte tam orada Lawkê Xerib o zaman tanrıyla birleşmiş ve özgürlüğü gerçek anlamda yakalamıştır.”


ERDOÐAN ALTAN/SEBAHATTİN KOYUNCU/DİHA/ŞIRNEX

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.