Bir gönüle aşk düşünce…


SEVİM KAHRAMAN-SEMRA ACAR / MÛŞ
Muş Varto’nun Muskan köyünde yaşayan Hıdır Baş Çelik, “Aşk bana sevdayı, çileyi, kederi, insanlığın ne kadar yüce olduğunu öğretti” diye başlıyor ozanlık serüvenini anlatmaya. Söğüt ağacının gövdesine kurduğu çardakta elindeki sazıyla tane tane anlatıyor ozanlığın manasını. 62 yaşında ve 6 çocuk babası Çelik, Mûş’un Gimgim ilçesindeki Muskan köyünde yaşıyor.
Sevdalının kitabı dağ olur
Ozanlık serüvenini 2012 yılında “Gula Xızıre” adıyla kitap haline getiren Çelik, “Sevdalının kitabı dağ olur, sevgi olur, güneş olur, doğa olur. O dağlar benim dedemi, babamı kucaklamış. Şimdi beni kucaklıyor sırasıyla. O dağlar hem bana hüzün veriyor hem neşe hem de elem veriyor” diyor. Bestelediği şiirlerin Mikail Aslan, Süleyman Geyik, Ali Akalın, Devrim Bozkır, Ünsal Bozkır ve daha birçok sanatçı tarafından yorumlanıyor.
Kendi yüreğindeki volkanı dostlarına aktarmaya çalıştığını belirten Çelik, "Beni anlayanlara anlamayanlara ulaştırmaya çalışıyorum. Eğer bir kültür yaratabilmişsem, mutluluk duyarım” diyor. 42 yıl önce gönlünü bir sümbüle veren Çelik’in ozanlık serüveni de böyle başlamış. Karşılıksız sevdasını yıllar yılı şiirlere dökmüş, şirileri nağmelere dönüştürmüş. "Ben bir sümbüle çiçek verdim" diyen Çelik, "Ama öyle bir yerde yetişmiş ki uçurumdur, çıkamadım. Tırmandım, yetişmeye çalıştım ama düştüm. Düşünce de aşk ateşine… " diyor.
'Ozanlık aşktan doğar'
Çelik, dünyanın en büyük nimeti olarak nitelediği 'sevgi'yi ise şöyle anlatıyor: "Aşk bana sevgiyi, sevdayı öğretti. Aşk bana çileyi kederi öğretti. Ne olduğumu öğretti. İnsanlığın ne kadar yüce olduğunu anlattı. Her şey aşkta, sevgide mevcuttur. Sevgide yanlışlık olmaz, dürüstlük, güzellik, insanlık olur. Zaten ozanlık aşktan doğar.”
