Almanya'nın Filistin tutumu üzerine

Forum Haberleri —

Filistin/AFP

Filistin/AFP

  • Filistin’e destek verdiğiniz için ‘terörist’ ilan edilebiliyorsunuz. Bu, burada, Almanya’da oluyor. Barış dahil her tür dayanışma Almanya’da kriminalize ediliyor. Düşünceler vurulamadığı için, düşünenler susturuluyor. Bir tarafta insanlar ölüyor diğer tarafta vicdanlar. 

GÖZDE GÜLER

Tarihlerden 7 Ekim 2023, saat 18:00 civarları. Dünyanın belki en güvenli 52 km uzunluğundaki tel örgüsü 15 yerinden bir şekilde bölünüyor ve bin Hamas militanı sınırı geçip beş veya altı saat boyunca İsrail halkına zulmediyor, hatta bir festivale saldırıp katliam yapabiliyordu.

İsrail polisi devreye geçmemişken sosyal medya Shani Louk görüntüleri ile çalkalanıyordu (www.ozgurpolitika.com/haberi-yerde-kalan-gozyasi-182375). Hamas katliamını sürdürürken onca saat İsrail güvenliğinden bir haber yoktu. Ancak saatler sonra halka yardım geliyor ve İsrail devleti basın açıklaması yapıyordu. Dünyanın en kritik bölgelerinden olması sebebi ile güvenlik önemlerinin en yüksek standartlarda sunulduğu bir bölgede yaşanmıştı tüm bunlar. Sanki bazı gözler burada bilerek kapatılmış gibi geliyordu insana, tabii bunlar spekülasyon niteliğinde. Fakat bu saldırı 50 yıl önce gerçekleşmiş Jom-Kippur-Savaşı yıldönümüne denk gelmişti. Güvenlik önlemlerinin daha yoğun olması beklenirken, tüm bu olanlar tuhaf değil miydi?

Tuhaf değildi. Bilakis, bir despot iktidarda kalabilmek için kaostan beslenmeliydi. Daha gerilere gidelim, 7 Ekim’den önce İsrailliler bu yılın ocak ayından beri sokaklarda Netanyahu’nun sağcı iktidarına karşı direnmiyor muydu? Her ne kadar şimdi İsraillileri Netanyahu ile bir tutan değerlendirmeler olsa da, halkın aylarca süren bu direnişini görmemezlikten gelemeyiz. Binlerce insan şu an İsrail sokaklarında Netanyahu’ya karşı protesto eylemleri düzenlemiyorsa, bunun kaynağı mevcut durumda yaşanan savaştır. 7 Ekim, İsrail’de gündemi değiştirdi. Korku, direnmenin en büyük düşmanıdır. Egemenler ve iktidar sahipleri, savaşın “milli” duyguları tetiklediğini çok iyi bilirler. Böylesi süreçlerde oylar sağcı lidere gider. Hitler’den bu yana böyledir. Netanyahu şayet bu savaşı kazanırsa, ‘ülkeyi kurtaran lider’ olur. Bu fenomeni şu soruyu sorarak analiz edebiliriz: Ya Hitler savaşı kazansaydı?

Gelelim bizim memlekete. Almanya’ya. Tabii Ortadoğu değil burası. Medeniyet temsilcisi (!) bir ülke olan Almanya, kurallar gereği ana fikri aynı olsa da daha stratejik ilerliyor. Burada insanlar öldürülmüyor, değerler yok ediliyor. İnsanlar bilgilendirilmiyor, bölünüyor. Cümleler bir füze kadar sert kullanılıyor. Bir taraf yok edilirken, diğer taraf böylece var oluyor. Burada sözüm ona düşman tel örgüden içeriye sızmıyor. Diplomatik bir görüşme için başkentte misafir ediliyor. Biri “Hamas” diyerek buradaki Ortadoğuluları kendi tarafına çekiyor, diğeri “İsrail” diyerek Batılıları. Bir görüşme iki bölünme ve kaos.

Burada kurşunlar değil, manşetler insanları vuruyor. Bölünmenin ciddiyetini gösteren en iyi örnek geçtiğimiz hafta Hollanda’da Greta Thunberg’in konuşması oldu. Hollanda’da 13 Ekim’de yaptığı daha doğrusu yapmaya çalıştığı Filistin ile dayanışma konuşması bir kişi tarafından kesildi. Kişi sahneye çıkıp Greta’nın elinden mikrofonu alarak “ben buraya iklim için geldim, siyaset için değil” diyerek Greta’yı protesto etti. Greta “İşgal edilmiş bir ülkede iklim korunamaz” sloganı ile tepki gösterdi. Ve eski kahraman oldu, yeni düşman! FridaysforFurture Almanya anında Greta ile olan bağını kesti. Ana akım medyanın Greta’ya ilişkin attığı manşetler ülkedeki kinci atmosferi en bariz şekilde ortaya koydu. Yeşiller Milletvekili Ricarda Lang, Greta’nın bu konuşmasının kesinlikle “yersiz” olduğunu belirtirken, Bild ve Focus yazarları Greta’yı ‘Hamas’ın yeni Avrupa sorumlusu’ ilan ettiler.

Yukarıda da belirttiğim gibi insanlar ölmüyor burada, muhalif fikirler susturularak katlediliyor. Yani Filistin’e destek verdiğiniz için ‘terörist’ ilan edilebiliyorsunuz. Bu, burada, Almanya’da oluyor. “Ya sev ya terk” mantığı dayatılıyor. Almanya’nın yere göğe sığdıramadığı Netanyahu’nun 6 boyunca ülkesinde yoğun protesto edildiği, isminin yolsuzluklarla anıldığı, anti-demokratik tutumu göz ardı ediliyor. Almanya İsrail’in değil, Netanyahu’nun arkasında duruyor.

Gazze’de ve İsrail’de halk egemenlerin çıkarlarına kurban ediliyor ve kolektif cezalandırılıyor. Bu gerçeğin ifade edilmesi ve barış dahil her tür dayanışma Almanya’da kriminalize ediliyor. Düşünceler vurulamadığı için, düşünenler susturuluyor. Bir tarafta insanlar ölüyor diğer tarafta vicdanlar. Soruyorum size; peki bu ölümler kaç oy ediyor?

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.