Bir Peru hikayesi

Metin YEĞİN yazdı —

  • Hikaye dediğime bakmayın, kurmaca değil bahsettiğim ya da Hemingway’in dediği gibi ‘Gerçek olamayacak kadar, gerçek’.

Dış haberler editörü arkadaşım, Peru’da olanlara ilişkin bir yazı yazar mısın dedi. Seçilmiş başkan yolsuzluk iddiası nedeniyle görevden alınmıştı. Yerine meclisçe seçilen başkan, halkın büyük gösterileri karşısında, sadece beş gün başkan kalmış ve istifa etmişti ve onun yerine yeni bir başkan yemin edip, genel seçime kadar görevini sürdürecekti.

Farkındaysanız isimleri bile yazmadım ama bir gazete yazısını, ilk paragrafında bile bıraktırabilecek yeterlilikte karmaşık başlıyor hikaye! Hele bunun arkasında olanları anlatmaya başlasam, ‘gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın’ haline dönüşecek her şey. Hikaye dediğime bakmayın, kurmaca değil bahsettiğim ya da Hemingway’in dediği gibi ‘Gerçek olamayacak kadar, gerçek’.

Neredeyse ülkedeki her başkanın, yolsuzluktan yargılandığı, cezaevinde yattığı, hala yatmaya devam ettiği ve hatta yargılanmamak için intihar ettiği ya da bazılarına göre aslında infaz edildiği bir politik tarih serüvenine sahip bir ülke Peru. İki tarafı var bu serüvenin, bir tarafı, her başkanın altında mutlaka irili ufaklı ve genellikle kocaman bir yolsuzluk çıkması, ikinci tarafı bu yolsuzluğun er ya da geç, iyi ya da kötü bir şekilde yargılanması.

-İnsan okurken, her hikaye sırasında olduğu gibi içine düşerse öykünün, önce ‘iyi ki orada yaşamıyorum’ diye düşünür gibi olurken, sonra en azından failler yargılandığı için, ‘keşke orada mı yaşasaydım’ arasında gidip geliyor değil mi?-

Son başkanlık krizi sırasında da Peru politik tarihinin, esas oğlanı ‘yolsuzluk’ yine baş roldeydi. İşin garip tarafı bu, bir yün örme deyimiyle, bir ters bir düz, ‘Haraşo’ olarak ilerledi. Görevden alınan başkan Martin Vizcarra, yolsuzluğa karşı mücadele için yargı reformuna girişirken, bunu engellemek için meclis onu yolsuzluk ile yargılanmaya gönderdi. Ayrıca bu yargılanmanın, yargı reformu ile ortadan kaldırılacak, yargıda olacak olması da her şeyi daha da ucube kılıyordu.

İşin daha da garip tarafı, Vizcarra’nın valilik dönemine ilişkin bu yolsuzluk dosyasının çok muhtemel gerçek olması ama aynı zamanda, ‘yargı reformu’ da, yolsuzlukları daha aza indirebilecekti gerçekten. Bu yüzden sol hareketler de, bu reformu yani Vizcarra’yı destekliyordu. Yanlış anlaşılmasın, sol partilerin ve hareketlerin onu desteklemesi yanlış değil. Çünkü bu yolsuzluk denizinde, bir nebze soluk almayı getirebilir bu yargı reformu. Zaten bunu engellemek için, yani neredeyse hep beraber yargılanmamak içindi onun görevden alınması…

Dedim ya size yün örme deyimiyle ‘Haraşo’ her şey…

Hikayede kıssadan hisse sevgili okur, bu sistemi nasıl anlatsam size, bir Peru ile anlatayım dedim kısaca…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.