Botan köylerine göç dayatılıyor

Songül Erdem

Songül Erdem

  • 'Güvenlik' gerekçesiyle geçtiğimiz yılı da yasak ve abluka altında geçiren Şırnak’ta halk, göçe zorlanıyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU / ŞIRNAK

Şırnak’ta son dönemlerde köylerde yaşanan abluka ve hak ihlallerine dair konuşan DEM İdil İlçe Eşbaşkanı Songül Erdem, “90’larda yıkarak, şimdi ise insanların evlerinden çıkmasını yasaklayarak Botan’ı boşaltmak istiyorlar” dedi. 

Doğup büyüdükleri topraklarda tarım yapamaz ve çalışamaz hale getirilen Botanlı köylüler, yaylalara konulan yasaklar nedeniyle hayvancılık yapmakta da zorlanıyor. Son üç ay içerisinde kente bağlı iki köy, aylarca ablukaya alınırken, bir yıl içerisinde kentin farklı bölgeleri valilik kararı ile 13 kez ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edildi. Asıl amacın insansızlaştırma politikası olduğunu belirten DEM İdil İlçe Eşbaşkanı Songül Erdem, “Bu süreçte özellikle yurtsever köyler hedef alınıyor” dedi.

Geçen yıl çıkarılan orman yangınlarının yanı sıra basına yansıyan verilere göre farklı bölgelere toplamda 13 kez giriş yasağı konuldu. ‘Güvenlik’ gerekçe gösterilerek konulan yasaklı yerlerin arasında köyler de bulunuyor. Bu bölgelerin arasında ise yoğunluklu olarak Güçlükonak, Cudi, Best Dereler ve Cehennem Deresi bulunuyor. Bunların yanı sıra Cudi Dağı eteklerinde bulunan onlarca köy ise 90’lı yıllardan bu yana aynı gerekçelerle yasaklı tutuluyor. Köylülerin ne bahçe ekmek ne de hayvancılık yapmak için gidebildiği köyler, yılın bütün ayları yasaklı. Yasaklı olmayan dağ köylerinde ise köylere gelen yurttaşlara ikametgah belgesi şartı konuluyor. İkametgah ve soyadına bakarak köye girişlere izin veren devlet güçleri, bu uygulamayı ise sadece yaz aylarında uyguluyor.

Yasaklarda köylere abluka

Son aylarda özellikle köyler üzerinde uygulanan abluka ise dikkat çekici. Uludere, Güçlükonak ve son olarak İdil’e bağlı bir köyde aylarca süren ablukada çok sayıda kişi mağdur edildi. Ev baskınlarının yapıldığı ve gözaltıların yaşandığı köylerden biri de Şirnex’ın Basa (Güçlükonak) ilçesine bağlı Bana (Ormaniçi) köyü. Şırnak Valiliği, 15 Eylül 2023'te aralarında köy kırsalının da bulunduğu 5 bölgeyi yasakladı. Yasaklama kararının ardından köy ablukaya alınırken, köylülerin bu abluka zarfında bağ ve bahçelerine gitmeleri engellendi. Yaklaşık dört ay süren bu abluka, fiilli olarak helan devam ederken, ilk aylarda köylüler ciddi hak ihlallerine maruz bırakıldı.

Hayvan otlatma yasaklandı

Bu süreçte köylüler köye giriş ve çıkış noktasında zorluk çekerken, aylarca hayvanlarını otlatamadı. Meralarının kendilerine yasaklanması sonrası hayvanlarının ölmemesi için komşu köylerin meralarını kullanmaya başlayan köylülerin bu süre zarfında bağ, bahçe ve pirinç tarlalarına gitmesi de askerler tarafından engellendi. Yine köyde 24.00’ten sonra insanların dışarı çıkması yasaklandı. Ablukada birçok eve baskın düzenlendi, gözaltına alınan köylüler dışında evlerinde bulunmayan köylüler için ise yakalama kararı çıkarıldı.

 

Bana köyü

 

Her taşa bir kamera

Bana’nın ardından İdil’e bağlı Cehennem Deresi’nde bulunan Hespist köyü 21 Aralık’ta, “ihbar var” gerekçesiyle askerler tarafından ablukaya alındı. Ablukanın ardından köye giriş ve çıkışlar yasaklandı. Köyü ablukaya alan askerler, 10 gün boyunca köyün içerisinde ve çevresinde kurdukları çadırlarda kaldı. Köylüler, köyün 24 saat boyunca izlendiğini; köyün çevresinde bulunan taşlara kamera yerleştirildiğini söyledi. Köydeki abluka 13 gün ardından dün sona erdi.

DEM’li vekiller Meclis'e taşıdı

DEM Şırnak Milletvekilleri Newroz Uysal ve Zeki İrmez, köylerdeki baskılara dair Meclis'e soru önergesi verirken, Bana köyünde yaşanan ihlallere dair de hazırladıkları raporu kamuoyuna sundu. Hespist köyünü de ziyaret eden heyet, burada yaşanan sorunları da aynı şekilde Meclis'e taşıdı. Heyet ile birlikte köyleri ziyaret eden DEM Parti İdil İlçe Eşbaşkanı Songül Erdem, asıl amacın köylüleri korkutarak bölgenin insansızlaştırılmasını sağlamak olduğunu söyledi.

 

Hespist köyü

 

Evden dışarı çıkamıyorlar

Songül Erdem, şunları paylaştı: “İki köyü de ziyaret ettik. İnsanların bu ablukada yaşadığı sorunlar ve gelen yasaklamalar neredeyse ortak. İnsanların bahçelerine, bağlarına gitmelerine izin verilmiyor, yine hayvanlarını dışarıya bile çıkaramıyorlar. Ablukanın son olarak yaşandığı Hespist köyü, Cehennem deresi bölgesinde yer alıyor.

İnsanlar komşularının evine giderken bile on defa düşünüyor. Yasakların yaşandığı köyler genellikle yurtsever köyler, oy oranlarına da baktığımızda bu durumu görüyoruz. Bu noktada ablukaların tesadüf olmadığını anlıyoruz. 90’lı yıllardan bu yana insanlar köylerinden çıkarılmak istendi. Bunu o dönemler yakma ve yıkma ile yapıyorlardı. Şimdi ise insanları evlerinden çıkarmayarak yapıyorlar. İnsanlar da bu baskının neyden kaynaklandığının farkında.

İnsanlar bugün tarım yapamaz ya da hayvanlarına bakamazsa köylerden de çıkar sanıyorlar. Bu insanlar, 90’lı yıllardaki o baskılara rağmen her şeyi göze alıp geri geldi. Bundan sonra da gitmeye niyetleri yok. Bunların neden yapıldığını çok iyi biliyoruz. Gerek barajlar, maden ocakları ve yasaklar ile buranın doğasını yok etmek, burayı yaşanmaz hale getirmek istiyorlar. Bu politikalara geçit vermeyeceğiz. Köylülerle yan yana olup onları yalnız bırakmayacağız.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.