Çadır kentler tarikatlara, güvenliği de koruculara

Amed Emek ve Demokrasi Platformu - Amed'de kurulan çadır kent

Amed Emek ve Demokrasi Platformu - Amed'de kurulan çadır kent

  • Amed Sağlık Platformu, şehir merkezinde kurulan 7 “çadır kentin” durumuna ilişkin eksiklikleri bildirmesine rağmen 10 gündür bir değişikliğe gidilmedi. Amed Emek ve Demokrasi Platformu, şunlara dikkat çekti:
  • "Korucuların içerisinde uzun namlulu silahlarla gezdiği, tarikatların cirit attığı; su kanalına dikkat edilmeyen, çocuk güvenliğine uymayan çadır kentler, insan haklarını ihlal etmektedir. Kalıcı çadır kent yerleşiminden vazgeçilmeli."

Amed Emek ve Demokrasi Platformu, depremlerin değil tedbirsizliğin ölümlere sebep olduğuna dikkat çekerek, “Kalıcı ‘çadır kent’ yerleşiminden vazgeçilmeli, bu konudaki uzmanların görüşleri dikkate alınmalıdır” uyarısında bulundu. 

Amed Emek ve Demokrasi Platformu, deprem süreci ve Dicle Nehri kıyısında yapımı süren “çadır kente” ilişkin Eğitim Sen 1 No’lu Şube’de basın toplantısı düzenledi. “Afetler değil, tedbirsizlik öldürür” başlıklı basın metnini okuyan Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, 6 Şubat’ta meydana gelen ve Amed’i etkileyen depreme ilişkin bilgiler paylaştı. Buna göre; şehir merkezinde ikisi boş olmak üzere 8 bina, ilçe ve köylerde 12 yapı (tek katlı yapılar) yıkıldı. Birçok sayıda bina hasar gördü. Merkezde yıkılan 6 binadaki arama kurtarma çalışmaları, 18 Şubat itibarıyla sonlandırıldı. Yaşamını yitirenlerin sayısı 407, yaralı sayısı 902. Halen hastanelerde 13’ü yoğun bakımda olmak üzere 32 kişinin yatarak tedavisi devam ediyor.

Örgütlü toplumun önemi

Depremin yaşandığı an itibarıyla Kent Koruma ve Dayanışma Platformu bünyesinde oluşturulan kriz masasında yer aldıklarını hatırlatan Turan, “Arama kurtarma, sağlık hizmetleri, akut ihtiyaçlar, toplanma alanlarının belirlenmesi, acil uyarıların yapılması gibi birçok alanda koordinasyon ve saha faaliyeti yürüttük. Demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri ve sivil toplum geleneğinin göstermiş olduğu bu hızlı refleks, yaşamın her alanında örgütlü bir toplumun ne kadar elzem olduğunu bir kez daha göstermiştir” dedi.

Yardım çalışmaları sürüyor

Amed halkı ve örgütlü yapılarının, depremin 2. günü çevre illerin yardımına koşmaya başladığını hatırlatan Turan, şöyle devam etti: "Hükumet yetkililerinin kente gelmesi ile birlikte sürecin dışında bırakılmamıza ve engellenmemize dönük bir pratik sergilenmiştir. İktidarın yardım TIR’larına el konulması, kayyum atamaları gibi uygulamalarla kaosun uzamasına ve yaşanan acıların katmerleşmesine sebep olduğu açıktır. Her türlü engellemeye rağmen öz gücümüz ve halkımızın dayanışma ruhuyla çalışmalarımız devam etmektedir.”

7 çadır kent için uyarı

Amed'de yıkılacak ve ağır hasarlı bina sayısının bin 110, orta hasarlı bin 44 binanın girilemez durumda olduğunu; sadece Amed’de yaşayan 100 bin kişi ve çevre illerden alacağı göç göz önünde bulundurulduğunda çok daha fazla bir nüfus için barınma, psikososyal destek, toplumsal yaşama entegrasyon gibi birçok alanda çalışmanın yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Turan, Amed Sağlık Platformu’nun şehir merkezinde kurulan 7 “çadır kentin” durumuna ilişkin eksiklikleri bildirmesine rağmen 10 gündür bir değişiklik gözlemlenmediğini söyledi. Turan, şunları ifade etti: “Ne yazık ki, yeni düzenlenen kalıcı çadır kentte de sivil toplumun fikrine danışılmamıştır. Çadır kentin yerleştirileceği arazi; Yenişehir ilçesi, Silvan yolu üzeri, Dicle Nehri'nin sağ sahilidir. Daha önce belediyenin hafriyat alanı olmasından kaynaklı asbest riski taşıyan bu alanın, önceki yıllarda Dicle Barajı kapağının kopması sonucu su altında kaldığı biliniyorken dolgu alanı olan bu alanın ciddi sel riski taşıdığını tekrar vurgulamak istiyoruz. Ayrıca Hewsel vadisinde bulunan bu alanın rüzgar koridoru olmasından dolayı çetin ve sert mevsim koşullarından dolayı çadırda ısınma problemi olabilir, kullanılacak sobalardan dolayı yangın riski taşımaktadır. Bu çadır kentin kalıcı olmasından dolayı yaz aylarının sivrisineklerden dolayı sıtma ve bulaşıcı hastalık riskleri göz önünde bulundurulmalıdır. 

Sivil toplum reddediliyor

Açıktır ki, UNESCO Dünya mirası olan Hewsel Bahçeleri bu yerleşimden zarar görecektir. Şehrin sivil toplum örgütleri ile beraber çalışmayı reddeden anlayış, çadır kentleri tarikat vakıflarına açmıştır. Korucuların içerisinde uzun namlulu silahlarla gezdiği, tarikatların cirit attığı, öte yandan su kanalına dikkat edilmeyen, elektrik kabloları çocuk güvenliğine uymayacak şekilde düzenlenmiş çadır kentler insan haklarını ihlal etmektedir. Düzeltilmesinin yolu bir an önce şehrin sivil toplum örgütleri ile istişareden geçmektedir.”

Kalıcı çadır kentten vazgeçilmeli

Kalıcı çadır kent yerleşiminden vazgeçilmesini, bu konudaki uzmanların görüşlerinin dikkate alınmasını isteyen Turan, kentin tarihi dayanışma ruhuna, kimliğine, ahlaki değerlerine uygun davranmayarak fırsatçılığa düşenleri de bir an önce bu yanlıştan vazgeçmeye davet etti. AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.