Çemişgezek yarın açılıyor


Yıldız'ın ağabeyi Hüseyin Yıldız iki ayı aşkın süredir mezarın açılması için açlık grevine devam ediyordu. Demokratik kitle örgütlerinin de desteklediği açlık grevi sonuç aldı. Yıldız Ailesi'nin avukatı Taylan Tanay'a telefonla ulaşan Malatya Cumhuriyet Başsavcısı toplu mezarın yarın açılacağının bilgisini verdi. İki gün sürmesi beklenen mezar açma işlemi sırasında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Adli Tıp Uzmanları Derneği (ATUD) yöneticileri ile bölge baroları ve STÖ'lerden temsilciler de yer alacak. İki gün sürecek olan işlemde ilkin DNA tespitine uygun kemikler aranacak, daha sonra ailelerin başvurması halinde kemikler tümden çıkarılıp ailelerine teslim edilecek.
62. günde haberi aldı
Ölüm orucu eyleminin 62. gününde mezarın açılacağı haberini alan Ali Yıldız'ın ağabeyi Hüseyin Yıldız, "Mezarımız açılıncaya ve kardeşimin cesedini alıncaya kadar eylemime devam edeceğim" dedi.
Ailenin avukatı Avukatı Taylan Tanay, dönemin sorumlularının yargılanmasını talep ettikleri hatırlatarak, "Umarım toplu mezarlar ayıbından bir an önce kurtuluruz ve adli soruşturma da ihmal edilmez" dedi.
Çemişgezek'te, aralarında Ali Yıldız'ın da olduğu, ikisi kadın 24 gerilla 1997 yılında tank ateşiyle öldürülmüştü. Gerilla sayısına ilişkin farklı bilgiler kamuoyuna yansısa da çatışmadan sağ kurtulan bir gerilla, katledilen gerilla sayısının 18 veya 19 değil, 24 olduğunu açıkladı. Dersim'de DHKP-C gerillası olarak faaliyet yürüten Ali Yıldız'ın örgütüyle yaşadığı problemlerden ötürü PKK'ye katıldığını anlatan gerilla, şu bilgileri paylaştı: "Raporları örgüt arşivindedir. DHKP-C’den ayrılarak PKK’ye katıldılar ve PKK gerillası oldukları sırada şehit düştüler."
İşkence izleri vardı
PKK'li Ali Yıldız'ın ağabeyi Hüseyin Yıldız, Malatya Özel Yetkili Savcılığı'na başvuru yaparak toplu mezarın açılmasını istemişti. Önce bu talebi kabul eden savcılık, 1997'de otopsi yapıldığını ve 'kovuşturmaya yer olmadığı' yönünde karar verildiğini belirtip ilk kararını iptal etmişti. Oysa Malatya Özel Yetkili Savcılığı'nın "yapıldı" dediği otopside, kimlikler belirsiz, cesetleri paramparça ve numaralandırılmış haldeydi. Jandarma karakolu bahçesinde üstünkörü yapılmış ve "tanınmayacak halde oldukları" belirtilmişti. Tutanağa göre; yaşları 15 ila 30 arasında değişen cesetlerden beşinin başı yok, bir kadının gözleri ve kafatası oyulmuş, birinin yalnızca gövdesi ve bir bacağı var, tümünün kolları ve bacakları kopmuş durumda.
DERSİM
