Çevrimiçi ‘gizli pandemi’

• Yapay zeka ile üretilen istismar materyallerinin çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çeken James Stevenson: “Eğer harekete geçmezsek, daha fazla çocuk zorla istismar edilecek, şantaja uğrayacak ve kalıcı zararlara maruz kalacak.”

Çocukların çevrimiçi ortamlarda karşılaştığı tehlikeler, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte hızla artıyor. Veri analisti James Stevenson, yapay zeka (AI) teknolojisinin kötüye kullanımının, özellikle çocuklar için büyük bir risk oluşturduğunu belirtiyor. MA’dan Berivan Kutluya konuşan Stevenson, yapay zeka ile üretilen çocuk istismarı materyallerinin (AI-Gen CSAM) hem çocuklar hem de toplumlar için ciddi bir tehdit haline geldiğini vurguladı. Edinburgh Üniversitesi Childlight Küresel Çocuk Güvenliği Enstitüsü’nün 2023’te yayımlanan “Into The Light” raporuna göre, 157 ülkede 300 milyondan fazla çocuk çevrimiçi cinsel istismara maruz kalıyor; bu, her 8 çocuktan birinin bu tehlikeyle karşı karşıya olduğu anlamına geliyor. Stevenson, hükümetlerin, teknoloji şirketlerinin ve ebeveynlerin acilen harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

Küresel boyutta alarm

Childlight Enstitüsü’nün 2023 raporuna göre, çevrimiçi cinsel istismar küresel bir sorun olarak öne çıkıyor. Batı Avrupa’da yüzde 11, ABD’de yüzde 11, Birleşik Krallık’ta yüzde 7 ve Avustralya’da yüzde 7,5 oranında çocuk bu tür istismara maruz kalıyor. Stevenson, yüksek gelirli ülkelerde bu oranların yüksek olmasının nedenini, hem çocukların hem de faillerin internete kolay erişimi ve bu ülkelerdeki sunucuların istismar materyallerini barındırması olarak açıklıyor. Stevenson, “Bu ülkeler genellikle teknoloji şirketlerinin merkezleri olduğu için, istismar materyalleri buralarda saklanıyor ve dağıtılıyor” dedi. 

Savaşın artan etkisi

Stevenson, savaş ve kriz ortamlarının çevrimiçi çocuk istismarını artırdığını, çatışma bölgelerindeki kaosun, çocukların hedef alınmasını kolaylaştırdığını vurguladı. Bazı ülkelerin savaş öncesi ve sonrası “çevrimiçi çocuk istismarı” verilerine değinen Stevenson, şunları aktardı: “Ulusal Kayıp ve İstismar Edilen Çocuklar Merkezi (NCMEC) verilerine göre, Ukrayna’da çocuk istismarı materyali (CSAM) yükleme sayısı, 2023’te 105 bin 117’ye yükseldi. İsrail’de bu sayı 71 bin 189’a, Filistin’de ise  70 bin 472’ye çıktı. Venezuela’da 2020-2023 arasında CSAM vakaları yüzde 195, Afganistan’da ise yüzde 170 arttı.” Stevenson devamında şunları ekledi: “Çatışma ve kriz ortamları, TF-CSEA'nin gölgelerde gelişmesi için ideal koşulları yaratıyor ancak bu hala göz ardı edilen bir acil durum. Eğer harekete geçmezsek, daha fazla çocuk zorla istismar edilecek, şantaja uğrayacak ve kalıcı zararlara maruz kalacak.”

 

 

Veriler güvenilir olmalı

Stevenson, çocuk istismarı verilerini toplamanın zorluklarına da değinerek, “Veriler genellikle polis, sağlık ve sosyal hizmetler gibi farklı kurumlara dağılmış durumda. Bu, güvenilir bir tablo oluşturmayı zorlaştırıyor” diye belirtti. Ancak küresel kuruluşlardan gelen büyük verilerin, teknoloji kaynaklı çocuk cinsel istismarı  (TF-CSEA) anlamada daha tutarlı bir resim sunduğunu ekledi. 

Harekete geçmeliyiz

“Çevrimiçi istismarın” giderek yaygınlaştığına dikkati çeken Stevenson, çevrimiçi çocuk istismarını “gizli bir pandemi” olarak nitelendirerek tüm ülkeler, topluluklar ve kuruluşlar için bir öncelik olması gerektiğini vurguladı. Stevenson, “Çocuk istismarını, bir hastalığın belirtilerini tedavi etmek yerine aşıyla önlemeye benzer şekilde, gerçekleşmeden önce durdurmalıyız”dedi. Kamu sağlığı temelli bir yaklaşımın, çocukları hem çevrimiçi hem de çevrimdışı korumada etkili olabileceğini belirterek şunları ekledi: “Şimdi harekete geçmeliyiz çünkü çocuklar bekleyemez.” Stevenson, teknoloji şirketlerinin de bu mücadelede büyük bir rolü olduğunu belirterek,“Platformlar, çocuk güvenliğini merkeze alarak tasarlanmalı. Uçtan uca şifreleme veya canlı yayın gibi özellikler, piyasaya sürülmeden önce risk değerlendirmesinden geçmeli” dedi.

 

 

Yeni tehdit yapay zeka

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocuklara yönelik “çevrimiçi istismarın” yeni alanlar kazandığına dikkat çeken Stevenson, şöyle devam etti: “Yapay zeka ile üretilmiş çocuk istismarı materyalleri büyük bir endişe kaynağıdır. Sahte görüntü ve videolar, çocuğun bilgisi ya da katılımı olmadan üretilebilir ve ardından bu materyallerin gerçek olduğu iddiasıyla tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılabilir. Platformlar açısından bakıldığında, kullanıcıların birbiriyle bağlantı kurabildiği her uygulama ya da oyun çocuklar için tasarlanmış olanlar dahi kötüye kullanılabilir. Failler, büyük çocuk kullanıcı kitlesine sahip platformları özellikle hedef alıyor. Buna pek çok ebeveynin güvenli sandığı oyunlar dahil. Bu yüzden teknoloji şirketlerinin en baştan güçlü güvenlik önlemleri inşa etmesi ve ebeveynlerin çocuklarının ne kullandığını ve kimlerle iletişimde olduğunu yakından takip etmesi kritik önemdedir.” HABER MERKEZİ