• Sürgün edilen tutsaklar İsmail Tüzün ve Sedat Şimşek, çıplak aramaya karşı çıktıkları için darp edildiler.

Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde tutulan 20 yıllık siyasi tutsak İsmail Tüzün, 8 Mart Cuma günü Kırşehir Cezaevi’ne sürgün edildi. Tüzün, yaşadıklarını telefon görüşmesinde ailesine aktardı: “Hazırlanmama ve eşyalarımı toparlamama dahi izin vermediler. Beni Kırşehir Cezaevi’ne getirdiler. Cezaevi girişinde çıplak bir şekilde beni aramak istediler, kabul etmedim. Gardiyanlar beni yere attı. Başgardiyan ve cezaevi müdürünün önünde darp ve işkence ettiler. Daha sonra tek kişilik hücreye atıldım. Gördüğüm işkence sonucu oluşan yaralarım tedavi edilmiyor.” 

Ailesi, Tüzün’ün İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutsaklar listesinde adının olduğunu belirterek, baskıların sona ermesi ve Tüzün’ün tedavi edilmesini istedi. 

Adana Kürkçüler 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Sedat Şimşek de 8 Mart'ta Kırşehir S Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Şimşek'in sevk edildiği cezaevi girişinde çıplak aramayı kabul etmediği için gardiyanlar tarafından darp edildiği öğrenildi. Şimşek, ailesine tekli hücrede tutulduğunu aktardı. KIRŞEHİR

 

* * *

Açlık grevi 107. günde

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsakların, "Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm" kampanyası kapsamında 27 Kasım'da başlattığı dönüşümlü açlık grevi, 107. gününde. Tutsaklar adına Deniz Kaya tarafından 12 Şubat’ta yapılan açıklamada, "Seçim sonrasına kadar Önderliğimiz üzerindeki tecridin devam etmesi halinde eylemimizi bir üst aşamaya taşıyacağımızı ve sonuç alana dek sürdüreceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz" denilmişti. AMED

 

* * *

Adalet Nöbeti sürüyor

Tutsak yakınları öncülüğündeki Adalet Nöbeti, 7 kentte yeni katılım ve yoğun ziyaretlerle devam ediyor. Eylemciler ve nöbeti ziyaret edenler, AKP iktidarının ısrarla çözümsüz bıraktığı Kürt sorununun sadece Kürtlerin değil, hakların sorunu olduğu belirterek, derhal çözülmesi için tecride son verilmesi çağrısında bulundu. Amed'deki nöbeti ziyaret eden KESK Eşbaşkanı Ayfer Koçak, “Tecrit hayatımızın bütününde hayatımızı etkileyen bir süreç olarak yürütülüyor. Her ne kadar cezaevlerinde kendisini buluyor olsa da şu anda emekçileri de çok ağır bir şekilde kapsıyor. Yoksul emekçi halkın iradesine yönelik bir sürece dönüşmüş durumda. Biz kamu emekçileri olarak da emek mücadelesi içeresinde tecridin üzerimizde uygulandığını da çok açık hissediyoruz” dedi.