Dağdan gelen bağdakini kovuyor!


Erdoğan ve ırkçı zihniyeti, kıyıcılığı hakkında söyleyecek çok şey var tabi ki. Bu kafa ebedi ve milli şef M. Kemal ve İnönü’den beri değişmeyen bir kafadır. Türk devletinin Kürt imhası ve inkârı üzerine kurduğu paradigmanın kesintisiz yürütülmesi ve güncelleşmesidir. Erdoğan tekçi, ırkçı ve faşist devlet zihniyeti ve politikası dışında yeni hiçbir şey söylemiyor. İslamcı maskesini kullanması hiçbir anlam ifade etmiyor. Zaten o maskesi de düşmüştür. Türkçü ve ırkçı zihniyeti ve pratiği sonuna kadar deşifre olmuştur.
Tayyip Erdoğan, Kasımpaşalı’dır. Kürt ve Kürdistanlı değildir. Suçladığı ve bu toprakları terk edin dedikleri ise Kürt ve Kürdistanlıdırlar. Yani kendi topraklarında, kendi halkı içindedirler. Dışarıdan gelen, yabancı ve işgalci olan ise Erdoğan ve temsil ettiği güçler ve sistemleridir. Diyarbakırlı, Dersimli ve Botan’ın çocuklarına Kürdistan’ı terk edin, diyor. Kayseri'den, Konya'dan, Yozgat'tan devşirip getirdiği asker ve polislerle Kürtlerin topraklarını işgal ediyor, çocuklarının canına kıyıyor. Binlerce köy yaktılar. Milyonlarca insanı sokaklara attılar. Şimdi de şehirlerini uçaklarla ve tanklarla bombalayıp yakıp yıkmaya devam ediyorlar.
90'larda Kürdistan’ı işgal edenler, yakıp yıkanlar da “Tek bir terörist kalamayana kadar vuracağız, kökünü kazıyacağız” diyorlardı. Aynısını Erdoğan da söylüyor ve daha fazla yıkıcı ve kıyıcı olduğunu göstermeye ve ispatlamaya çalışıyor.
Erdoğan uçaklar ve tanklarla Kürtleri öldürüp evlerini yıkarak korkutacağını hesaplıyor. İçeride faşist bloku oluşturmuş. Kılıçdaroğlu'nu da yedeklemiş. Karşısında durabilecek bir muhalefet bırakmamıştır. Kürtleri bombalama ve öldürme konusunda ABD ve bazı AB ülkeleriyle de belli ki, anlaşmış. Temmuz'dan beri Kürdistan’ın dağları, şehirleri uçaklarla bombalanıyor. Kimsenin ses çıkardığı yok. Binlerce insanın ev ve işyerlerine baskınlar yapılarak tutuklanıyorlar. Bir halk adeta dağıtılıyor. Diri, direnen tüm unsurları bastırılarak, öldürülerek teslim alınmak isteniyor.
Kürt düşmanlığı Kuzey Kurdistanla sınırlı değil tabi. Rojava Kürtlerine karşı da adeta kan kusuyorlar. ABD ve AB ülkeleri onları terörist ilan etmediği için kıyameti koparıyorlar. Rojava Kürtleri ise Türkiye'ye herhangi bir düşmanlık yapmamış ve zarar vermemiştir. Varlıklarını ve güvenliklerini savunma dışında bir pozisyonda değiller. Erdoğan ve yanındakiler sadece kendi sınırları olarak kabul ettiği topraklarda değil, sınırları dışındaki Kürtlere de ırkçı ve faşist nefretle dolup taşmışlar.
Erdoğan şunu iyi bilmelidir ki, Kürtler artık tanklardan ve uçaklardan korkmuyorlar. Kırk yıllık direniş ve savaş deneyimleri var. Türkiye’nin ırkçı ve inkarcı politikaları deşifre olmuştur. Kürt halkının büyük çoğunluğu bu bilince varmıştır. AKP ve Erdoğan’ın kendilerine düşmanlık yaptığını her gün görmekte, tanık olmaktadırlar. Roboskîlerin Erdoğan’ın emriyle olduğu, Cizre’deki ve diğer şehirlerdeki katliamları ve yıkımları koordine ettiğini Kürt halkı iyi bilmektedir. Herhalde Erdoğan Kürtleri daha çok öldürerek, korkutarak teslim alacağını hesaplıyor. Bütün Kürtleri yanındaki tırşıkçı ve hainleşmiş Kürtler gibi sanıyor. Geçti o zamanlar! Geçmiş olsun Kasımpaşalı. Öyle diklenmeyle, devletin gücüne ve yetkisine dayanarak artık Kürtleri ve Kürdistan'i teslim alamazsınız. Başka rüyalar görün, başka hayaller kurun!
Kürt ve Türk ilişkilerinde silahlar dışlansın, barışçıl ve siyasi yollardan çözüm bulunsun diye Başkan Apo çok uğraştı. Size her türlü çözüm projelerini sundu. Ama siz hileyi ve zorbalığı tercih ettiniz. Zorbalığa karşı silahlar gömülmez. Gömülü olanlar da çıkarılır. Bu tehdit ve hakaretleriniz Kürt gençlerini daha çok direnişe teşvik edecektir ve hak ettiğiniz karşılığı vereceklerdir. Silahlar gömülsün isteniyorsa ırkçılık ve faşizm terk edilmek zorunda. Kürtlerin eşit koşullarda ülkelerinde yaşamaları tanınmak zorunda. İnkar, köleleştirme, boyun eğdirme girişimleri sürdükçe Kürtlerin kendilerini savunmaları en doğal haklarıdır. Kimse Kürtlere toprakları üzerinde zorbalıkla bir şey dikte ettiremeyecektir. Yaşayanlar buna tanık olacaklardır.
Muzaffer Ayata
