DAİŞ sigara paketini görünce

Haberleri —

25 gün gözlatında işkenceye maruz kaldı, kent meydanında öldüresiye dövüldü. Br süre sonra boynuna kılıç dayayan celladının kesilmiş kafasını aynı meydanda gördü.

“Çocuk oluşum beni DAIŞ çetelerinin zindanından, işkencesinden, tacizinden kurtarmaya yetmedi” diyen Acil Elî Ebdullah adlı Girê Sipîli çocuk, yaşadıklarını ANHA’ya anlattı.

Acil‘in hikayesi, elindeki bir paket sigarayı çete üyelerinin görmesiyle başlıyor. Şehrin sokaklarında onun peşine düşülüyor fakat Acil saklanıp birkaç saat sonra sokaklardan evine dönüyor. Acil evine dönmeden çete üyeleri Acil’in evini tespid edip ve evin damından içeri giriyorlar. Acil’in annesi olayı şöyle anlattı: “Biz evdeydik, Acil eve dönmeden önce çete üyeleri  evin damından içeri girmişlerdi ve komşuları korkutmuşlardı. Sonra evi arayıp taradılar, herşeyi birbirne kattılar. Ne aradıklarını bilmiyorduk. Sonra telsizden birileriyle konuşan çete üyesi, bana “eğer birşey yaparsan senin başını keseceğiz” dedi. Bu arada Acil eve döndü.  Hemen onu tutup dövdüler, sonra götürdüler. Gözlerimin önünde kılıcı boynuna dayadılar. Kafamızı kesmekle tehdit ettiler. Biz de korkumuzdan birşey yapamadık. Gözlerini ve ellerini bağladıktan sonra bir otomobile bindirip götürdüler.”

Acil kendisini götürenlerin yarım saat sonra otomobilden indirip kirli bir odaya götürdüklerini belirterek, şöyle devam etti: “Bu kirli odada işkenceye ve barbarlıklarına maruz kaldım. Beni neden dövdüklerini bilmiyordum. Tokat ve sopaların nereden geldiğini artık bilmiyordum. ‘Sigara haramdır, Allah sigara içenleri sevmiyor’ dediklerinde beni yakalamalarının nedeninin sigara olduğunu anladım.”

Bu durumdan çok korktuğunu ve ne yapacağını bilmediğini söyleyen Acil’in annesi, “Vurmak ve cezaevine atmak çete için en kolay cezadır. Bazen çocuk kaçırdığını, tecavüz ettiklerini ve öldürdüklerini duyuyorduk. Bu da korkumu büyütüyordu” dedi.


25 gün hapis kaldı

Acil 25 gün çeteninin zindanında kalıyor. Acil, yaşadığı dehşet anlarını şu sözlerle dile getirdi: “Bana hergün ‘seni şehrin meydanında keseceğiz’ diyorlardı. Daha sonra öğrendim ki beni tuttukları yer Hisbê merkeziymiş (Çetenin asayişi). Bir süre sonra gözlerim ellerim bağlı olmadan bana dediler ki ‘seni evine göndereceğiz’. Ben de inandım ve çok mutlu oldum. Otomobil şehir merkezine ulaşınca meydanda yüzlerce vatandaşın toplanmış olduğunu gördüm. Yine gözlerimi bağladılar ve beni otomobilden indirdiler. Çok korktum ve kendi kendime ‘bu sefer beni kesecekler!’ dedim.”

Halkın meydanda toplanmasıyla iyice korkan Acil, “Beni meydanın ortasında indirdiler. Sonra gözlerimi açtılar. Kafamı kaldırıp etrafa baktım. Keşke gözlerimi açmasaydım, babam tam önümde duruyordu ve gözyaşları içindeydi. O kadar korkmuştum ki ağzımdan tek kelime dahi çıkmıyordu. Kendi kendime dedim, ‘şimdi herkesin içinde başımı kesecekler’. Sonra bir çete elemanının elinde Kuran-ı Kerim gördüm. Diğer elinde ise bir hortum vardı. Ona Ebû El-Qeleq diyorlardı, bana yaklaştı; Kuran–ı Kerim’i koltuğunun altına aldı ve ve hortumla bana vurmaya başladı. 20 vuruştan sonra koltuğunun altındaki Kuran yere düştü. Kuran yere düşerken çete üyeleri Ebû El-Qeleq’ın yerine başkasını görevlendirdi. Dayağa başka birisi devam etti. Dayaktan dolayı kendimden geçmişim, 2 gün sonra gözlerimi açtığımda kendimi evimizde gördüm” dedi.

Acil, iyileşip kendine geldikten sonra babasıyla pazara çıkıyor. Şehir meydanından geçerken onu döven çete üyesinin başının kesilerek meydanda asıldığını görmüş. 


ANHA/GİRÊ SİPÎ

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.