• Margaret Atwood, kadınların üremeye zorlandığı otoriter bir rejimin hikayesini anlattığı Damızlık Kızın Öyküsü kitabının olay örgüsünün son yıllarda “giderek daha fazla olası” hale geldiğini söyledi.

BBC Radio 4’ün Desert Island Discs programında konuşan yazar Atwood, romanı ilk tasarladığında bu fikri “tamamen çılgınca” bulduğunu, çünkü o dönemde ABD’nin “demokrasinin ideali” olduğunu belirtti. Kitabın neden hala bu kadar popüler olduğuna ise Atwood, “Çünkü sürekli var olan bir olasılık. Sonra 2016’da her şey yeniden değişti ve şimdi Damızlık Kızın Öyküsü’nün çok daha yakınlaştığı bir dönemdeyiz. Kıyafetler değil. Sanmıyorum ki o kıyafetleri göreceğiz, ama gerisi giderek daha olası görünüyor” sözleriyle yanıt verdi.

Ancak Atwood, Amerika’nın öyle kolay teslim olmayacağını görüşünde ancak güç yoğunlaşmasının yaşandığına dikkat çekiyor. Atwood, “Amerika henüz totaliter bir devlet değil, şimdilik. Ama güç yoğunlaşması yönünde ilerliyor. Eğer tam bir totaliter rejim olsaydı The Testaments’i hiç çekemezdik. Hapiste, sürgünde ya da ölmüş olurduk. Bir kere, uzaktan göründüğünden çok daha fazla çeşitliliğe sahip. İkincisi, Amerikalılar oldukça huysuz ve asi insanlardır. Birilerinin onlara ‘sıraya girin ve söyleneni yapın’ demesinden hiç hoşlanmazlar. Gerçekten hoşlanmazlar; ne sağdan ne soldan kimse tarafından emir almayı sevmezler” diye konuştu.

Damızlık Kızın Öyküsü 1985’te yayımlandı. ABD’de Gilead Cumhuriyeti adlı totaliter ve fundamentalist bir rejimin iktidarı ele geçirip kadınları köleleştirdiği ve doğurgan olanları çocuk doğurmaya zorladığı bir distopyayı anlatır. Roman, 2017’de Elisabeth Moss’un başrolünde olduğu bir televizyon dizisine uyarlandı. LONDRA

 

* * *

Bilinen dünyanın sonu

Berlin’de, Barış İçin Akademisyenler-Almanya derneğinin organize ettiği etkinlikte yazar Nabi Kımran’ın “Bilinen Dünyanın Sonu ve Yeni Başlangıçlar İçin Sosyalist Perspektifler” adlı son kitabı tartışıldı. Temmuz 2025’te TÖZ Yayınevi’nden çıkan kitap üzerine yapılan tartışmanın gerçekleştirildiği Bavul Kunst & Kultur Cafe’de etkinliğin moderatörlüğünü Mustafa Şener üstlendi. Etkinlik, Yazar Nabi Kımran’ın kitabında ele aldığı günümüz dünyasındaki siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunları kolektif biçimde değerlendirme fırsatı oluşturdu. 1990 sonrası dünyanın geçirdiği değişim, bugünün krizleri ve geleceğe dair olası yönelimler konuşuldu. Sosyalizmin geleceğine dair soruların da gündeme geldiği etkinlikte yazar Nabi Kımran, “Dünya düzeninde yaşanan çalkantılar artık daha görünür hale geldi ve mevcut sistemin ciddi bir sorgulamadan geçmesi gerekiyor. ABD ve Çin arasındaki rekabet dünya siyasetini belirleyen temel unsurlardan biri haline geldi” ifadesini kullandı. “Bitişten çok, yeni bir dönemin eşiğinde olduğumuz” vurgusu yapıldı. BERLİN