Demokrasi İttifakı’nda buluşma

  • HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, barış ve demokrasiye ne kadar ihtiyaç olduğunu bildiklerini belirterek, tüm muhalefet partilerine, demokratik kitle örgütlerine, sivil toplum örgütlerine, kadınlara, gençlere Demokrasi İttifakı içerisinde bir an önce buluşma çağrısı yaptı.

 

Bazı AKP muhaliflerinin Kürt sorunuyla ilgili açıklamalarını küçümsemediğini, kıymet verdiğini, daha da çoğalmasını gerektiğini kaydede HDP Eşbaşkanı Buldan, ”Artık sorunu ifade etmekten ziyade elleri taşın altına koyma zamanı olduğunu düşünüyorum” diye seslendi.

Türkiye’de siyaset gittikçe ısınıyor. 101 Aksaçlı’dan “Demokrasi İttifakı” çağrısı geldi, 404 Yurttaş da destek verdi. CHP Kurultayı’ndan sonra Kemal Kılıçdaroğlu, “Kürt sorununu çözme sözü” verdi. Ardından AKP’den kopan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’ndan Kürt soruna dair mesajlar geldi. Tam da muhalefette “Kürt sorunu” ısınırken, Muharrem İnce’den “yeni parti” çıkışı ve Devlet Bahçeli’den Meral Akşener’e “Evine dön” çağrısı geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnce’nin çıkışını ve Bahçeli’nin çağrısını “haklı” buldu. Tüm bu gelişmeler erken seçimin işareti olarak okundu. Bir yandan Kürt sorunu tekrardan gündeme getirilirken, İmralı’da süren tecride CPT raporunda yer verildi. Kadınların direnişine çarpan İstanbul Sözleşmesi hala gündemin ilk sırasında. Sadece iç siyasette değil dış siyasette de sıcak gelişmeler yaşanıyor. Suriye, Irak, Libya derken Doğu Akdeniz-Ege hattı iyice gerildi. Tüm bu gelişmelerin içinde 1 Haziran’da Demokratik Mücadele Programı başlatan ve şimdi 3. aşamasına geçen HDP’nin eşbaşkanlarından Pervin Buldan, MA’dan Ferhat Çelik ve Naci Kaya’ye konuştu.

Aslında tabanda bir Demokrasi İttifakı’nın örüldüğünü, hazır olduğunu belirten Buldan, çekinmeden, kimseden korkmadan Türkiye’de siyaset yapan bütün muhalefet partilerinin büyük bir cesaretle bir araya gelmesinin koşullarını yaratması gerektiğini söyledi. Genelde Kürt sorununa yaklaşımın, seçim dönemlerinde başlar ve seçim dönemlerinde bir vaat olarak ortaya konulduğunu kaydeden Buldan, ”Herkes Kürt sorununun çözümüne dair rapor hazırlamaktan bahseder. Raporlara gerek yok. Rapor biziz. Rapor Kürt halkıdır. Biraz cesaret ve bu sorunu gerçek anlamda tanımlamaya ihtiyaç var. Kürt sorununun muhatapları da bellidir. Bu muhataplar dikkate alınmadan, bu muhataplarla masaya oturmadan sorunun çözümü yoktur. Bu gerçekliği bütün siyasetçilerin görmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.

 Yapılan açıklamaları asla küçümsemediğini, kıymet verdiğini, daha da çoğalmasını gerektiğini kaydede Buldan, ”Artık sorunu ifade etmekten ziyade elleri taşın altına koyma zamanı olduğunu düşünüyorum. Taş üstüne taş konulmamalı, eller taşın altına konulmalı ki bu sorun bir an önce çözülsün” diye konuştu.

Sadece Türkiye’nin meselesi değil

 Sorunun, yakıcı ve gittikçe katmerleşen, devasa bir sorun haline geldiğini; artık sadece Türkiye’nin meselesi de olmadığını belirten Buldan, şunları söyledi: ”Bir dünya meselesidir. Kürt halkının dilinin, kimliğinin, kültürünün garanti altına alınacağı ve insanların kendini özgüven içerisinde güvenli bir şekilde yaşayacağını ümit edeceği yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Tabi ki sadece bununla sınırlı kalınmamalı. Cezaevlerinde rehin tutulanlar var. Türkiye’nin geleceği açısından elbette ki AKP’ye gidici gözüyle bakıyoruz. Sandık önümüze gelene kadar da bir güç birliğine, bir demokrasi birliğine ihtiyaç var.”

Barış ve demokrasi ihtiyacı

Barış ve demokrasiye ne kadar ihtiyacı olduğunu bildiklerini, dolayısıyla tüm muhalefet partilerine, demokratik kitle örgütlerine, sivil toplum örgütlerine, kadınlara, gençlere Demokrasi İttifakı içerisinde bir an önce buluşma çağrısı yapan Buldan, şunları ekledi: ”Buna ihtiyacımız var. Tüm halkların buna ihtiyacı var. Demokrasiyi yerleştirmek zorundayız. Bu süreçten sadece Kürtler ve HDP zarar görmüyor, Türkiye toplumu bir bütün olarak etkileniyor. Çıkış yolu, birlikte güçlü bir şekilde yürümektir. Bu yolu hep birlikte yürüyelim ki barışa kavuşulsun.”  İSTANBUL

 

Kürtlerin statüsünü tanıyın

DBP EşBaşkanı Saliha Aydeniz, son günlerde ortaya çıkan siyasi hareketlerin Kürt sorununa dair söylemlerine dikkat çekerek, “Kürtlerin statüsünü, dilini, kültürünü, tarihini tanımaları gerektiğini çok net ifade etmek gerekiyor” dedi. 

HDP’nin “Demokratik Mücadele Programı”na destek amaçlı 8 ilde program çıkaran Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) dünkü adresi Mardin oldu. DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz ile beraberindeki heyet, HDP İl binasında bir toplantı yaptı.

DBP Eşbaşkanı Aydeniz,  demokrasi mücadelesini yükseltmek amacıyla yola çıktıklarını hatırlatarak, Türkiye’de demokratik bir zemin oluşmaz, Kürt sorunu demokratik yöntemlerle çözülmezse faşizm ve diktatörlüğün kalıcılaşağını söyledi.

Kürtlerle birlikte halkların faşizm karşısında ortak bir hat oluşturmaya çalıştığını kaydeden Aydeniz, her yeni çıkış yapan siyasi partinin söylemlerinin Kürtleri memnun etmeye dönük olduğuna işaret etti. Aydeniz, CHP’nin Kürt raporu çıkışı ile Mustafa Sarıgül, Muharrem İnce, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ı kastederek, “Kürtlerin yaratmış olduğu mücadele bir taraftan umut iken, bir taraftan da karanlıkta ısrar edenler, faşizm de ısrar edenler Kürtlerin mücadelesinin umut olmaması için ellerinden geleni yapmayı sürdürüyor. Kim siyaset yapmak istiyorsa Kürtleri işaret ediyor. Ancak Kürtlerin statüsüne, diline, coğrafyasına, kimliğine, asimile edilmesine ilişkin tek söz etmediklerini hatırlatmak gerekiyor. Eğer Kürtler üzerinden siyaset yapmak istiyorlarsa Kürtlerin statüsünü, dilini, kültürünü, tarihini tanımaları gerektiğini çok net ifade etmek gerekiyor” diye konuştu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.