Deq-Art ile geleneği yaşatıyor

Kadın Haberleri —

Fatma Temel

Fatma Temel

  • Fatma Temel, Mardin/Dêrîkli. Binlerce yıldır devam eden Deq geleneği yaşatmak için Amed’de bir atölye açtı. Hedef kitlesinin gençler olduğunu söyleyen Fatma, bu geleneği yaşatmak, genç kuşaklara aktarmak için köprü rolü oynamak istiyor. 

MAHİR FIRAT FİDAN / AMED

Neolitik dönemden günümüze uzanan ve insanlık tarihinin miraslardan biri olan “Deq” Amed’de yaşatılmaya devam ediyor. Bu gelenek, her ne kadar farklı isimlendirmeler ve farklı anlamlarla sürdürülmüş olsa da, Antik Yunan, Antik Mısır, Roma ve Mezopotamya’da yaşayan birçok halkın, inancın ortak paydası sayılıyor ve Kürt kültürü içerisinde de çok önemli bir yer tutuyor. “Deq”, binlerce yıl boyunca insanların duygularını ve inançlarını yansıtması için insan bedeninin çeşitli bölgelerine yapılırken, aynı zamanda dönemin toplumsal kodlarına ilişkin bilgiler veriyor. Günümüzde ise unutulmaya yüz tutmaya başlayan gelenekler arasında.
Fatma Temel ise bu geleneği Amed’de yaşatmak, gelecek kuşaklara aktarmak ve bu geleneği yaygınlaştırmak için “Deq-Art” ismiyle bir Deq atölyesi açtı. Yeni açtığı atölyesinde buluştuğumuz Fatma Temel Deq ile bağının nasıl başladığını anlatıyor: “Deq ile olan bağım 2018’in başlarında başladı. Ben Mardin Dêrîk’in bir köyünde yaşıyorum. O dönem bizim köyde birkaç yaşlı kadının yüzünde Deq motifleri vardı. Benim ilgimi böyle çekti. Onlara sürekli sorular sormaya başladım ‘nasıl yapıyorsunuz?’ ‘anlamları nedir?’ ‘ben nasıl yapabilirim?” ya da ‘neden yaptınız?’ gibi. Ondan sonra biraz araştırma yaptım. Daha sonra yapılış tekniğini öğrendim ve önce kendime yaptım. Daha sonra kız kardeşime, çevremdeki eş, dost ve akrabaya yaparak pratikleşmeye başladım.”

Artık gençlerde de var
Yolu üniversite okumak için Amed’e düşen Fatma’nın Deq ile olan bağı burada daha da derinleşir. Amed’de kendisindeki Deq insanların ilgisini çekmeye başlar ve bu ilgi Deq-Art fikrini geliştirir: “Hem geleneksel ve yok olmaya yüz tutmuş hem de hala izleri olan bir şey olduğu için, tanıdıklarıma yapmaya başladım ve böyle böyle yayıldı. Bu beni çok mutlu ediyordu. Çünkü 'Deq' motiflerini yaşlılarda değil gençlerde görmeye başlıyordum. Bir süre sonra baktım ki talep çok 2021’in Kasım ayında Amed Suriçi’nde ‘Deq-Art’ı açtım.”

İnançlar motiflerle şekilleniyor
“Deq” tarih boyunca birçok nedenle yapılmış. Bazen güzellik, bazen sağlık, bazen de kötü durumlardan korunmak için… Fatma Temel ise Deq yaptırmanın bir inanç biçimi olduğunu düşünüyor ve bu durumu yaşadığı deneyimlerden yola çıkarak şöyle anlatıyor: “İnsanlar bir Deq motifi yaptıklarında, o motifin onlara sağlık getireceğine inanıyor ya da onları koruyacağına inandıkları bir motifi yapıyor. Mesela bazı motifleri var; kadınlar bu motifleri yaptıklarında üstlerine kuma gelmeyeceğine inanıyor. İnançlar motiflerle beraber şekilleniyor. Deq, bir tür tıltsım görevi görüyor. Şu an, bazı insanlar Deq’i sadece bir süs olarak görüyorlar. Zamanında kadınların ya da erkeklerin süslenme amacıyla yaptırdıklarını düşünüyorlar. Deq yaptırmanın böyle bir amacı var, fakat temel amaç bu değil. Amaç bir inanç, bir tılsım. İnsanlar o motiflere inanıyorlar ve ona göre yapıyorlar.”

Güneş, taç ve nokta motifi
Genellikle el, ayak, çene, parmak gibi bölgelere yapılan Deq motiflerinin her birinin kendine ait anlamları var. Fatma Temel en çok tercih edilen motifleri şöyle aktarıyor: 
En çok güneş motifi yapılıyor. Güneş motifi Mezopotamya’da kutsal bir simge. Deq’teki karşılığı Zerdüştlük’ten gelme. Ayrıca bilgelik ve dengeyi temsil ediyor. 
Daha sonra taç motifi geliyor. Daha çok asaleti ve üst mertebeyi temsil ediyor.
Ardından ise nokta motifi geliyor. Bazı kaynaklarda üç maymunu bazı kaynaklarda da şans, mutluluk ve bereketi temsil ediyor.

Gelenek yaşlılarımızla son bulmasın
Kürt kültür ve geleneğinde var olan şeylerin küçüklükten beri dikkatini çektiğini belirten Fatma, “Kürt kültürü ve geleneği gerçekten çok zengin. Sömürge altındayız. Kültürümüz yok edilmek isteniyor. Böyle bir süreçte bireysel olarak böyle bir çalışmayı yürütmek benim için çok değerli. Ve bunu gençlere aktarmaya çalışıyorum” dedi. Asıl hedef kitlesinin gençler olduğunu belirten Fatma, nedenini şöyle açıklıyor: “Çünkü yaşlılarımız doğanın gereği yaşama veda edecekler ve bu kültür onlarla birlikte gidecek. Sonuçta bu motifler onların bedenlerinde, eğer biz hızlı bir şekilde hareket edip onlarla iletişim kurmaz ve o motiflerle ilgili kaynak oluşturmazsak, o motifler onlarla beraber toprağa karışacak. Bu açıdan zamanının çok kısıtlı olduğunu düşünüyorum. Bir nevi köprü görevi görmek istiyorum. O motifleri, o anlamı ve o tarihi yaşlı nesilden alıp genç nesle aktarmak istiyorum.”

'Bir direniş biçimi benim için'
Bir hafıza çalışması yaparak gelecek kuşaklara bir bellek bırakmak isteyen Fatma, bu çalışmanın zorluklarına da değiniyor: "Bellek oluşturmak için bir saha çalışması gerekiyor. Fakat Kuzey Kürdistan’da bu çalışma oldukça zor; sahaya inip insanlarla iletişime geçmek, onların seni anlamasını beklemek… Yaşlı nesil bu anlamda çok kapalı. Bu konuda konuşmak ve bilgi vermek istemiyorlar. Kamera gördükleri zaman 'Ne yapacaksınız?' gibi sorular soruyorlar. Üzerlerinde ciddi anlamda bir tedirginlik var. Bazen 'Deq' yaptırmış dedeleri ve neneleri görüp fotoğraflarını çektiğimde hemen tepki veriyorlar. Sanki bir suç işliyormuşum gibi… Onlarla iletişime geçmek de çok zor. Ama ben yinede umudumu kaybetmiyorum ve başaracağıma inanıyorum. Ve bu çalışmaları sömürgeye karşı bir direniş biçimi olarak görüyorum.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.