Dersim Festivali’nden renkli görüntüler

Dersim Kültür Festivali’nde binlerce kişi güneşli bir havada kültür, sanat ve siyasetle buluştu. Festivalde yapılan etkinliklerde, Dersim’de soykırımın devam ettiği ve ”Dersim, Tunceli kanunuyla yönetilmek istemiyor” vurgusu yapıldı.
ŞAHİN BOZLAR / FRANKFURT
Her yıl geleneksel olarak yapılan Dersim Kültür Festivali’nin 11.’si Almanya’nın Frankfurt kentinde, Rebstockpark’ta Cuma ve Cumartesi günleri gerçekleştirildi. Birçok siyasetçi, sanatçı ve Dersimli kurumun katıldığı, Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF) ve Dersim Soykırım Karşıtları Derneği tarafından düzenlenen ve birçok kurumun desteklediği festival yoğun katılıma sahne oldu.
Dersim soykırımı devam ediyor
Almanya’nın Frankfurt kentinde 11. Dersim Festivali’nin ilk günü ”Soykırım, siyaset ve inanç” başlığında düzenlenen bir panelle başladı. Modernite kıskacında Dersim başlığı altında Soykırım, Siyaset ve İnanç” konuları tartışıldı. Panelin Moderatörlüğünü Ayten Şimşir yaptı.
Panelin ilk konuşmacılarından yazar Erdal Emre, Almanya’nın Afrika’daki soykırımına dikkat çekerek Osmanlı’nın 1915 yılına kadar gerçekleşen katliamların birbirleriyle ilişkisine dikkat çekti. 1930’lara gelene kadar Almanya’nın, Osmanlı katliamlarındaki rolüne değinen Emre, 1938’de gerçekleşen Dersim katliamında Almanya’nın rolünün olduğunu belirterek şunları dile getirdi: ”12 bin yıldır halklar boğazlanıyor. Soykırmların temellerini oluşturan nedenler yerinde duruyor. Yeni soykırımların yaşanma olasılığı var. Dersim soykırımı devam ediyor. Kabul edilmeyen soykırım, devam eden soykırımdır.”
Dersim Kürt ve Aleviydi
Yazar Cafer Tar konuşmasına, ”Yenenler önce yenilenlerin hafızasını siler” diyerek başladı. Tar, Dersim katliamından sonra kültürel soykırım uygulanarak, Dersim hafızasının silinmeye çalışıldığına dikkat çekti. Tar konuşmasında şunları dile getirdi: ”Devlet katliamı çok iyi planlayarak gerçekleştirmiş. Dersim’de neden katliam yapıldı? Dersim Türk değildi, sünni değildi. Çok açık orada bir katliam vardı. Dersimliler Kürttü, Aleviydi. Onun için katledildiler.”
İki kırım yaşamış tek coğrafya Dersim
Panelde son konuşmayı Şahin Polat yaptı. Polat, ”Ölmeden ölümü yenmiş yoldaşların Xızır yardımcısı olsun” sözleriyle ölüm orucu ve açlık grevlerine dikkat çekti. Şahin Polat, Dersim’in birçok kimliği ve bileşeni olduğunu belirterek şunları ifade etti: ”İki kırım yaşamış tek coğrafyadır Dersim. Biri 1915 Ermeni diğeri 1938 Kürt kırımıdır. Dersim’de 1938-48 yılları arasında Pir’ler katledilerek onların yerine devletin sahte kişileri yerleştirerek kültürel soykırım gerçekleşti, bu devam ediyor. İngiltere’de 300 bin Elbistanlı var. O coğrafyayı boşalttılar. Maraş’a DAİŞ’lileri yerleştirdiler. Sırada Malatya, Sivas ve Dersim var.”
Panelin moderatörlüğünü yapan Ayten Şimşir de Dersim’in Osmanlı da inanç, Türk devleti tarafından da kimliği nedeniyle dışlandığına dikkat çekti.
Panelden sonra Pir Mehmet Turan ve Zakirler Aşir Özek, Haydar Selçuk Muhabbet Cemi gerçekleştirdiler. Pir Mehmet Turan Cemde Alevilik, birlik, ikrar konularında muhabbet etti. Cem boyunca deyişler okundu.
İkinci gün govende duruldu
Dersim Kültür Festivalinin ikinci günü kültür etkinlikleriyle devam etti. İkinci günde Pir Rıza Yağmur’un okuduğu gulbang ile başladı. Daha sonra İsviçre’nin Basel kentinde gelen çocuk grubu olan ”Domanê Dersim” sahne aldı.
Ayrıca sanatçılardan Ferhat Tunç, Özlem Bağlayan, Ozan Diyar, Kadir Demir, Hıdır Kutan, Kirvem Erdal, Serap Mutlu Barak, Grup Kızıl Anka, Grup Umuda Haykırış sahne aldılar. Dersim geleneklerine göre bir düğünün de yapıldığı festivalde, Pir Celal Fırat çiftin nişanını bir gulbangla bağladı. Yeni çiftin sahne önüne gelmesiyle govendler çekildi. Sanatçı Amele geleneksel çadır ve Kürdistanın farklı bölgelen farklı figürlerin maketlerini sergiledi. Diğer yandan ise Ressam Erdal Güldağ resimlerini sergiledi. Festivalde destek veren kurumlar kendi standları açarken, çocuklar için ise çocuk dünyası oyun alanı oluşturuldu.
Ferhat Tunç yaptığı konuşmada, kendisine karşı açılan davaların Dersim doğasına kültürüne sahip çıktığı için açıldığını belirterek, gün gelecek sürgünde yaşamın sona ereceğini ve memlekete döneceğini söyledi.
Strasbourg’tan selam getirdiler
Strasbourg’da açlık grevinde olanların yakınları da festivalde bir konuşma yaparak, açlık grevindeki direnişçilerin selamlarını getirdiklerini, ”Açlık değil, sessizlik öldürür” diye belirttiler. Açlık grevi ve ölüm orucu direnişçileri etrafında kenetlenerek direnişi yükseltme çağrısında bulundular. Bu konuşmalar sırasında sık sık ”Berxwedena Zindanan”, ”Jin jîyan Azadî” sloganları atıldı.
Değerleri sahiplenen cemevi gerekli
Festivalde bir konuşma yapan Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu onursal Başkanı Turgut Öker Dersim’de yeni bir cemevinin yapılmasının önemine vurgu yaparak şunları dile getirdi: ”Türkiye’nin içinde geçtiği süreç de gösteriyor ki, biraraya gelmeden bu ceberrut zihniyeti, Yezit diktatörlüğünü alaşağı etme şansımız yok. O nedenle de biz birarada olmaya, kendi aramızda şu grupta olmayı, bu gruptan olmayı, bu parti, bu inanç mensubu olmayı öne çıkarmadan ayrılık gerekçesi görmeden bir arada olmaya mahkumuz. Festivalin bir hedefi de Dersim’e bir cemevi daha yapmaktır. Arada duyuyorum bir cemevi var, ikinciye niye ihtiyaç duyuluyor? Bundan tam 24 yıl önce mevcut cemevinin inşaasında da bulunmuş, temel atılmasında da bulunmuş bir arkadaşınız olarak, mevcut cemevinin inşaa sürecinde sizlerin maddi katkılarını aktarmış bir arkadaşınız olarak şunu açıklıkla söyleyebilirim: Tabelasında, herhangi bir yerinde Alevi yazması sorun değil. Sadece Alevi olduğunu da söylemek bir şey ifade etmiyor. Sorun bir duruşa sahip olmak. O kapsamda da sizlerin, bizlerin katkısıyla gerçekleştirilen bugünkü cemevi halktan kopmuş, sonuçta devletin Aleviliğini hayata geçirmek amacıyla mevcut varlığını sürdürüyor. O nedenle bizlerin, Dersim’de yaşayan Alevi kızılbaşların kendi tarihsel Aleviliğini yaşatabilecekleri, devlete hizmet etmeyen, devletin yedeği olmayan, Yezitleri posta oturtmayan Aleviliği, Kızılbaşlığı hayata geçirecek bir cemevine mutlaka ihtiyacımız var.
Dersim, Tunceli kanunuyla yönetilmek istemiyor
Antalya HDP Milletvekili Kemal Bülbül ise yaptığı konuşmada, ”85 yıldır Dersim Tunceli kanunuyla yönetiliyor. Sorun şudur: Dersim, Tunceli kanunuyla mı yönetilecek yoksa buna devam mı edilecek? Onun için Dersim tabelası asıldı. Onun için herkes haddini bilmelidir” diyerek şunları söyledi:
”Dersim’den büyük siyaset yoktur. Kim kendisini nasıl adlandırıyorsa, Dersimin tarihine, kültürüne, diline, inancına Dersimin özgürleşmesi için can baş verenlere sahip çıkmıyorsa onu sorgulama hakkımız da vardır. Dolayısıyla sevgili Dersimliler, Dersim sadece Dersim’den ibaret değil. Dersim bir dünyadır, Dersim acıların yaşandığı, destanların yazıldığı, bu destanlarla Türkiye halklarına devrimci demokratlığın ve yurtseverliğin öğretildiği bir yerdir.”
Kürdistan ve Türkiye’de bir OHAL durumu yaşandığına dikkat çeken HDP Milletvekili Bülbül, bunun Dersim’de daha ağır yaşandığını, Dersim’de evlerin içinin bile gözetlendiğini söyledi. Bülbül, ”Dersim’e turistik geziler yapmayın, Dersim’i yaşamaya gidin” çağrısında da bulundu.
Dilimize, kimliğimize, doğamıza sahip çıkalım
Dersim Kültür Festivalini organize edenlerden FEDA ve ADEF başkanlarıda birer konuşma yaparak, katılımcıları selamladı.
Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF) Başkanı Muharrem Erdoğan yaptığı konuşmada festivali düzenlerken Avrupa’daki Dersimlilere, devrimcilere, Kürtlere, Komünistlere ve Türkiyeli diğer halklara güvenerek bu festivali yaptıklarını dile getirerek, tüm katılımcılara teşekkür etti.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eşbaşkanı Bedrana Yıldırım ise açlık grevleri ve ölüm oruçlarına dikkat çekerek, meydanlarda direnen anaların yerlerde sürüklendiğini, darp edildiğini hatırlatarak, ”Dersimliler olarak T.C’nin bizlerde oluşturmak istediği hafızayı, korkuları ve çekinceleri geride bırakmalı, tarih ve geçmişimizin bize yüklediği misyonun farkına varmalıyız. Böl-parçala-yönet karşısında demokrasi özgürlük birlik ile çıkmalıyız. Dilimize, kimliğimize, doğamıza, inancımıza sahip çıkmalıyız” çağrısında bulunarak katılımcıları da ayrıca selamladı.
Festivale katılması beklenen Dersim Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Haydar Ben’e vize verilemediği için festivale katılamadı. Festivale bir mesaj gönderen Ben, Dersim Belediyesine Dersim tabelasının asılması sonrasında devletin yönelimlerine dikkat çekerek, Dersimlilerin birlik içinde Dersim’i sahiplenmesini istedi.
Gelirler Cemevine
Festivalde elde edilen gelir Dersim’de yapılması planlanan yeni cemevinin projesine aktarılarak, kampanya başlatılmış olacak. Cemevi yardım kampanyası yapılacak yardımlarla devam edecek.
Almanya Federal Parlementosu Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut ve Avrupa Parlementosu seçimlerinde aday olan Murat Yıldırım birer konuşma yaparak, AP seçimlerinde oy kullanılmasını ve Sol Parti’ye oy verilmesini istediler.
Festivali destekleyen Hochtaunus Alevi Dergahı, Frankfurt Kürt Toplum Merkezi, Kurmeş Derneği, Avrupa Türkiyeli İşçiler Ferderasyonu, Avrupa Kürecik Halk İnisiyatifi, Kızılırmak Kültür Derneği, Avrupa Maraş Girişimi, Ovacık Derneği, Avrupa Kareliler Derneği, Avrupa Koçgiri Kültür Merkezi, Dersimspor, Yeni Kadın, Almanaya Demokratik Güçbirliği, YJK Hessen, DKTM Giessen-Darmstadt-Mainz gibi kurumlarlar da festival alanında standtlar açtılar.
