Devlet karşılık vermeli

• Wan Barosu Başkanı Sinan Özaraz, Kürt tarafınının tutumunu ortaya koyduğunu; silahlı mücadeleyi sonlandırıp entegrasyona hazırlığın adımlarını attığını belirterek, bunun karşılığı somut adımların devlet tarafından atılması gerektiğini söyledi.

Rêber Apo'nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'yla Kürt sorununun demokratik zeminde çözülmesine dair başlatılan süreç, PKK'nin fesih, silahsızlanma ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin güçlerini Medya Savunma Alanları'na çekmesiyle atılan bir dizi adımla devam etti. Son olarak Zap'ın sınır bölgelerindeki gerilla güçleri de çekildi. Devlet ve iktidar ise Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kurulması dışında adım atmazken, kamuoyu Rêber Apo ile görüşülmesi, 'umut hakkı'na ilişkin yasal düzenleme yapılması ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılmasına kilitlenmiş durumda. Sürece dair MA'ya konuşan Wan Baro Başkanı Sinan Özaraz, sürecin aşama aşama değil, bütünlük içinde ele alınması gerektiğini belirterek, atılan adımlara bakıldığında Kürt tarafının süreci sonuca götürmede kararlı olduğunun ortaya çıktığını ifade etti. 

Görüşme için vakit kaybedilmemeli

Devletin bugüne kadar attığı en büyük adımın, Meclis çatısı altındaki Komisyon'un kurulması olduğunu belirten Özaraz, "Komisyon'un vakit kaybetmeden bir an önce Sayın Öcalan'ı dinlemesi gerekiyor. Silahsızlanma süreci tamamlandı. Bundan sonrası Türkiye'nin demokratikleşmesi noktasındaki önerileri olacak" dedi.

Hukuki ve demokratik adımlar

İktidarın kullandığı "Terörsüz Türkiye" söyleminin sürecin ruhuna uygun bir dil olmadığına dikkat çeken Özaraz, şunları söyledi: "Dilin ötesine geçilip hukuki ve demokratik adımlar atılması gerekiyor. Bir yandan çözüm sürecinin demokratik ve hukuksal adımlarla destekleneceği söylenirken diğer yandan siyasetçilerin hukuksuzca içerde tutulması, bu sürecin ruhuna uygun değil. AİHM kararlarının uygulanmaması ve kayyum uygulamaları devam ediyor. Bunlar yasal adım bile gerektirmeyen, fiili somut adımlar gerektiren hususlardır. Bu adımlar dahi atılmış değil. PKK bir tutum ortaya koyuyor. Silah bırakmaktan entegrasyona kadar hazır olmanın adımlarını atıyor. Bunun karşılığı somut adımların devlet tarafından atılması, entegrasyon aşamasının işlemesi gerekiyor. TMK, TCK, CMK'da değişiklik, infaz düzenlemesi, siyasi sürgünlerin ve örgüt mensuplarının artık gelmesi gibi adımlar şart."

Geleceğe ihanet olur

AKP'nin tavrına dikkat çeken Özaraz, Rojava Kürtlerinin kazanımlarına kast eden ve süreci seçim endeksli istismar eden bir siyasetin Türk halkının geleceğine de ihanet olacağını vurguladı. "Mesele, artık siyaseti aşan ve siyasi tercihlerin ötesindedir" diyen Özaraz, halkların ortak gelecekte sorunsuz, ölümlerin olmadığı, eşit yaşayabileceği bir geleceğin riske atılmamasını istedi.

Artık bu aşama geçilmeli

Sürecin artık başka bir aşamaya geçmesi gerektiğinin altını çizen Özaraz, şöyle devam etti: "Biz, Kürt meselesini, sadece silahsızlanma üzerinden değerlendiremeyiz. Süregelen hukuksuzlukların, antidemokratik uygulamaların ve bir halkın yok sayılması üzerine şekillenmiş bir sistemden bahsediyoruz. Entegrasyon yasalarının düzenlenmesi gerekiyor. Örneğin ‘umut hakkı’ evrensel bir haktır. Bir siyaset aracı olamaz. Buna siyaset üstü bir yaklaşım gerekiyor." WAN