Diktatör yargılanana kadar

Kadın Haberleri —

“Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden ve 100 bin imza

“Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden ve 100 bin imza" kampanyası

  • TJK-E tarafından 25 Kasım 2020’de başlatılan, “Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden ve 100 bin imza" kampanyası ikinci aşamaya girdi. TJK-E Dış İlişkiler Sorumlusu Melike Yaşar, “Failler yargılanmadığı sürece bu kampanyamız sürecek” dedi.

 

MELTEM OKTAY

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) tarafından 25 Kasım 2020’de başlatılan, “Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden ve 100 bin imza" kampanyası ivme kazanarak devam ediyor. AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne kadınlara, çocuklara karşı işlediği suçların ve katliamların kadın kırımı (feminicid) kapsamına alınması ve Erdoğan’ın bu nedenle yargılanması için başlatılan kampanyanın ilk aşaması tamamlandı. Kadınlar şimdi kampanyanın ikinci aşaması için çalışmalara hız verdi.

TJK-E Dış İlişkiler Sorumlusu Melike Yaşar, kampanya kapsamında bugüne kadar yürütülen çalışmaları gazetemize değerlendirdi.

Melike Yaşar

100 değil binlerce kadın

25 Kasım 2020’de startı verilen kampanyanın ilk aşaması 8 Mart 2021’de sonlandı. Bu kapsamda 100 neden için 100 bin imza hedeflendi. "Kuşkusuz Erdoğan rejimi döneminde katledilen kadın sayısı elbette 100 değildi, binlerce kadın katledildi. Ancak biz somut olayları ele aldık" diyen Yaşar şunları belirtti: "AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana katledilenlere ilişkin tüm somut olayları dosyaladık. Bu katliamlar gerçekleştikten sonra aile bireyleri tarafından çeşitli uluslararası kurumlara başvurular yapılmıştı. Bunlar uluslararası kurumlar tarafından ciddi bir dava haline dönüştürülmediği gibi sadece dosyalarda kapalı kaldı. Dolayısıyla biz bu 100 olayı ele alırken, kampanyamızın ikinci ayağı olarak da hukuksal girişimlerde de bulunmayı hedefledik."

235 bin 700 imza

İmza çalışmasının sadece Avrupa’da değil, dört parça Kürdistan’da, Latin Amerika’da, Avustralya gibi birçok yerde yürütüldüğü kaydeden Yaşar, ilk hedeflerini ikiye katladıklarını belirtti. Bu kapsamda şimdiye kadar 100 bin değil, 235 bin 700 imza toplandığını belirten Yaşar, imzaların Birleşmiş Milletler’e (BM) sunulduktan sonra uluslararası düzeyde buna dönük bir çalışma yürütmeyi hedeflediklerini söyledi.

 

Bütün olaylar feminicid olarak tanınmalı

Kadın katliamının erkek egemen zihniyetin ürünü olduğunu kaydeden Melike Yaşar, “Bu somut olayları kadına karşı geliştirilen sistematik bir savaş olarak tanımlanması için mücadele ediyoruz" dedi.

Yaşar, Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi, Aralık 2015’de katledilerek cenazesi 7 gün sokakta bekletilen Taybet İnan, Silopi’de katledilen 3 kadın aktivist, Serêkanîye’de katledilen Hevrin Xelef, 12 yaşındaki Ceylan Önkol, Kader Ortakaya gibi somut katliamların dosyalarında yer aldığını belirtti. Yaşar, “Amacımız, AKP devletinin gerçekleştirdiği kadın kırımını  deşifre etmektir” dedi.

Hukukçular Komitesi kurulacak

60’dan fazla örgüt ve şahsiyetin bu kampanyayı resmi olarak desteklediği bilgisini paylaşan Yaşar, TJK-E’nin şimdiye kadar yapmış olduğu eylem ve etkinliklerle ciddi bir kamuoyu yarattığını söyledi. Birinci aşamanın tamamlandığını ancak toplanan imzaların koronavirüs salgını nedeniyle BM’ye doğrudan teslim edemediklerini belirten Yaşar, “Bu süreçte başta Avrupalı ve Kürt kadınlarının da içinde bulunduğu bir Hukukçular Komitesi kurma arayışına girdik. Çağrıda bulunduk ve bu komitede yer almak isteyen kadınlar oldu" dedi.

 

Efrîn, hasta tutsaklar ve TJA’ya baskılar

Önümüzdeki süreçte Türk devleti tarafından işgal edilen bölgelerde yaşanan kadın katliamlarını gündemleştireceklerini söyleyen Yaşar, başta Efrîn’de yaşanan kadın kırımını örnek vereceklerini belirtti. Yaşar, "Efrîn için uluslararası bir komite kuruldu. Efrîn’deki kadın kırımını uluslararası kurumların gündemine koyabilmek için tartışma yürütüyoruz" dedi.

TJK-E tarafından bir suç duyurusu mektubu hazırlanacağını ve toplanan imzalarla ülkelerin İçişleri Bakanlıkları’na sunulacağını kaydeden Yaşar, ayrıca bu konuda basına ilan da vereceklerini ifade etti. Yaşar; hasta tutsakların durumu, TJA’ya dönük baskılar ve siyasi soykırım operasyonlarının da temel gündemleri arasında yer alacağını dile getirdi.

Failler yargılanana kadar mücadele

Yaşar, İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleşen ve BM’nin 48’inci İnsan Hakları oturumları kapsamına da alınan basın konferansının önemli bir aşama olduğunu söyledi. Bundan sonraki süreçte çalışma stratejilerini belirleyeceklerini ifade eden Yaşar, “Eylem ve etkinliğin sürekli olarak devam etmesi, dünya çapında feminicid konusunda mücadele eden kadınlarla şimdiye kadar yürüttüğümüz çalışmayı daha somut bir aşamaya kavuşturmak gibi hedeflerimiz var. Failler yargılanmadığı sürece bu kampanyamız sürecek” dedi.

Kampanyanın ikinci ayağı olan hukuksal mücadeleye de dikkat çeken Yaşar, “Bu davaların hukukçularla birlikte tartışılarak, toplu başvurular yapılabilir mi noktasında bakmak gerekiyor. Mevcut normlara göre bu tür davalarda şahsi olarak başvuru yapmak gerekiyor. Ancak şahsi başvurular yapıldığı zaman da sonuçsuz kalıyor. Dolayısıyla bu kampanya ile birlikte oluşturacağımız kamuoyu, faillerin yargılanması için toplu başvuru yapmanın önünü de belki açabilir. Bu konuda bir adım niteliğini taşıyabilir” dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.