Diktatörün KDP/Hüda-Par ittifakı

Forum Haberleri —

Hüda-par/KDP

Hüda-par/KDP

  • MHP’liler ‘’Hüda-Par müda parla bir işimiz olmaz vb’’ dediler. Türkiye’nin en faşist Kürt düşmanları bile bu partiyi savunamazken Mesut Barzani bunları Hewlêr’de ağırlayıp Kürt halkına pazarlamak istiyor.

ZEKİ AKIL

1 Mayıs İşçi Bayramı seçim kampanyasına denk geldi. Bu açıdan 1 Mayıs kutlamaları daha fazla anlam kazandı. Bilindiği gibi Kurdistan ve Türkiye’de 8 Mart ardından Newroz kutlamaları etkili bir kitle hareketi ve dinamizm yarattı. 1 Mayıs bu dalganın devamı olarak bütün ezilenlerin ve emekçilerin gücünü daha görünür kılma olanağı veriyor. Emekçiler üretimden gelen gücünü kullanarak ülke yönetimine ağırlığını koymalı ve faşizme dur demelidir.

Sendikalar ve emek örgütleri faşist yönetim altında zayıflatıldı, yozlaştırıldı. AKP-MHP işbirlikçi, uşak ruhlu bir sendikacılık yarattı. Aslında bunlara sendika demek de doğru değildir, hükümetin memurları, bendeleri demek daha doğrudur. Nasıl ki AKP/MHP devletleştirilmiş partiler ise bunlara da devletin sendikaları demek yanlış olmaz.

Faşizmden en fazla zarar gören ve en fazla sömürülen kesim her zaman işçi sınıfı ve emekçiler olmuşlardır. AKP-MHP faşizmi toplumu ezmek ve susturmak için sistematik bir çalışma yürütüyor. Bütün çabalarına rağmen Alevileri, Kürtleri, kadın hareketlerini ve emekçilerin direnişini kıramadı. Gelinen yerde faşist yönetim meşruiyet sağlamak için seçime gitmek zorunda kaldı. Bu seçim atmosferini kullanarak bütün devrimci güçler, emek hareketleri meydanları doldurmalı ve örgütlenmelerini geliştirmelidirler. Bu çalışmaların tümü seçimde faşist yönetimi alaşağı etmede birleştirilmelidir. Dönemin, günün görevi faşizmden kurtulmak ve halkın iradesini açığa çıkarmaktır.

Seçimler AKP-MHP’nin karanlık ve tehlikeli yüzünü de daha fazla açığa çıkarıyor. Erdoğan kitle desteğini yitirdikçe, bütün devleti muhalefet partileri karşısında seçime sokuyor. Bu da onu kurtarmaya yetmiyor. Bu açıdan Hüda-Par gibi karanlık bir partiyle ittifak yaptı. Bu partinin Hizbi-Kontra’nın devamı olduğunu bilmeyen yok. Bunu en bilen Hakan Fidan ve Erdoğan, Bahçeli’nin kendisidir. Devletin ve istihbaratın bütün bilgileri ellerinde. Sırf Kürt halkını ezmek, ortamı provoke etmek için karanlık güçleri kullanıyorlar. Son yıllarda DAİŞ ortaya çıktı ve dünyaya dehşet saldı. DAİŞ halklara, kültürlere ve farklı inançlara karşı sınırsız bir düşmanlık yaptı ve akıl almaz cinayetler işledi. DAİŞ’in yaptıklarının aynısını Hizbullah 1990’larda yapmadı mı? JİTEM ve MİT’in elinde bir cinayet şebekesine dönüşmedi mi? O günleri ne çabuk unuttular?

Burada ilgi çeken bir gelişme bu karanlık ve tehlikeli oyunlara ve planlara Başûrê Kurdistan’dan Mesut Barzani’nin de dahil olmasıdır. Barzanilerin Erdoğan’ı desteklediği biliniyordu. Erdoğan’la gizli birçok görüşme ve anlaşma yapmışlardı. Sorun onlarla ticaret yapmaları veya petrol satmaları değil. Bu işlerin gizli ve denetim dışı yapıldığı ortada. Bunun için Irak onları uluslararası mahkemelere şikayet etti ve mahkum oldular. Sorun bunların da ötesinde. Barzani ailesi Başûrê Kurdistan’ı MİT ve Türk askerlerinin cirit attığı bir alana çevirdi. Bu işbirliğinin sonucu olarak Kürt halkının onur abideleri olan gerilla komutanları ve savaşçıları katledildi.

KDP ve PKK arasında görüş ayrılıkları olabilir. Zaman zaman gerginlikler de çıkabilir. Bugün KDP ve YNK arasında da sorunlar ve gerginlikler var. Her halkın içinde olduğu gibi Kürtler arasında da farklı sınıflar, çıkar ve görüş farkları olur. Birbirleriyle siyasi ve ideolojik mücadelelerini sürdürürler. Ancak KDP’nin yaptığı sözünü ettiğimiz demokratik zeminde yürüyen bir mücadele değildir.

KDP son derece olumsuz gerici bir rol oynuyor. Sadece Başûrê Kurdistan’da bunu yapmıyor. Aynı tahribatı diğer parçalarda da yapıyor. Rojava devrimini boğmak ve kazanımları ortadan kaldırmak için işgalcilerle aynı saflarda. ENKS’nin itilaftan çıkmaması için sürekli bastırdı. İtilaf dedikleri Türk devletiyle Efrîn ve diğer bölgeleri işgal eden güçler. Bu çapulcu ve katil çeteler Kürtlere yapmadık kötülük bırakmadılar. Ama Mesut Barzani bu şebekeleri meşrulaştırmak için onların başındaki şahsı getirip Hewlêr’de ağırladı.

Hüda-Par, AKP gibi Kürt kanıyla beslenen, hırsızlık ve arsızlıkta dibe vurmuş bir partiye bile yük olmuş. AKP yetkilileri onlarla ittifak yaptık demekte zorlanıyorlar. AKP listelerine onları aldıkları halde aralarına mesafe koymak zorunda kaldılar. MHP’liler ‘’Hüda-Par müda parla bir işimiz olmaz vb’’ dediler. Türkiye’nin en faşist Kürt düşmanları bile bu partiyi savunamazken Mesut Barzani bunları Hewlêr’de ağırlayıp Kürt halkına pazarlamak istiyor.

Türkiye’de hep derin devletten söz edilir. Yasadışı çalışan ve hukuku bir kenara bırakan güçler kastediliyor. KDP’nin de PKK ve HDP gibi partilere, demokratik çevrelere derin bir düşmanlığı var. Dediğimiz gibi bu yapılanları görüş ayrılıklarıyla açıklayamayız. Bu ne düşmanlık ve karşıtlıktır ki, en karanlık, eli Kürt kanına bu kadar bulaşmış çevreleri getirip paklamak rolünü üstleniyorlar. KDP ne yapmak istiyor? Bütün Kurdistanlıların ve demokratik çevrelerin bu konuda duyarlı olmaları gerekiyor. Geleceğe dönük kötü kokular geliyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.